Merkez Bankası enflasyon tahminini açıkladı
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, "Enflasyonun, 2017 sonunda orta noktası yüzde 8 olmak üzere yüzde 6,6 ile yüzde 9,4, 2018 sonunda ise orta noktası yüzde 6 olmak üzere yüzde 4,2 ile yüzde 7,8 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz." dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, "Enflasyon Raporu 2017-I"in tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıda, bir önceki rapora göre yapılan güncellemeleri anlattı.
Başkan Çetinkaya, "Enflasyonu düşürmeye odaklı ve sıkı bir para politika duruşu altında, enflasyonun orta vadede yüzde 5'lik hedefe kademeli olarak yakınsayacağını tahmin ediyoruz. Bu çerçevede, 2017 yılında yüzde 8 olarak gerçekleşeceğini 2018 yılında ise yüzde 6'ya geriledikten sonra 2019 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.
2017 SONUNDA ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 8
Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2017 sonunda orta noktası yüzde 8 olmak üzere yüzde 6,6 ile yüzde 9,4 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini aktaran Çetinkaya, 2018 sonunda ise enflasyonun orta noktası yüzde 6 olmak üzere yüzde 4,2 ile yüzde 7,8 aralığında gerçekleşeceğini öngördüklerini belirtti.
"AB ÜLKELERİNİN TALEBİNDEKİ ARTIŞIN İHRACAT ÜZERİNDEKİ OLUMLU ETKİSİ SÜRÜYOR"
2016 sonunda tüketici enflasyonunun, Türk lirasındaki değer kaybı, vergi ayarlamaları ve gıda fiyatlarındaki kısmi yükselişin etkisi ile yüzde 8,53 olduğunu anımsatan Çetinkaya, "İktisadi faaliyet yılın üçüncü çeyreğinde ekim enflasyon raporunda çizdiğimiz görünüme uyumlu olarak dönemlik bazda daralırken mevcut göstergeler dördüncü çeyrekte ana eğilimde ılımlı bir toparlanmaya işaret etmekte. İç talep göreli olarak daha zayıf seyrediyor. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisi sürüyor. Alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısı ile iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam etmesini bekliyoruz. Cari denge tarafında ise emtia fiyatlarının olumlu etkisini önümüzdeki dönemlerde kademeli olarak azalacağını ancak net mal ihracatındaki toparlanma ile iyileşmenin devam edeceğini değerlendiriyoruz. " ifadesini kullandı.
"İLAVE PARASAL SIKILAŞTIRMA YAPILABİLİR"
Merkez Bankası olarak, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda ellerindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceklerini belirten Çetinkaya, "Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacak. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeleri yakından izleyerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapabileceğiz. Ayrıca döviz piyasasında iktisadi temellerle uyumlu olmayan sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi halinde likidite araçları ile gerekli tedbirleri alacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"DIŞ TİCARET HADLERİNİN CARİ AÇIK ÜZERİNDEKİ OLUMLU ETKİSİNİN AZALMASI BEKLENİYOR"
Çetinkaya "Önümüzdeki dönemde dış ticaret hadlerinin cari açık üzerinde süregelen olumlu etkisinin azalmasını beklemekle birlikte çevre ülkelerle ilişkilerin normalleşmeye başlamasının ve Türk lirasındaki değer kaybının net ihracata desteğinin dönemlik toparlanmayı destekleyeceğini değerlendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde turizm görünümünde kayda değer bir iyileşme sinyali henüz olmamasına rağmen, alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerin katkısıyla iktisadi faaliyetteki ılımlı toparlanma eğiliminin devam etmesini bekliyoruz." diye konuştu.
"ACELECİ BİR KARAR OLDUĞU KANAATİNDEYİZ"
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya "S&P'nin değerlendirmelerine katıldığımızı söyleyemem. Bu tür kararlar verilmeden önce şokun niteliğinin iyi ayrıştırılması, ana trendlerin bir süre izlenmesi ve politika tedbirlerinin olası etkilerinin teknik bir analizle değerlendirilmesi gerekir. S&P'nin bu üçünü de yapmadığını görüyoruz. Bu yönüyle aceleci bir karar olduğu kanaatindeyiz. Merkez Bankası olarak doğru zamanda, doğru kararları ve önlemleri aldığımızı düşünüyoruz." dedi.
"İLAVE SIKILAŞTIRMA DA MASADA"
Çetinkaya, "Ocak ayındaki Para Politikası Kurulunda (PPK) neden politika faizi artışı yerine likidite adımlarını tercih ettiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Para politikası dediğimiz zaman, öncelikle ilk soru para politikasının duruşudur. Halihazırda para politikamızın duruşu sıkı. Son kurul toplantımızın sonrasında belirttiğimiz gibi, gerekirse ilave sıkılaştırma da masada. Para politikasının duruşu açısından en önemli göstergelerden birisi kısa vadeli piyasa faizleri. Getiri eğrisinin önemli ölçüde yatay hale gelmiş olması, para politikasındaki sıkılaşmayı da diğer faktörlerle birlikte bu dönemde açıkça gösteriyor."