Devlet Bahçeli'den muhaliflere çok sert tepki! "Partiyi birkaç densize bırakmayız"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhaliflere sert tepki gösterdi ve "47 yılımızı inkar eden birkaç densize bu partiyi teslim edeceğimiz mi sanılmaktadır?" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Turist Ömer olsa Hızır'a yetişemezdi. Korsan kurultaya kim katıldı, neye onay verdi, olan olmuş tüzüğün 13 maddesi değişmiş. Adrese teslim iş tamamlanmış. Ankara 13. Noter, 650 delegenin salonda olduğunu açıklamıştır. Salt çoğunlukla tüzük değiştirilemeyeceğini hatırlayan emsal kararını hatırlayan olmamıştır. Bizim 3'te 2 çoğunluğumuz 809'dur. Bu şartlar altında tüzüğümüzün değiştini hangi şuursuz diyebilecektir? Karar yeter sayısı ile toplantı yeter sayısını karıştıran, 47 yılımızı inkar eden birkaç densize bu partiyi teslim edeceğimiz mi sanılmaktadır?" dedi.
Muhaliflerle ilgili disiplin süreci başlatılıp başlatılmayacağına ilişkin "Onun için o aklımda duruyor. Gereği ne zaman gerekiyorsa o zaman yapılacaktır" dedi. Bahçeli, 'Parti hukukçuları bundan sonra dava açılmayacağını açıklamıştı. Tüzük değişiklikleriyle ilgili Yargıtay'dan bir iptal kararı mı bekleyeceksiniz?' sorusuna "Sürprizlerimiz olur bekleyin biraz" dedi.
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ
GRUP TOPLANTISI ÇIKIŞI AÇIKLAMA | TIKLA İZLE
Bahçeli'nin konuşmasından satır başları;
Bölgesel ve küresel operasyonlar milletimizin huzurunu sürekli tetikte tutmaktadır. Ülkemizin etrafı husumet çemberine alınmıştır. Belirsizliklerin hızla yayıldığı hatta kökleşmiş zorlu bir dönemden geçtiğimiz açıktır. Tarihsel husumetlerin de nesiller boyunca derinleşerek bugünkü zamana miras kaldığını hiçbir zaman hiçbirimiz yoksayamayacaktır.
Bizim başkent Ankara vizyonu ile söylemek istediğimiz budur. Neyi istiyor, neyi hedefliyorsak ecdadımıza nankörlük yapmadan başarabilmeliyiz. Ulusllararası ilişkilerde kalıcı dostluk, düşmanlıktan bahsetmek gerçeklere sırt dönmektir. Her ülkenin kendi çıkarlarını düşünmesi normaldir.
İnsalık küreselleşme gerçeğiyle yüzleşmektedir. Ultra küreselleşme tufanının yaşandığı bir dünyada çağı anlamak, yorumlamak şarttır. Türkiye'nin dış politikasında pek çok ayak bağı vardır. Yıllardan beri dış politikamız maceracı bir şekilde ele alınmış ve yönetilmiştir. Haklı olduğumuz konularda haksız sayılmamamız dış politikanın eseridir. Sözümüz geçecekti sözü kesilen olduk. Caydırıcılığımız artacaktı, hemen cayan olduk.
"DIŞ POLİTİKAMIZ BAŞKA BANKENTLERİN ÇEKİM ALANINA GİRDİ"
Türkiye, Ortadoğu'ya model olacak herkesin örnek alacağı bir ülke olacaktı ancak bu yüksek gayelerin hepsi bir bir hayal ve yalan oldu çünkü dış politikamız başka başkentlerin çekim alanına girdi. Siyaset alabora olmuşken, iç barış ve huzur iklimi istikrarsızlığa hapsolmuşken bunların gerçekleşmesi elbette imkansızdı. Keşke her iddia yerini bulsaydı, keşke Türkiye bölgesinde en iyi noktada olsaydı. Bu aziz ülkenin küresel güç olması bizi yalnızca gururlandırır.
"KARDEŞ ESAD'DAN KATİL ESED'E HANGİ DÜŞÜNCEYLE GELİNMİŞTİR?"
