Oktay: “İlk çapta 100 milyar ödenek ayrıldı”

TBMM Genel Kurulu’nda Kahramanmaraş merkezli 10 ilde etkili olan depreme ilişkin hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı OHAL Tezkeresi’ne ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “ilk etapta 100 milyar TL kaynak ayrılmıştır" dedi.

Depremden Etkilenen 10 İlde OHAL İlan Edilmesine İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı’na ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda bir bilgilendirme yapan Cumhurbaşkanı Fuat Oktay, “Sözlerimin başında depremde hayatını kaybedenlere, bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı ve sabırlar diliyorum” diyerek şöyle konuştu:

“Bu vesile ile depremde vefat eden Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyesi Adıyaman Milletvekili Yakup Taş için Genel Kurul’a, AK Parti Grubu’na ve yakınlarına taziyelerimi sunuyorum.

Odak derinliği 7 km

6 Şubat Pazartesi günü 04:17’de Kahramanmaraş Pazarcık’ta 7,7 büyüklüğünde ve aynı gün 13:24’te Kahramanmaraş Elbistan’da 7,6 büyüklüğünde meydana gelen iki büyük depremle sarsıldık. Depremin odak derinliği yaklaşık 7 km olup sığ odaklı bir depremdir.

6 Şubat 2023 tarihinde yaklaşık olarak 9 saat ara ile Kahramanmaraş ilimizde Pazarcık ve Elbistan merkezli, ülkemizin son yüzyılda yaşadığı en büyük depremlerini yaşadık. Art arda oluşan bu depremler ülkemizin her yerinde olduğu gibi etrafımızdaki birçok ülkede de hissedilmiştir.

110.000 Km kare etkilendi

Yaklaşık 110.000 Km2 bir alanı etkileyen ve çok büyük bir yıkıcı etkisi olan bu depremler sonucunda 10 ilimizde çok geniş bir alanda can kaybına ve yaralanmalara neden olmuş, çok sayıda bina hasar görmüştür. Deprem yaklaşık 110.000 km2 alanı etkilemiştir. Bu değer Avrupa’da birçok ülkenin yüzölçümü kadar veya ondan daha büyüktür.

Bu deprem Anadolu coğrafyasının son 2000 yıllık tarihçesinde 1668 Büyük Anadolu Depremi ve 1939 Erzincan Depreminden sonra meydana gelen en büyük üçüncü depremidir.

Bu depreme yakın 1939 Erzincan Depreminde 33.000 can kaybı meydana gelmiştir. Erzincan Depremine yakın büyüklükte olan bu son depremlerde can kaybımızın bu sayıyı aşmamasını temenni ediyoruz. 

Dünyanın karasal alanlarında son yüzyılda meydana gelen en büyük depremlerinden birisi olarak tarihe geçecek bu depremlerin büyüklüğü, etkilediği alan ve yeryüzünde bıraktığı izler ile sahada da net bir şekilde izlenmektedir.

Depremler, Ülkemizin en önemli aktif fay zonlarından birisi olan Doğu Anadolu Fay Zonu’nun iki ayrı kolu üzerinde meydana gelmiş olup bu depremler sonucunda yerkabuğu yaklaşık 400 km’lik bir hat boyunca kırılmış ve 3-4 metre yer değiştirmiştir. Bu etki sahada demiryolu rayları, karayolu ve benzeri birçok yapıda belirgin şekilde gözlenmektedir.

Ana depremler sonrasında şu ana kadar farklı büyüklüklerde yaklaşık 1300'den fazla deprem meydana gelmiştir. Bu depremlerin 325’i 4 ve üzeri büyüklüktedir. Bu artçı deprem aktivitesinin daha uzun bir süre bölgede etkili olması beklenmektedir.

Sadece iki büyük depremle değil aynı zamanda zorlu kış şartlarının getirdiği her türlü olumsuzlukla da mücadele etmek zorunda kalınmıştır.

