Mecilisi bombalayan F-16 pilotundan akıl almaz savunma

F-16 kullanan yönetici şüphelilerden eski pilot kurmay yüzbaşı Hüseyin Türk, "terörle mücadele harekatı sandığı için" TBMM, Gölbaşı Polis Özel Harekat Dairesi Başkanlığı ve TÜRKSAT tesislerini bombaladığını iddia etti.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Akıncı Hava Üssü'ndeki olaylara ilişkin iddianamede, darbe girişimi gecesi F-16 uçaklarını kullanan yönetici şüpheliler arasında yer alan Hüseyin Türk'ün savunması ve delillere yer verildi.

Türk'ün, "Hasan" kod adını kullandığı ve şüphelilerin ifadesine göre "mahrem örgüt abiliği" yaptığı belirtilerek, darbe girişimi günü Akıncı 4’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı 141'inci filoda pilot kurmay yüzbaşı olarak görev aldığı kaydedildi.

Darbe girişimi günü asker yönetici şüphelilerden Hakan Karakuş'un katılımıyla Akıncı Üssü'nde bir toplantı gerçekleştirildiği ifade edilen iddianamede, operasyonla ilgili görevlendirme ve emirlerin Mustafa Mete Kaygusuz, Ahmet Tosun ve Hüseyin Türk tarafından verileceğinin beyan edildiği, bunun üzerine Hüseyin Türk'ün kursiyer pilotları toplayarak görev dağılımı yapıp emirler verdiği ortaya çıktı.

Darbe girişiminin başarılı olması için gerekli koordinasyonu sağlayan Hüseyin Türk'ün, 16 Temmuz 2016'da 03.24 ve 03.25’te "Aslan 6" kodunu kullanan F-16 uçağı ile TBMM'ye iki bomba atarak 32 kişiyi yaraladığı, "Aslan 3" kodunu kullanan F-16 uçağı pilotu Uğur Uzunoğlu ile bir GBU-10 bombasını Gölbaşı ilçesinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığına attığı ve 44 kişiyi şehit edip 36 kişiyi yaraladığı, aynı gün "Aslan 6" kodunu kullanan F-16 uçağı ile 03.14, 03.15, 03.17 ve 03.19'da dört bomba atarak TÜRKSAT tesislerinde hasar oluştuğu kaydedildi.

STAJYER PİLOTLARI KULLANMIŞLAR

Türk, iddianameye yansıyan savunmasında, yarbay Hakan Karakuş'un terörle mücadele harekatı beklediklerini belirtmesi ve yola çıkmamasını istemesi üzerine Ramazan Bayramı için tatile gitmediğini belirtti.

Hüseyin Türk, darbe girişiminin olduğu gün, akşam Hakan Karakuş'un bir toplantı düzenlediğini, terörle mücadele harekatı yapılacağını, harekatın süresinin ve nereye gidileceğinin belli olmadığını belirterek koordinatların pilotlara havada verileceğini, 143'üncü filodaki hedef analiz uzmanlarınca belirlenecek hedeflere taarruz edileceğini bildirdiğini aktardı.

Hakan Karakuş'un, harekatın gizli tutulacağını, yabancı hiçbir personelin filoya girmemesi gerektiğini söylediğini belirten Türk, Karakuş'un pilotları getirip götürme görevini stajyer pilotlara, bu işin ayarlanması görevini de kendisine verdiğini kaydetti. Stajyer teğmenlere bilgilendirme yaptığını ifade eden Türk, normalde bu işin askerler tarafından yapıldığını itiraf etti.

Türk, Karakuş'un emri ve olayın gizliliği nedeniyle böyle bir yöntem uyguladıklarını belirterek kendini savundu. Türk, 16 uçağa mühimmat yüklediklerini bildirerek, buna kimin karar verdiğini bilmediğini, kendisinden sadece bu işin takibinin yapılmasının istendiğini anlattı.

"UÇUŞLAR MUHAREBE YÖNETİM SİSTEMİNE GİRİLMESİN" EMRİ

Türk, Hakan Karakuş'un bir toplantı düzenleyerek uçuşların hiçbirinin muharebe yönetim sistemine girilmemesini emrettiğini ifade etti. İfadesi sırasında bu konuya ilişkin soru yöneltilmesi üzerine Türk, "Uçuşların normal şartlarda muharebe yönetim sistemine girilmesi gerektiğini biliyorum ancak bu girme işlemini astsubaylar yaptıkları için uçuştan önce mi sonra mı girdiklerini bilmiyorum." şeklinde cevap verdi.

Türk, kullandığı uçakta 6 bombanın olduğunu, bunlardan dördünü şehir dışında verilen koordinatlara attığını belirterek, ikisini ise sonradan Meclis olduğunu düşündüğü koordinatlara attığını itiraf etti.

Havada iki kez yakıt ikmali yaptığını anlatan Türk, üsse indikten sonra oradaki bakım ekibinden darbe olduğunu öğrendiğini savundu.

"DEVLETİN ANTENLERİNİ VURMANIN MANTIĞI NEDİR?" SORUSU

İfadesi sırasında yöneltilen soru üzerine terörle mücadele harekatı kapsamında Türkiye'de sivil yerleşim yerlerine atış yapıldığını bilmediğini kaydeden Türk, harekat olduğu için Ahmet Tosun'un verdiği emri uyguladığını ileri sürdü.

"Teröristlere karşı bir müdahale yapılacaksa Gölbaşı'nda bulunan ve devlete ait olan antenlerin iletişim sağladığı gözetildiğinde bunların terörle mücadele kapsamında vurulmasındaki mantık ne olabilir? Normal bir terörle mücadele faaliyetinde devletin iletişimini sağlayan antenlerin vurulmasındaki amaç askeri tecrübenize göre ne olabilir?" sorusu üzerine Türk, bunu bir kontrol binasının basılması şeklinde yorumladığı savunmasını yaptı.

ŞÜPHELİLER VE FETÖ MENSUPLARI ARASINDA PARA HAVALESİ

Hüseyin Türk ile ilgili düzenlenen MASAK raporu da iddianameye girdi. Türk'ün darbeye teşebbüs faaliyeti kapsamında hakkında işlem yapılan şüpheliler ve FETÖ/PDY kapsamındaki isimlerle havale trafiğinin bulunduğu iddianamede yer aldı.