Ramazan'da oruç tutmanın faydaları nelerdir?
Ramazan orucuna dair Prof. Dr. Toygar: ABD ve Avrupa'da açlık klinikleri var. Özellikle bağışıklık sistemi düşük olan hastalara buralarda 10-20 gün oruç gibi açlık yaşatılır, ifadelerini kullandı.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Fizyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iftar ve sahurda yemek konusunda çok aşırıya kaçılmadığı, bilinçli beslenildiği takdirde orucun saymakla bitmeyecek kadar birçok faydasının olduğunu belirtti. Uzun süren açlığın insan vücudunda, beyin, sinir sisteminde, kalpte sorun çıkartacağı yönündeki söylemlerin gerçekle ilgisinin olmadığını vurgulayan Toygar, orucun bunun tam aksini gerçekleştirdiğini ifade etti. DÜNYADA AÇLIK KLİNİKLERİ VAR
Dünyanın çeşitli ülkelerinde açlık kliniklerinin bulunduğunu ve buralarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için hastaların aç bırakıldığını dile getiren Toygar, şöyle konuştu: "ABD ve Avrupa'da açlık klinikleri var. Özellikle bağışıklık sistemi düşük olan hastalara buralarda 10-20 gün oruç gibi açlık yaşatılır. Bu klinikler tıbbi kliniklerdir ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için bu yapılır. Karaciğerimiz detoks yani vücuttaki toksinleri, zehirli maddeleri atan, nötrleyen organımızdır. Vücut sürekli yemek yeyince detoks görevi yapan böbrek, karaciğer bu özelliğini gerçekleştiremez. Çünkü vücuda aldığımız karbonhidrat, nişasta, yağ, protein gibi gıdaları ufak yapı taşlarına dönüştürüp vücuda kullandırmak için enerji harcarlar. Bu arada detoks, temizleme işlemi yapamazlar. Açlık sırasında hem karaciğerin hem böbreklerin bunları süzerek herhangi şekilde sıvılardan temizlemesi, iyon dengesinin sağlanması için çok büyük bir fırsattır. Vücut sürekli yapı taşlarını sindirim sistemine, kana karıştırmak için uğraştığında bu aynı zamanda enerji düşüklüğüne sebep olur ve bağışıklık sisteminin düşmesini sağlar. Diğer işlerle uğraşmayan organlarımız ve dokularımız, bağışıklık sistemini güçlendirmek için enerji harcarlar ve bütün sinir sistemi gücünü oraya verir. Açlık süresince hem organlarımız temizlenir, hem vücudumuz bütün zehirli atıklardan kurtulur, hem de bağışıklık sistemimiz güçlenir. Hastalıklara karşı daha dirençli hale geliriz." ORUÇ, KALP VE ŞEKER HASTALIKLARINDAN KORUYOR
Yemek yedikçe kanın midede toplandığını, beyinin kansız kaldığı için uyuklama, konsantrasyon bozukluğu, algılama, öğrenme güçlüğü çekildiğini anlatan Toygar, oruçluyken ise mide dolu olmadığı için kan dolaşımının beyine, kalbe, sinir sistemine eşit oranda dağıldığını, bunların da düzenli ve iyi çalışmasına neden olduğunu kaydetti. Şekerli gıda yenildiğinde şeker oranının yükseldiğini, bir süre sonra düştüğünü, belli bir zaman sonra yeniden şekerli gıda tüketildiğinde insülin dengesinin bozulduğunu ifade eden Toygar, "Bu durum da diyabete zemin hazırlar. Oruç, kan şekerinin bütün gün dingin olması, belirli seviyede düzgün olmasını sağlar. Hatta bazı şeker hastalarımız insülin kulanmayanlar eğer gıdalarını ayarlayabilirlerse orucu çok rahat tutabilirler. Açlık süresince bağışıklık sistemi güçlendiği gibi oruç kişiyi tansiyon, kalp, şeker hastalığından korur" diye konuştu.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde açlık kliniklerinin bulunduğunu ve buralarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için hastaların aç bırakıldığını dile getiren Toygar, şöyle konuştu: "ABD ve Avrupa'da açlık klinikleri var. Özellikle bağışıklık sistemi düşük olan hastalara buralarda 10-20 gün oruç gibi açlık yaşatılır. Bu klinikler tıbbi kliniklerdir ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için bu yapılır. Karaciğerimiz detoks yani vücuttaki toksinleri, zehirli maddeleri atan, nötrleyen organımızdır. Vücut sürekli yemek yeyince detoks görevi yapan böbrek, karaciğer bu özelliğini gerçekleştiremez. Çünkü vücuda aldığımız karbonhidrat, nişasta, yağ, protein gibi gıdaları ufak yapı taşlarına dönüştürüp vücuda kullandırmak için enerji harcarlar. Bu arada detoks, temizleme işlemi yapamazlar. Açlık sırasında hem karaciğerin hem böbreklerin bunları süzerek herhangi şekilde sıvılardan temizlemesi, iyon dengesinin sağlanması için çok büyük bir fırsattır. Vücut sürekli yapı taşlarını sindirim sistemine, kana karıştırmak için uğraştığında bu aynı zamanda enerji düşüklüğüne sebep olur ve bağışıklık sisteminin düşmesini sağlar. Diğer işlerle uğraşmayan organlarımız ve dokularımız, bağışıklık sistemini güçlendirmek için enerji harcarlar ve bütün sinir sistemi gücünü oraya verir. Açlık süresince hem organlarımız temizlenir, hem vücudumuz bütün zehirli atıklardan kurtulur, hem de bağışıklık sistemimiz güçlenir. Hastalıklara karşı daha dirençli hale geliriz." ORUÇ, KALP VE ŞEKER HASTALIKLARINDAN KORUYOR
Yemek yedikçe kanın midede toplandığını, beyinin kansız kaldığı için uyuklama, konsantrasyon bozukluğu, algılama, öğrenme güçlüğü çekildiğini anlatan Toygar, oruçluyken ise mide dolu olmadığı için kan dolaşımının beyine, kalbe, sinir sistemine eşit oranda dağıldığını, bunların da düzenli ve iyi çalışmasına neden olduğunu kaydetti. Şekerli gıda yenildiğinde şeker oranının yükseldiğini, bir süre sonra düştüğünü, belli bir zaman sonra yeniden şekerli gıda tüketildiğinde insülin dengesinin bozulduğunu ifade eden Toygar, "Bu durum da diyabete zemin hazırlar. Oruç, kan şekerinin bütün gün dingin olması, belirli seviyede düzgün olmasını sağlar. Hatta bazı şeker hastalarımız insülin kulanmayanlar eğer gıdalarını ayarlayabilirlerse orucu çok rahat tutabilirler. Açlık süresince bağışıklık sistemi güçlendiği gibi oruç kişiyi tansiyon, kalp, şeker hastalığından korur" diye konuştu.