Bahçeli: PKK neyse YPG odur

MHP lideri Devlet Bahçeli Türkiye'nin YPG operasyonlarına karşı çıkanların vatan haini olduğunu söyledi. Bahçeli, "Benim için PKK neyse YPG de odur" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli YPG'nin terör örgütü olduğunu ve PKK'dan bir farkı olmadığını, Türkiye'de YPG operasyonlarına karşı çıkanların vatan haini olduğunu söyledi. Bahçeli, "Benim için PKK neyse YPG de odur. Yani bir terör örgütüdür. Aksini iddia edenlerse vatan hainidir. Bu gerçeği hiçbir küresel güç değiştiremeyecektir." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Bahçeli, ABD'ye tepki gösterdi. Bahçeli, "ABD, PYD'ye silah verdikçe, bu silahlar PKK ile Türkiye'de şahadete yol açmaktadır. ABD karar vermelidir, dost mudur düşman mıdır? ABD, Rusya ile hareket edip Kürdistan'ın kuruluşunda rol mü üstlenmektedir? Türk milleti böyle rezil niyetlere papuç bırakmaz. Bu kovboy numaralarına Türk milleti geçit vermez. Artık "Ey Amerika" diyerek hiçbir sorun çözülmez. Türkiye milli varlığını korumak için ne gerekiyorsa yapmalıdır. AKP korkmasın, pısmasın, alttan almasın. Türkiye birliği için beraberdir." şeklinde konuştu.

VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ...

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları;

AK Parti böylesi bir çaresizliğe göz göre göre düşmüştür çünkü iktidar partisi ne Ortadoğu'daki durumları doğru okuyabilmiş ne de küresel tuzakları anlayabilmiştir.

Türkiye merkez ülke olmanın gereğini yapacaktı, yeni bir Ortadoğu doğuyordu ve bununla birlikte Türkiye'nin etrafında barış olacaktı. Kim söylüyor bunları? Ahmet Davutoğlu. Ne zaman söylüyor? 2012 yılında. Davutoğlu gün gelip stratejik derinlikte boğulacağını hesaplayamadı.

"KUTLU ECDADIMIZI YOK SAYAMAYIZ"

Türkiye'nin dış politikalarına yön veren birinin fikirlerine iyice bakınız. Dış politikada ördüğü teorik çatının gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmadığını fark etmiş midir? AKP çuvallamış, iç politikada olduğu gibi dış politikada da kendini dağıtmıştır. Biz sorun yumağı diyerek coğrafyamızı değiştiremeyiz, tarihimini inkar edemeyiz, kutlu ecdadımızı yok sayamayız. 

Davutoğlu 2012 yılında olası büyük bir mülteci akınına çözüm buluruz diyordu. Mülteci sayısı 100 bin olursa, onları sınıra yakın bir yerde misafir edebiliriz diyordu. Şimdi ise 3 milyon mülteci ülkemizdedir. Mülteci sayısının 100 bine ulaşmasını adeta kırmızı çizgi olarak gören Davutoğlu'nun 3 milyon mülteci sayısına ne diyeceği artık önemsizdir. Yeni bir mülteci kalabalığı sınır hattımızda birikmiştir.

"AB AYAK OYUNLARI YAPIYOR"

Geçtiğimiz hafta düzenlenen Suriye toplantısında çatışmaların durdurulması kararı alınmışken, Rusya'nın hala Halep'i bombalaması tam bir barbarlıktır. Birleşmiş Milletler kapılarımızı açmamızı istemektedir, AB ise 3 milyon dolarlık yardımla mültecileri almamızı istiyor. Suriye'deki iç savaşın ceremesini Türkiye çekiyor, AB ise ayak oyunları yapıyor.

"SURİYE'DE DÜZEN SAĞLANMADAN MÜLTECİ KRİZİ BİTMEZ"

AB'nin ayak sürmesi sonucunda, Erdoğan'ın kapıları açarız ve hayırlı yolculuklar dileriz demesi soruna çözüm getirmeyecektir. Sorun kaynağından kurutulmadıktan yani Suriye'de düzen sağlanmadan mülteci krizinin bitmesi mümkün değildir. Mültecilere yardım eli uzatılmalıdır fakat bütün ülkeler arasında eşit paylaşılmalıdır.

"MÜLTECİ MESELESİNİ PARAYA ENDEKSLEMEK ÜLKEMİZİN SAYGINLIĞINI HİÇE SAYMAKTIR"

AK Parti hükümet inşa edilen kamplarda bulunan mültecilere elbette desteğini vermelidir. Mülteci meselesini paraya endekslemek ülkemizin saygınlığını hiçe saymak olacaktır. AB ve BM elini taşın altına koymaktan çekindiği sürece bu sorun büyüyerek devam edecektir.