Bu büyük felaketin gerçekleştiği ilk anda saat 04:17’de Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi müdahale çalışmalarına Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında Devletimiz ve Hükümetimiz, tüm kurum ve kuruluşları ile cansiperane bir mücadele başlatmıştır.

Depremden etkilenen illerimizde bakanlarımız afetle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetlere nezaret ederken bizler de Ankara AFAD merkezinde çalışmaların koordinasyonunu yürütmekteyiz.

Sayın Cumhurbaşkanımız arama kurtarma çalışmalarını anbean takip etmiş, dün ve bugün de deprem bölgesine giderek çalışmaları yerinde takip etmiştir.

14 bin 351 kişi hayatını kaybetti

Yaşadığımız bu büyük afette göçük veya yıkım sonucu an itibari ile 14 bin 351 kişi hayatını kaybetmiş, 63 bin 794 kişi yaralanmıştır. Depremin ilk dakikalarından itibaren başta AFAD, TSK, Jandarma, Polis arama kurtarma personelleri olmak üzere ülkemizin tüm kapasitesi afet bölgesine sevk edilmiştir.

24 bin 727’si arama kurtarma personeli olmak üzere eşitli kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarından toplam 113 bin 318 personel ve gönüllü afet müdahale çalışmalarında bulunmaktadır.

Ülke genelinden deprem bölgesine 1245 ambulans, 245 UMKE timi ve 5 uçak ambulans ile toplam 6572 sağlık personeli sahada hizmet vermektedir. Ayrıca 918 vinç, 421’i ekskavatör olmak üzere toplam 10 binin üzerinde iş makinesi sahada aktif çalışmaktadır.

Deprem ve olumsuz hava şartları nedeniyle afet bölgesine lojistik desteği etkileyecek sıkıntılar kısa sürede çözülmüştür. Türkiye geneli yol ağımızda ana arterlerin hepsi ulaşıma açıktır. Dün itibariyle tüm afet bölgesine kontrollü şekilde elektrik verilebilmektedir.

Bölgeye lojistik desteği sağlamak üzere 22 Gemi, 81 uçak ve 79 helikopter görevlendirilmiş olup 1122 sorti gerçekleştirmiştir. Depremden etkilenen illerimizde beslenme ihtiyacını karşılamak için 88 seyyar mutfak ve 79 ikram aracı hâlihazırda hizmet vermektedir.

Ayrıca; kumanya, paketli gıda, süt, ekmek ve su düzenli olarak afet bölgesine gönderilmektedir. Geçici barınma ihtiyacının karşılanması için bölgede 100 binin üzerinde çadır kurulmuş ve 1 milyon 255 bin battaniye gönderilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı’mızın pansiyon ve spor salonları ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’mızın KYK Yurtları, Gençlik Merkezleri ve spor salonları afetten etkilenen vatandaşlarımızın geçici barınmaları için 451 bin 880 yatak tahsis edilmiştir.

Deprem bölgesinden diğer illerimize gitmek isteyen vatandaşlarımız için ilk etapta 1 milyon 100 bin kişilik geçici barınma imkanı da oluşturulmuştur.  Bu kapsamda afet bölgesinden 27 bin 722 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Deprem anından bu yana çalışmalarımız, adeta bir seferberlik halinde kesintisiz sürdürülmektedir.

Depremden zarar gören vatandaşlarımız için bir yıl içinde tamamlayacağımız afet konutları ile vatandaşlarımıza yapacağımız ayni ve nakdi yardımlar, ilaç ve tıbbi malzeme, çadır, gıda gibi diğer afet ve acil durum faaliyetleri harcamalarına ilişkin bütçelerimizi planladık ve kurumlarımıza tahsis etmekteyiz.

