Kulüpler Birliği'nden Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya çağrısı

Kulüpler Birliği, 17 kulübün görüş birliğiyle hakemler Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya'yla ilgili MHK kararının geri alınmasını beklediğini bildirdi.

Kulüpler Birliği Vakfı, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulunun (MHK) Spor Toto Süper Lig'in 13. haftasında oynanan Galatasaray-Atiker Konyaspor karşılaşmasını yöneten Hüseyin Göçek ile aynı müsabakada Video Yardımcı Hakem (VAR) olarak görev yapan Halis Özkahya'ya ikinci değerlendirmeye kadar maç vermeme kararına sert tepki gösterdi.

KARARIN GERİ ALINMASI BEKLENİYOR

Kulüpler Birliği Vakfı, yaptığı yazılı açıklamada, 17 kulübün görüş birliğiyle hakemler Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya'yla ilgili MHK kararının geri alınmasını beklediğini bildirdi.

Açıklamada, Süper Lig'de her dönem hakem hatalarının olduğu, bundan sonra da olacağı belirtilerek, "Çünkü insanın var olduğu her yerde hata da işin bir parçasıdır. Dünyanın birçok liginde de hakemlerin performansına bağlı uygulamalar mevcuttur. Kişisel yetersizlik gibi çok olağan ve beşeri gerekçelerle alınmış gözüken bu karar, ilk anda ilgili kurulun görev ve yetki sınırlarında olağan bir uygulama zannedilebilir. Ancak özellikle Anadolu kulüplerine karşı yapılan çok daha fahiş hakem hataları karşısında Türkiye Futbol Federasyonunun bu defakine benzer refleks göstermediği ve benzeri kararlar almadığı herkesin malumudur." ifadeleri kullanıldı.

"Bu tasarrufun zamanlaması ve uygulama biçimi de dikkate alındığında, yetki kapsamında masum bir karar olduğuna inanmak ve bunu savunmak, bu şartlarda mümkün değildir." denilen açıklamaya, şöyle devam edildi:

"Zira ilgili müsabakadan bir gün sonra istifasını açıklayan TFF Başkan Vekili ve Milli Takımlar Sorumlusu Sayın Ali Dürüst'ün, müteakip 48 saat içinde bilinmeyen nedenlerle 'Galatasaray'a daha iyi hizmet edebilmek için' açıklamasıyla bu kararından vazgeçmesi ve daha bu geri dönüşün üzerinden 24 saat bile geçmemişken MHK'nın almış olduğu karar, sadece rastlantı ile izah edilemeyecek bir durum olmakla birlikte, kamuoyunda 'birilerine belirli taahhütler verildiği' algısı yaratmıştır."

Konuyla ilgili kamuoyunda oluşan algının, TFF ve MHK'nın yanı sıra Türk futboluna da büyük zarar verdiğinin aktarıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Türkiye Futbol Federasyonunda görev alan hiçbir yönetici daha önce yöneticisi olduğu kulübün haklarını savunmak için federasyon yönetiminde olamaz. Bu durum her takıma eşit mesafede ve adilce yönetilmesi gereken Türk futbolu için asla kabul edilemez. Daha önce örneği ve uygulaması olmayan bu olaylar zinciri karşısında TFF ve özellikle MHK'nın bağımsız ve tarafsız hareket ettiğine inanmak ya da bu baskı altında bırakılan değerli hakemlerimizin, özellikle söz konusu takımın müsabakalarında bundan sonra bağımsız kararlar verebileceğine, adaleti istikrarlı bir şekilde sağlayabileceklerine inanmak mümkün değildir. Yıllarca, belli takımların maçlarına verilemeyen hakemler konusu gündemdeyken son yapılan uygulama sıkıntıyı daha ileri boyutlara taşımıştır."

"Güven ve itimat duygusunun her türlü ilişkinin temelinde yattığını önemle hatırlatarak, Türk futbolunda güven, hakkaniyet ve adil rekabeti tesis etmede bir numaralı sorumlu olan Türkiye Futbol Federasyonunun sergilediği bu tutum ile güven müessesesine çok ciddi zarar verdiğini üzülerek görüyoruz." ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

"Son olarak belirtmeliyiz ki bir camianın adalet değil ayrıcalık talep etmesi Türk futbolunun hak ettiği adil yönetim ve eşit şartlarda mücadele etme fırsatı karşısındaki en büyük tehlikedir. Türk futbol ailesi olarak; bu gibi ayrıcalık taleplerinde bulunanın da buna müsaade edenin de karşısında durulmalı ve tüm platformlarda gerekli şekilde mücadele edilmelidir. Kulüpler Birliği Vakfı olarak Süper Lig'deki 17 takımın görüş birliğiyle hakemlerle ilgili alınan ve tek bir kulübün gövde gösterisi anlamına gelecek taraflı bu kararlardan derhal geri adım atılmasını beklediğimizi ve geri adım atılmadığı takdirde de Süper Lig kulüpleri olarak olağanüstü toplanıp Türk futbolunun adil yönetilmesi için hep birlikte ortak bir adım atacağımızı belirtiriz."