Kovid-19'dan sakınırken kalp krizi hayattan koparabilir
Doç. Dr. Gönenç Kocabay, "Kovid-19'un ciddi ölümlere yol açtığı ülkelerde yapılan çalışmalar hastaneye kalp krizi nedenli başvuruların azaldığını göstermiştir." dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gönenç Kocabay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11 Mart 2020 tarihinde pandemi olarak kabul edilen yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) tüm dünyada kayda değer şekilde morbidite ve mortalite ile yayılmaya hızla devam ettiğini aktardı. Özellikle ileri yaş ve kalp yetersizliği, hipertansiyon ve koroner arter hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde Kovid-19'un seyrinin daha ciddi olduğunu dile getiren Kocabay, dolayısıyla bu grup hastaların koruyucu önlemlere daha fazla dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Kocabay, bu koruyucu önlemler arasında kuşkusuz en önemlisinin "evde kalın" önerisi olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle birçok kişi evlerinde izole olarak kalmıştır ve bu da virüsün yayılımını önemli ölçüde durdurmuştur. Bununla beraber yapılan çalışmalarda bu dönemde özellikle kalp krizi geçiren hastaların hastaneye ulaşmalarında sorun olduğu gösterilmiştir. Pandemi döneminde, kalp krizi şikayetleri olan birçok hasta ya hastaneye gelmekten sakınmakta ya da başvuruyu geciktirmektedir. Kovid-19 pandemisi sırasında 'evde Kalın' çağrısı, kalp krizi şikayetleri olan hastalar için geçerli değildir. Kovid-19'un ciddi ölümlere yol açtığı ülkelerde yapılan çalışmalar hastaneye kalp krizi nedenli başvuruların azaldığını göstermiştir." Bir çalışmada, kalp damarının tamamen tıkalı olduğu ve kalp kasının tüm kalınlığında hasar oluşturan kalp krizi tipinde hastaneye başvurularda yüzde 26 azalma olduğunun ve bu azalmanın kadınlarda daha belirgin yaşandığını belirten Kocabay, "Benzer olarak, hastanemize de 1 Mart-21 Mayıs 2020 tarihleri arasında bu tip kalp krizi ile gelen hastaların geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 azaldığı bulunmuştur. Bu azalma, hastaların hastaneye gelmeden hayatlarını kaybettiğine ve en sık nedeni kalp krizi olan kalp yetersizliği hastalığının daha sonraki dönemde artacağına işaret etmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Bu belirtiler kalp krizinin habercisi olabilir Doç. Dr. Gönenç Kocabay, bu çıkarıma uygun olarak, hastanenin acil servisine yeni tanı konulmuş kalp yetersizliği hastalarının daha sık başvurmaya başladığını aktardı. Ayrıca yaptıkları çalışmada hastaneye kalp krizi nedeniyle başvuran hastalarda kontaminasyon obsesyonunun (virüs ile bulaşma takıntısı), pandeminin en ciddi olduğu mart ve nisan aylarında belirgin olarak yüksek bulunduğunu ifade eden Kocabay, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ayrıca hastaların ciddi düzeyde endişeli ve depresif olduğu, bu nedenle hastaneye başvurularının geciktiği tespit edildi. Gittikçe artan göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ve bayılma hissi varsa acil olarak hastaneye başvurunuz. Sonuç olarak 'evde Kalın' ve 'hastaneye gelmeyin' uyarıları, kalp krizi şikayetleri olan hastalar için geçerli değildir. Kalp krizi esnasında zamanın, kalp kasına eşit olduğu düşünüldüğünde, erken ve hızlı tedavinin olası kötü sonuçları önleyeceği ve hayatı kurtaracağı aşikardır. Geç uygulanması veya tedavisiz kalması hem hayatı tehdit edecektir hem de kalp yetersizliği riskini artıracaktır. Hastaneler, bu grup hastalar için özel alanlar ayırdığından hastalar bu konuda endişe etmemelidir. Kovid-19 pandemisi sırasında özellikle 15 dakikadan fazla süren göğüs ağrısı, terleme ve nefes darlığı varsa vakit kaybetmeden hemen 112 Acil Çağrı Merkezinin aranarak yardım talebinde bulunulmalı. Hastaneye başvuru gerekirse, son kullanılan ilaçların beraberinde getirilmesi ve Kovid-19'a bağlı şikayetler varsa ilgi hekime önceden bildirilmelidir."