Kravat kamerasıyla generalleri izlemişler

Eski astsubay Durali Gür'ün, FETÖ üyeliğinden mahkumiyetine ilişkin gerekçeli kararda, örgütün casus kamera ve ses kayıt cihazlarıyla generalleri izlediğini itiraf eden mahrem imam A.B'nin beyanlarına yer verildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinin, eski emir astsubayı Durali Gür'ün FETÖ üyeliğinden mahkumiyetine ilişkin gerekçeli kararına göre örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü telefon aracılığıyla irtibat kurduğu belirlenen sanık Gür, 9 Haziran 2020'de gözaltına alındı.

İfade işleminin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gür, mahrem imam A.B'nin itiraf içeren beyanının ardından 4 Mart 2021'de tutuklandı. 

Yargılama sonunda sanık Gür, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum edildi.

Örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığı mahrem yapılanmasında "müdür" seviyesinde olan A.B'nin 75 sayfalık itiraf içeren beyanı dosyanın delilleri arasına girdi.

A.B, Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yöneten sivil imamlardan firari Adil Öksüz'den sonra gelen Mehmet Emin Yıldız'dan aldığı talimatla 2011'de mahrem yapıda yer almaya başladığını ifade etti.

FETÖ'nün, Ankara'daki Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasının Etimesgut ve Kızılay bölgelerinden oluştuğunu anlatan A.B, Hava Lojistik Komutanlığı ile 3. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığındaki generallerin emir astsubaylarından sorumlu olduğunu belirtti.

‘PAŞALAR DİNLENİYORDU’

Örgütün, generallerin attığı her adımdan haberdar olmak istediğini ifade eden A.B, bunun için emir astsubaylarının kullanıldığını kaydetti.

İstihbarat toplama faaliyetleri kapsamında emir astsubayları aracılığıyla generallerin makam odalarına ses kayıt cihazları yerleştirildiğini, kimi durumlarda ise kravatlara takılan casus kameralarla kayıt yapıldığını bildiren A.B, bu işlemin 17/25 Aralık soruşturmalarına kadar sürdüğünü belirtti.

Hükümetin 2014'te FETÖ'nün üzerine gitmesiyle dinlemelere son verildiğini, kayıt cihazlarının da toplatıldığını anlatan A.B, şu beyanlarda bulundu:

"Dinlemelerle alakalı 2014 yılından sonra Mehmet Emin Yıldız, kendi bölgesinde dinlemeyi yasakladı. Normalde o zamana kadar paşaların dinlendiğini duyuyordum. Dinleme işlemi, paşaların odasına cihazlar konularak yapılıyordu. Kendi şahit olduğum şey vardı. Kravatın üzerine kamera yerleştirilmişti, bu şekilde paşalar dinleniliyordu. Hatta Hava Kuvvetleri Komutanı vardı, Mehmet Erten diye. Mehmet Emin Yıldız söylemişti, kendi kulağım ile duydum. 'Mehmet Erten'in 45 dakikalık konuşması, Hava Kuvvetlerinin bütün planını değiştirdi.' demişti. Bu kapsamda emir astsubayları, paşaların attıkları her adımı haber getirmeleri hususunda önemliydi. İktidarın, mahrem yapının tepesine çökme zamanlarıydı, dolayısıyla mahrem yapı ve örgüt geri adım atmaya başlamıştı."