MİT Tırları davasında istenen cezalar belli oldu!

Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulmasını organize ettikleri belirtilen FETÖ/PDY'nin 11 "sivil imamı" ile eski bir tuğgeneralin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkındaki davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, 27 sanığın 5 yıl ila ağırlaştırılmış müebbete kadar değişen hapis cezalarına çarptırılmasını talep etti. MİT TIR'LARI HAİNLİĞİNE GİDEN YOL Hikaye, 12 Aralık 2011’de Fas’ın Marakeş şehrinde toplanan ABD, AB ülkeleri, Türkiye ve Arap ülkelerinin oluşturduğu Suriye’nin Dostları grubunun toplantısında alınan kritik bir karar ile başlıyor. "Katılımcılar, Ulusal Koalisyon’u Suriye halkının meşru temsilcisi ve Suriye muhalefetinin altında toplandığı çatı örgütü olarak kabul eder... Beşar Esad meşruiyetini yitirmiştir ve sürdürülebilir bir siyasi geçişe olanak sağlamak üzere kenara çekilmelidir." Bu kararın ardından Suriye’de meşru muhatap Esad değil, Suriyeli muhalifler olmuştu ve alınan bu karar ile Muhaliflere askeri olarak destek vermek meşrutiyet kazanmıştı. İstanbul alınan bu kararın ardından ABD, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan istihbaratından yetkililerin içinde yer aldığı Suriye’deki muhaliflere askerî desteğin koordine edildiği askerî operasyonlar merkezine dönüşmüştü. Bunu izleyen günlerde Reyhanlı’da Türkiye tarihinin en büyük terör saldırılarından biri gerçekleşecekti. FETÖ ve PKK medyası da ABD’nin Suriye meselesinde sahayı Rusya ve İran’a bırakıp pozisyon değişikliğine gittiği zamanlarda AK Parti iktidarını El Nusra ve DAEŞ’le birlikte göstermeye başlamıştı. Ne tesadüf ki; 27 Eylül 2013 tarihinde Samanyolu Televizyonu'nda yayınlanan "Şefkat Tepe" adlı dizideki "Karar Kurulu" sahnesinde "Türkiye'nin teröre destek veren ülkeler arasına sokulacağı, dünya çapında terör örgütü kabul edilmiş illegal yapılara yardım ettiğinin raporlanıp, uluslararası arenada ciddi bir yalnızlığa itileceği, El Kaide'ye ve illegal İslami radikal terör örgütlerine yardım ediyor algısı oluşturularak yalnızlaştırılacağı" şeklinde bir diyalog geçiyordu... İHANETİN HABERİ Tarih 19 Ocak 2014’ü gösterdiğinde ihanetin haberini yanıp sönen son dakika görsellerinin altında yazan metinlerden alıyorduk. Suriye’ye silah götüren Mit tırları durduruldu! İDDİANAMEDEN DETAYLAR “MİT Tırları'nın Ceyhan Sirkeli Gişeleri'nde durdurulması ve bundan da birçok basın mensubunun aynı anda haberdar olması ve tırlar durdurulduktan bir-iki dakika sonra ajanslardan haber geçilmeye başlanması, eyleme katılan şüphelilerin casusluk amacıyla söz konusu eylemi gerçekleştirdiklerinin başka bir delili olduğu...” Haber son olarak, 29 Mayıs 2015 günü Can Dündar imzalı olarak Cumhuriyet gazetesinde “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar.” manşeti ile karşımıza çıkacaktı. Haberin içeriğinde İŞİD’e giden silahlardan bahsedilmiyordu ancak Dündar, Twitter'dan: "İçişleri Bakanı, 'Herkes işini bilecek' demişti. Gazetecinin işi, gerçeği deşifre etmek. İşte IŞİD'e yollanan silahlar..." demişti… Dündar, tırların IŞİD’e gittiği iddiasını ısrarla sürdürmeye devam etti ve Suruç katliamından hemen sonra: “MİT’in IŞİD’e bomba ve eleman taşıdığını belgeledik, suçlu ilan edildik. Suruç AKP’nin ve MİT’in Suriye ve IŞİD siyasetinin kanlı meyveleridir” diyecekti… Fakat ısrarla silahlar İŞİD’e gidiyordu diyen Dündar, savcılığa verdiği ifadede tırlar IŞİD’e gidiyordu demedi. Kendisine yardım tırlarının herhangi bir örgüte gittiğine ilişkin elinde bilgi veya belgenin olup olmadığı sorulduğunda, ''kendisinde böyle bir bilgi olmadığını ancak öyle duyduğunu'' söyleyecekti… ENİS BERBEROĞLU DEVREYE GİRDİ Daha sonra Can Dündar kendi yazdığı kitabında ve köşesinde, söz konusu haberin görüntülerini flash disk içinde solcu bir milletvekilinden aldığını yazacaktı. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten yetkililer Dündar’ın telefon kayıtlarından HTS verilerine ulaşacak ve görüştüğü kişinin 26.Dönem CHP Milletvekili Enis Berberoğlu olduğunu tespit edecekti. Görüntüleri 27 Mayıs’ta teslim alan Dündar, 7 Haziran seçimlerinden 9 gün önce 29 Mayıs 2015’te Cumhuriyet Gazetesinde yayınlayacaktı…