Bu kapsamda;

-        Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastanelerinin tıbbi malzeme, cihaz ve ilaç alımları,

-        AFAD’ın afet ve acil durum harcamaları,

-        Ulaştırma Bakanlığının depremden zarar gören yol, köprü vb yerler için yapacakları harcamaları,

-        Milli Savunma, Emniyet ve Jandarmanın depreme yönelik acil giderleri,

-        Valilik, kaymakamlık YİKOB ve İl Özel İdarelerinin ihtiyaçları,

başta olmak üzere kamusal hizmetlerin kesintisi olarak yerine getirilmesi için AFAD olmak üzere tüm kurumlarımızın deprem amaçlı nakit talepleri hızlıca karşılanmaktadır.

Bu amaçla ilk etapta 100 milyar TL kaynak ayrılmıştır. İhtiyaca göre bu destekler artarak devam edecektir. Depremden zarar gören her bir aileye acil ihtiyaçlarının karşılanması için ilk etapta 10 bin TL yardım verilmesini kararlaştırdık.

Yine deprem bölgesinde MÜCBİR SEBEP HALİ ilan ettik ve bu kapsamda vatandaşlarımızın devlete ödemeleri gereken vergi ve prim yükümlülüklerinin ertelenmesine ilişkin düzenlemeleri de hızlıca tamamladık.

Ayrıca bölgedeki vatandaşlarımızın ve işletmelerimizin bankalardan kullandıkları kredilerin geri ödemelerinin 6 ay sonraya kadar ertelenmesini sağladık.

Afet bölgesinde ikameti bulunan vatandaşlarımızın mevcut tedavilerini aksatmamak amacıyla Sağlık raporu ile aldıkları ilaç ve sürekli kullanılan tıbbi malzemelerini reçetesiz olarak alabileceklerdir.

Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız depremin yaşandığı 10 ilimizi “genel hayata etkili afet bölgesi” olarak ilan etmiş, arama-kurtarma faaliyetlerinin ve sonrasındaki çalışmaların süratle yürütülebilmesini temin için, Anayasanın 119’uncu maddesine dayanarak, 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan etme kararını kamuoyu ile paylaşmıştır.

Olağanüstü durumlar olağanüstü tedbirlerin alınmasını gerektirir. OHAL ilanı, verildiği gün Resmi Gazete'de yayımlanmış ve TBMM'nin onayına sunulmuştur.

Olağanüstü bir yönetim düzeninin gerekli olduğu doğal afet, tehlikeli salgın hastalık ve kamu düzenini tehlike altına sokan yaygın şiddet vakaları gibi durumlarda başvurulan OHAL uygulamasında amaç; yaraların en hızlı şekilde sarılmasıdır.

Acil ve hayati ihtiyaç malzemelerinin karşılanması, afet bölgesinde yıkılma riski olan binaların bulunduğu alanlara girişin sınırlandırılması, tehlike arzeden binaların yıkılması ve zaruri ihtiyaçların dağıtımının düzenlenmesi gibi zorunlu işler olağanüstü hal yönetimi ile kolaylıkla ve hızlıca sağlanabilecektir.

Mülki idare amirleri, tedavi, kurtarma, yedirme, giydirme ve barındırma gibi işlerle bu gibi işlerin gerektirdiği acil satın almaları ve kiralamayı doğrudan yapabilecektir. Konaklama tesislerinin olağanüstü hal gereklerine göre kullanılabilmesi OHAL kapsamında mümkün olabilecektir. 

Krizin boyutları göz önünde bulundurularak; depremin yıkıcı etkisi, ağır kış şartları ve doğrudan etkilenen il sayısı ve nüfusa göre 3 aylık süre belirlenmiştir. Demokratik hukuk devletlerinde olağanüstü durumların yönetimi yine hukukun izin verdiği olağanüstü yönetim usulleri ile gerçekleşmektedir.

Malumunuz daha önce ABD, Kanada ve Filipinler gibi pek çok ülkede doğal afetler sonrası OHAL ilan edilmiştir. Ülkemizde de OHAL, afetten etkilenen iller ile sınırlı tutularak meclisimizin onayına sunulmuştur. Tek hedef, afet yönetimi sürecinde en çabuk ve en etkili şekilde, her anlamda insanımızın yardımına koşabilmektir.