3 tarafımız denizlerle, 4 tarafımız düşmanlarla çevrilidir. Başbakan, Mısır, Suriye ve İsrail için de dostumuzdur deme gereğini duymuştur. Cumhurbaşkanı'nın kendimizden başka dostumuz yok sözleri, Başbakan'ın sözlerini boşa çıkarmıştır. Yine de Erdoğan'ın sözlerini boş bulunduğu bir anda söyledi olarak kabul etmek isteriz. Kardeş Esad'dan katil Esed'e hangi düşünceyle gelinmiştir. İsrail'e edilmemiş hakaret kalmamış gibi sonra zeytin dalı uzatılmasını nasıl okuyalım? Bu u dönüşlerine hayran mı olalım, hüsran mı görelim? Dış politikadaki sorunların sorumlusu kim yada kimlerdir?
"TURİZMDEKİ TABLO ELBETTE KAYGI VERİCİDİR"
24 Kasım 2015'ten bugüne Türkiye ile Rusya arasında gerilimler yaşanmıştır. Haklı yere düşürülen Rus uçağı iki ülke arasında ilişkilerin durmasına neden olmuştur, bilhassa turizm sektörü büyük darbe yemiştir. Turizmcilerimizin şikayetleri haddinden fazladır, artan terör olayları, patlayan bombalar turizme doğrudan zarar vermiştir. Bu yılın ilk 5 ayında özelllikle Antalya'ya gelen turist sayısı yüzde 42 düşmüştür. Bu tablo elbette kaygı vericidir. Cumhurbaşkanı'nın Putin'e yazdığı mektup bazı iyimser hamlelerdir.
Turizm sektörüne muhakkak destek verilmelidir. 2016'nın diğer yarısı reform dönemi olarak görülüyorsa bunlar yapılmalıdır. Hükümet hayatın gerçekleriyle, milletimizin beklentileriyle mutlaka yüzleşmelidir.
Türkiye'nin giderek çatallaşan bir mülteci sorunu vardır. Yuvasından kopup gelen milyonlarca Suriyeliye kapımızı açtık. Sabır ve tahammül gösterdik. Bir önceki Başbakan Davutoğlu'nun 'Kayseri pazarlığı yaptık' sözleriyle geri kabul anlaşması yapıldı. Davutoğlu, bütün mültecileri geri almaya kabul ederek AB'ye bazı mültecileri göndereceğini açıklamıştı. İşe yarar kişiler dışında alım yapılmayacağına nedense değinen olmadı.
"AB'NİN PKK SEVDASININ KAYNAĞI NEDİR?"
AB parlamento binasına kanlı örgüt YPG'nin flamaları asıldı. O paçavraların ne işi var orada? YPG isimli cinayet örgütü ABD'nin desteğiyle Fırat'ın batısına geçtiğinden beri tıpkı IŞİD gibi dehşet saçmaktadır. AB'nin PKK sevdasının kaynağı nedir? Onlar için Avrupa'yı kana bularsa kötü, İstanbul'u vurursa iyi. Paris'te teröristler ölüm saçarsa ülkeler alarma geçer, Van'da masum insanlar öldürülürken kimsenin sesi çıkmaz. Gelişmiş ülke olmak insan olmak değildir.
"VİZE MUAFİYETİ BAŞINIZDA PARALANSIN"
HDP Eş Başkanı artık çok olmuştur. Kandil'in AB şubesiyle bu denli haşır neşir olmaları ne küstahlıktır. Bu ne hayasızlıktır. Vize muafiyeti başınızda paralansın, vizeniz kadar başınıza taş düşsün. AB'ye yakışan zirveleri Kandil'de yapması, toplantıları İmralı'da yapmasıdır. Kendilerine yakışan bu olacaktır.
Ortadoğu'ya fitne tohumu ekenlerin oyunlarına evet demeyiz. Hükümet milli vicdanla hareket ederse milliyetçi hareket desteğini asla esirgemeyecektir.