TÜRKİYE SAVAŞA MI GİRİYOR?

Türkiye'nin Suudi Arabistan'la ortak faaliyete hazırlanması en çok konuşulan konulardan biri olmuştur. Suudi yönetiminin keşif çalışmasından sonra İncirlik'e 5 savaş uçağı göndermiştir. AKP'nin Dışişleri Bakanı, Suudi askerlerinin Türkiye'den geçmesinin temenni olduğunu söylemiştir. Suudi Arabistan'ın başını çektiği ülkelerle Türkiye kara operasyonuna girmeye hazırlanmaktadır. Bundan TBMM'nin haberi yoktur. Senaryonun kim tarafından yazıldığı belli olan savaşa katılmaya kim karar vermiştir? Türkiye muz cumhuriyeti midir? 

BM Güvenlik Konseyi 2014 yılında aldığı kararlarla Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını teyit etmiştir. Hal böyleyken savaş çığırtkanlığı Türkiye'yi tehlikeye sürüklemek değil midir? Riyad'a bu rolü kim vermiştir? Suudi Arabistan, PKK/PYD terörüyle mücadelemizde hangi katkıyı sunmuştur? ABD terörle mücadele ettiğini ifade etmekte ama PYD ve PKK ile sarmaş dolaş gayri ahlaki davranmaktadır. 

"1 MART TEZKERESİ KABUL EDİLMİŞ OLSAYDI..."

Hükümet İncirlik'i önüne gelene açmakla neyi hedeflemektedir? Hükümet, TBMM'ye hemen bilgi vermelidir. Ülke güvenliği açısından zorunlu ve kaçınılmazsa her türlü askeri operasyon haktır. Vatan için, bayrak için, bağımsızlık için değil savaş, ölmesini de biliriz. Türkiye milletinin hiç kimseden korkusu yoktur fakat her askeri operasyonun hukuki temeli de olmak zorundadır. 1 Mart tezkeresi kabul edilmiş olsaydı, Irak'ın kuzeyinde toplanan PKK'ya karşı çok daha iyi bir mücadele verilebilecekti. 1 Mart tezkeresine yanlış bakış, fırsatları kaçırdı.

Bildiğiniz gibi topçu birlikleri, YPG terörünün açtığı ateşe müdahale etmiştir. Düne kadar PYD'nin AKP tarafından muhattap alınması bu terör örgütünü şımartmıştır. Kobani'de dökülen Kürt kanı benim kanım diyen Davutoğlu'ydu. Türkiye olmasaydı Kobani düşerdi diyen AKP'li Milli Savunma Bakanıydı.

"ÜLKEMİZDE KONUK EDİLMESİ PYD'Yİ ŞIMARTTI"

Milli Savunma Bakanı, PYD'ye topçu atışlarının devam edeceğini açıkladı. Buna rağmen PYD, Azez koridorunda ilerlemeye devam etmektedir. Düne kadar PYD'nin ülkemizde konuk edilmesi bu terör örgütünün şımarmasına neden olmuştur. PYD terör örgütünün lideri Salih Müslim Türkiye'de adeta misafir muamelesi görmüştür.  Altını çize çize söylüyorum ki, PKK eşittir PYD'dir. 

"ABD KARAR VERMELİ, DOST MU DÜŞMAN MI?"

Erdoğan'ın Sur ve Cizre'de için sözleri talihsiz ve yürek yaralayıcıdır. Bu topraklar Türkündür ve gelecek yıllar da Türk kalacaktır. Aksini iddia edenlerse vatan hainidir. Bu gerçeği hiçbir küresel güç değiştiremeyecektir.

ABD, PYD'ye silah verdikçe, bu silahlar PKK ile Türkiye'de şahadete yol açmaktadır. ABD karar vermelidir, dost mudur düşman mıdır? ABD, Rusya ile hareket edip Kürdistan'ın kuruluşunda rol mü üstlenmektedir? Türk milleti böyle rezil niyetlere papuç bırakmaz. Bu kovboy numaralarına Türk milleti geçit vermez. Artık "Ey Amerika" diyerek hiçbir sorun çözülmez. Türkiye milli varlığını korumak için ne gerekiyorsa yapmalıdır. AKP korkmasın, pısmasın, alttan almasın. Türkiye birliği için beraberdir."