Yaraları en hızlı şekilde sarmak ve şehirlerimizi yeniden ihya etmek için olağanüstü hal durumunun hayati bir karar olduğuna inanıyorum. Yaşadığımız bu büyük felaketin üstesinden devlet-millet el ele vererek bu acı günlerimizi süratle geride bırakacağız. Ülkemizin ağır bir afetle sınandığı bu günler birliğin, beraberliğin ve dayanışmanın en çok öne çıktığı zor zamanlardır.

Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce vatandaşımız yardım konvoylarıyla yollara revan olmuştur. Daha önce 5 kıtada 60 dan fazla ülkeye yardım elini uzatan AFAD’ımız gibi, pek çok ülke ve uluslararası kuruluş, arama kurtarma ekipleri ve insani yardımlarla yanımızdadır.

Yunanistan’dan gelen yardım ekipleri enkazların üzerinde Mehmetçiğimizle omuz omuza dayanışma örneği sergilerken ne yazık ki içeriden bu dayanışmayı yüreğinde hissedemeyenler olduğunu görüyoruz. Milletimizin ortak üzüntüsü üzerinden istismar siyaseti yapmanın kimseye bir faydası yoktur.

Afet zamanı hangi partiden ya da görüşten olursa olsun herkes Türkiye şemsiyesi altında birleşir. Çünkü hepimiz büyük Türkiye ailesinin, bu büyük milletin birer evladıyız, birer ferdiyiz.

Siz, biz yok hep birlikte Türkiye’yiz diyoruz. Biz bugüne kadar olduğu gibi Cumhurbaşkanımız liderliğinde milletin yarasından yararlanan değil, yaraları saran tarafız. Türkiye, tarihinin hatta dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biri ile karşı karşıya. Devlet ve millet olarak elimizden gelenin kat be kat fazlasını yapıyoruz. Samimiyetle canla başla çalışıyoruz.

Böyle bir afet karşısında dünyanın neresinde olursa olsun eksiklerin olmaması mümkün değildir. Hiçbir hane hiçbir insanımız yoktur ki bu acıyı en derin duygularıyla hissetmesin. Enkaz altında olanların hepsi bizim canımız. Bu deprem, 13,5 milyon insanımızı vurdu ancak 85 milyonun tamamını etkiledi.

Yaşadığımız bu büyük felaketin ve neticesinde ülkemizin içerisinde bulunduğu bu acı iklimde, afetle mücadele, arama kurtarma faaliyetleri kadar bir başka ihtiyacımız da birbirimize kenetlenmektir.

Tartışmaları, birbirimizi çekiştirerek, eleştirerek, vurarak kaybedecek vaktimiz yok. Bir ve beraber olmaya her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Başta gazi meclisimiz çatısı altında bulunan vekillerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımıza dayanışma, bir ve beraber olma çağrımı yinelemek istiyorum.

Elazığ’da, Malatya’da, Bingöl’de, Van’da, İzmir’de yaptığımız gibi bu afette de hiçbir vatandaşımızı sahipsiz bırakmayacağız ve şehirlerimizi en kısa sürede ayağa kaldıracağız.

Afet yönetiminde ve izleyen dönemde şehirlerimizi kalkındırmada ülkemizin sahip olduğu tecrübeye güvenimiz tamdır. Yaşanan bu büyük afetin yaralarının sarılması için Yüce Meclis’imizin OHAL ilanına destek vermek suretiyle milletimizin ve devletimizin yanında olacağına inancımız tamdır. Tüm kurum ve kuruluşlarımız imkân ve kabiliyetleriyle vatandaşlarımızın yanındadır, hizmetindedir.

Arama kurtarma çalışmaları yapan görevli ve gönüllüler başta olmak üzere; alanda emek veren herkese ve 85 milyon tek yürek deprem bölgemiz için dua eden milletimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim ülkemizi her türlü afetten, felaketten korusun.”