Birleşik Krallık Başbakanı Türkiye'ye hakareti iş edinmiştir. Birleşik Krallık Başbakanı Panama Belgeleri'nden sonra nevri dönmüştür. İngiliz sinsiliğine dedelerimiz cevap vermişti, lazım gelirse biz de cevap veririz, haklarından geliriz. AB'yi masaya yatırma zamanı gelmiştir.
"MHP, HİÇBİR OYUNA GELMEZ"
MHP, milletin sinesinde doğmuş, Türk siyasetinin 47 yıllık destanıdır. MHP'nin kökleri Millet Partisi'ne kadar inmektedir. Fikri kaynaklarımızın ise bir asırı aşan geçmişi vardır. MHP, gelenekleri ve töreleri olan, kuralları bulunan bir millet çınarıdır. MHP, yerli ve millidir. Bizi başkalarından ayıran en temel fark buralarda aranmalıdır. Biz Türk milletinin gönüllü neferleriyiz. Bu nedenle ülkücüyüz. MHP, imanlı ve ihlaslı kadrolarıyla hiçbir oyuna gelmez, hiçbir operasyona boyun eğmez. Türkiye'nin yanındayız, zalimlerin karşısındayız.
"PARTİ İÇİNDE PARALEL KULUÇKASINDA YUVALANAN ÇÜRÜK YUMURTALAR OLDUKLARINI BİLİRİZ"
Parti için sözde demokrasi arayıp, paralel kuluçkasında yuvalanan çürük yumurtalar olduklarını biliriz. Güya kurultay yapacaklardı. MHP'yi denetim altına alacaklarını sanıyorlardı. Aldıkları paralel talimat buydu. Başaramadılar, geldikleri gibi gittiler.
"VAY ZAVALLILAR VAY, BU KADAR MI DÜŞTÜNÜZ?"
6. Olağanüstü Büyük Kurultay şölenimizi açıklamamıza rağmen 19 Haziran diye tutturdular. Parti tüzüğümüzde 13 maddelik değişiklik yaptılar. Vay zavallılar vay, bu kadar mı düştünüz? Hiç kimsenin haberi olmadan 13 maddeyi hangi ara değiştirdiniz? Bu cube hakkı size hangi satılmış, hangi MHP düşmanı verdi? Genel Başkan yetkilerini hangi akılla tırpanladınız?
"47 YILIMIZI İNKAR EDEN BİRKAÇ DENSİZE PARTİYİ TESLİM EDECEĞİMİZ Mİ SANILMAKTADIR"
Turist Ömer olsa Hızır'a yetişemezdi. Korsan kurultaya kim katıldı, neye onay verdi, olan olmuş tüzüğün 13 maddesi değişmiş. Adrese teslim iş tamamlanmış. Ankara 13. Noter, 650 delegenin salonda olduğunu açıklamıştır. Salt çoğunlukla tüzük değiştirilemeyeceğini hatırlayan emsal kararını hatırlayan olmamıştır. Bizim 3'te 2 çoğunluğumuz 809'dur. Bu şartlar altında tüzüğümüzün değiştini hangi şuursuz diyebilecektir? Karar yeter sayısı ile toplantı yeter sayısını karıştıran, 47 yılımızı inkar eden birkaç densize bu partiyi teslim edeceğimiz mi sanılmaktadır?
"PENSİLVANYA'NIN OYUNLARINA KANMAYINIZ"
Şu keyfe ve cürete bakın. 10 Temmuz kurultayını sözde seçilmiş kurultay yapacakmış, biz de misafir olacakmışız. Böyle bir kepazelik ne görülmüş, ne duyulmuştur. Temiz duygularla Ankara'ya gelen delege kardeşlerim oyunu görün. Bizim ne meselemiz varsa, bunların hepsini kendi aile içimizde çözeriz. Pensilvanya'nın oyunlarına kanmayınız. MHP Genel Başkanı olarak davanın namusunu kendi namusum olarak biliyor, müptezel ellere bırakmayacağımı ilan ediyorum. Tüm delegelerimizi, dava arkadaşlarımızı 10 Temmuz'daki 6. Olağanüstü Kurultayımıza bekliyorum.