Yıldırım: "Teröristlerin hepsini yok edeceğiz"
Başbakan Yıldırım, "Hem Suriye'de hem Türkiye'de insanların canına kasteden alçakların, teröristlerin hepsini yok edeceğiz. Size bunları yaşatanlara hesabını soracak olan ülkenin adı Türkiye'dir." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Suriye'den gelen sığınmacıların kaldığı Kilis Öncüpınar Konaklama Merkezi'ni ziyaret ederek, Suriyelilere hitap etti.
Alandakileri Arapça selamlayan Yıldırım, "Bizler kardeşiz, bizler aynı yaratanın kullarıyız, bizler aynı peygamberin Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ümmetiyiz. Suriye, Türkiye kardeştir, Suriyeliler, Türkler kardeştir." ifadesini kullandı.
Konaklama merkezindekilerin büyük acılar yaşadıklarını söyleyen Yıldırım, "5 yıldır, 6 yıldır memleketinden, köyünden, evinden, yerinden, yurdundan ayrı kalmanın ne demek olduğunu çok iyi anlıyoruz. Ama burada kardeşlerinizin arasındasınız. Sizin acınız, bizim acımızdır, sizin sevinciniz, bizim sevincimizdir. Her zaman bugün de, yarın da beraber olacağız, her zaman yanınızda olacağız." diye konuştu.
Dün itibarıyla uzun zamandan beri Suriye'de devam eden çatışmaların ateşkesle durdurulduğunu anımsatan Yıldırım, "Bu ateşkesin kalıcı hale getirilmesi, oradaki, Halep'teki, Şam'daki diğer bölgelerdeki acıların artık bir daha yaşanmaması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan çok büyük çaba sarf etti. Aynı zamanda hükümetimiz, Cumhurbaşkanımızla beraber, Rusya'yla diğer ülkelerle de uzun uzun görüşmeler, müzakereler sonunda elhamdülillah bir başlangıç yaptık. İnşallah bu ateşkes kalıcı barışa, huzura dönüşür ve hepiniz memleketlerinize her şey yoluna girdiği zaman rahat içinde, huzur içinde dönme imkanınız olur." değerlendirmesinde bulundu.
"Kapımız, soframız, gönüllerimiz daima sizlere, kardeşlerimize açık oldu, bundan sonra da açık olmaya devam edecek." diyen Yıldırım, "Nasıl bir zulüm yaşadığınızı, ne kadar büyük zorlukla karşılaştığınızı, hangi acıları çektiğinizi çok ama çok iyi biliyoruz. Halep'in nasıl tarumar edildiğini, nasıl insanların hayatına son verildiğini, nasıl Haleplilerin göç etmek zorunda kaldığını iyi biliyoruz. Şunu bilin ki zulm ile abad olunmaz, zalimler eninde sonunda hesabını verirler." ifadelerini kullandı.
"SURİYE'DEKİ ZULME SEYİRCİ KALDILAR"
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim için Konya neyse, Diyarbakır neyse, Şanlıurfa neyse, Kilis neyse, Antep neyse Halep de odur. Hepimiz aynı medeniyetin çocuklarıyız. Bizim şehirlerimiz de bizler gibi birbirleriyle kardeştir. Türkiye, Halep'te 46 bin kardeşimizi kurtarmak için, ateşin içinden çıkarıp onları selamete erdirmeye çalışırken, maalesef Batılı ülkeler, dünyanın medeniyet gelişmesini sağladığını söyleyen ülkeler, Halep'teki, Suriye'deki zulme seyirci kaldılar, hiçbir şey yapamadılar. Sizlerin feryadınıza, çığlığınıza kulak vermediler. Onlar duymadılar ama Türkiye duydu, kardeşleriniz duydu. Sizin feryadınıza biz kulak verdik. Bütün eldeki imkanları seferber ederek yine yardıma koşan ilk ülke olduk. Kardeşliğin gereği neyse, insanlığın gereği neyse onu yaptık."
Yıldırım, 40-46 bin insanı Halep'teki katliamdan kurtararak İdlib'teki güvenli bölgeye naklettiklerine dikkati çekerek, "Şimdi İdlib civarında kamplara yerleştiler, her türlü ihtiyaçları Türkiye'den, Türkiye'deki kardeşlerinden temin ediliyor. Her türlü yardım malzemesi tırlarla gönderiliyor, sağlık hizmetleri veriliyor, hastaların tedavisi yapılıyor." dedi.
"BU SABİLERİN ÇEKTİKLERİNİN HESABINI DÜNYA, İNSANLIK VEREMİYOR"
Bu zor günlerin de geride kalacağını, dayanışmayla, kardeşlikle bunların üstesinden geleceklerini vurgulayan Binali Yıldırım, "Hem Suriye'de hem Türkiye'de insanların canına kasteden alçakların, teröristlerin hepsini yok edeceğiz. Size bunları yaşatanlara, bunun hesabını, dünya sessiz olsa da, sağır olsa da soracak olan ülkenin adı Türkiye'dir. Bu sabilerin, bu gençlerin, bu hanımefendilerin, beyefendilerin çektiklerinin hesabını dünya, insanlık veremiyor." şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, alandaki gençlere, "Çok çalışacağız, inşallah geleceğe hazırlanacağız, ülkelerimizi kalkındırmak için, kardeşliğimizi arttırmak için el ele vereceğiz, güzel günleri tekrar getireceğiz." diye seslendi.