Kılıçdaroğlu: “Kürsüye veda etmek için buradayım”
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısında, "Grup kürsümüze veda etmek için bugün buradayım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki makam odasının önünde bekleyen ve “Hayırlı olsun” diyen yurttaşlar ile görevlilerle de tokalaştı.
CHP’nin önceki Genel Başkanları Altan Öymen ve Hikmet Çetin ile eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek grup toplantısı öncesinde TBMM’de görüştü.
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'lilere veda mesajı verdi. Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda son kez CHP lideri olarak konuşan Kılıçdaroğlu sözlerine, "Kısa bir konuşma yapacağım. Huzur içinde yaşamanızı isterim. Dostluğun kadim olmasını isterim" şeklinde başladı.
Veda etmek için buradayım
Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı'na veda kararını ise şöyle duyurdu:
“Beni dikkatle dinlemenizi isterim, kısa bir konuşma yapacağım değerli arkadaşlarım.
Sayın Genel Başkanlarım; şeref verdiniz, onur verdiniz. Büyük emekleriniz var ve sizlerin harcadığı emeklerin karşısında saygıyla eğiliyorum.
Değerli arkadaşlarım, bizleri televizyonları başında izleyen bütün vatandaşlarım; bu coğrafyanın neresinde yaşıyorsanız, huzur içinde yaşamanızı isterim, ülkeden bereketin fışkırmasını isterim, dostluğun kadim olmasını isterim, tanımasak bile birbirimize yürekten selam vermemizi isterim. Yeni bir başlangıç için, beraber ve birlikte var olduğumuz bütün sıkıntıları aşalım istiyorum ve biz bunları yaptığımız zaman, o güzel, o görkemli, o şahane Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim, emin olmanızı isterim.
Bugün çok kısa bir konuşma yapacağım. Grup kürsümüze, yani bu kürsüye veda etmek için bugün buradayım. Ne yalan söyleyeyim, bu satırları kaleme almak benim için de hiç kolay olmadı. Tüm yaşanmışlıklarımızı arkada bırakarak bu kürsüye veda etmek pek de kolay olmuyor. Bu salon, bu kürsü aslında benim evim, sizler de benim yol arkadaşlarımsınız. Size son kez bu kürsüden bakmak istiyorum. Hoş geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz!
Sevgili dostlarım; bilirim, biliyorum sarayın yol arkadaşı olmak kolaydır. Orada para vardır, pul vardır, şan vardır, şöhret vardır, güç vardır, kibir vardır, nefese teslim olmak vardır, nefse teslim olmak vardır, haram vardır, günah vardır; zulüm kokar o sarayın dar koridorları.
Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak ise hiç kolay değil, zordur. Bay Kemal'in yol arkadaşı ıstıraplıdır. Uzun, uzun ve ince bir yoldur, tehlikelerle doludur, başınıza her an her şey gelebilir. Her sabah ya nasip diyerek ailelerinizden ayrılırsınız. Parası pulu da yoktur Bay Kemal'in, sarayı da yoktur. Başına her şey gelmiştir, hakkında her türlü algı yapılmıştır ama işte yine de size Bay Kemal'in yolunda yürümek gibi bir onuru ve şerefi ben taşıyorum. Birlikte yürüyeceğiz.
Sizler Bay Kemal ile beraber yürümeye karar verdiniz, bu yolu seçtiniz. Sizin bu tercihinizi unutmayın yüreğime yazdım, bunu hafızanızın bir yerinde tutun. Bay Kemal'in sizler gibi gerçek dostları vardır. Siz hak, dost bilirsiniz. Bay Kemal ile yürümek akıldan öte bir yürek işidir, o büyük yürek de siz de var. Bu nedenle hepinizi yürekten kutluyorum. Bay Kemal'in şansı da işte budur, sizin o kocaman yüreğiniz.
Başınızı hep dik tuttunuz, karanlığın üzerinizi kaplamasına asla izin vermediniz ve bugün zalimlerin tahtalarını yıkmaya çok yakınız, buna inanın. Sizin gibi yol arkadaşlarım olduğu için onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Ne diyebilirim, Allah hepinizden razı olsun, hakkınızı helal edin!
Bakmayın o saraylıların her şeyi varmış gibi görünüyor ama aslında hiçbir şeyleri yok, ruhları kararmıştır. Bizim ise her şeyimiz var, kalbimiz var, yüreğimiz var, mazlumlar için atan kocaman bir yüreğimiz var. Bu kürsü yıllarca o mazlumların acı feryatlarını duyulduğu bir kürsüdür, bu mikrofon da onların acılarının geniş kitlelere, tüm Türkiye'ye aktarıldığı mikrofondur. Bu kürsüde insanlarımızın onuru ve demokrasimizin kaderi adına son kez konuşuyorum dostlarım. Umutluyum be dostlar, gerçekten umutluyum!
Çünkü her gün Türkiye'de herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı bir günü, bir dünyayı hayal ediyorum, yelkenlerimizi hareket ettirecek rüzgarları düşünüyorum, bize doğru uçan o özgür kuşları düşlüyorum. Bu deliliği hep birlikte yapacağız dostlarım, hep beraber yapacağız.
İYİ Parti'nin Sayın Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte yapacağız bu deliliği. Çünkü Meral Hanım merttir, büyük mücadeleler veriyor ve bu bilinsin istiyorum ve bu bilinsin istiyorum. Ana kucağını da çok iyi bilir, yerine geldiğinde masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilir. Ona müteşekkir olduğumu bütün dostlarımın, bütün arkadaşlarımın bilmesini isterim.
İlk görüş ayrılığında bazı insanlar, bilakis kendisini hiç tanımayan bazı insanlar söylenmemesi gereken şeyleri söylediler. Vallahi de hiç tanımamışsınız, tanıyın. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Hani gerekirse yumruğunu masaya vurur diyorum ya, bir de arada bir ülkücü damarı tutar, bunu da gayet iyi biliyorum.
Saadet Partisi'nin Sayın Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile bitireceğiz. Temel Bey bilgedir, Temel Bey cesurdur. Yüreği cesaret dolu olanın yolu hep aydınlık olur. Bu bilge, Türkiye'nin yolunu aydınlatmaya devam ediyor. O hepimizin iyi tanıması gereken önemli bir siyasal aktördür ve bir bilgedir. Ona da selamlarımızı, saygılarımızı iletiyoruz.
Gelecek Partisi'nin Sayın Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile de bitireceğiz bu deliliği. Ahmet Bey'in gerçekten de güçlü bir entelektüel birikimi var. O, bu süreci toparlayanların başında gelir. Yeniden yolumuza döndük, günlerdir uyumuyor bu lider. Bilin istiyorum, Allah aşkına onu da yakından tanıyın, o da çorbada tuzu olan çok değerli bir insan.
Deva Partisi'nin Genel Başkanı Ali Babacan ile bitireceğiz. Bu genç liderle Türkiye'nin perişanlığına son vereceğiz. Onunla da bu ülke için alın terini beraber dökeceğiz. Bilin istiyorum, onu da tanıyın istiyorum.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Bey ile de bu deliliğe son vereceğiz. Menderes ve Demirel'in gençliği vardır onun yüzünde de yüreğinde de; yürür karanlığın üstüne. Bilin istiyorum; yürekli, cesur ve genç bir liderdir.
İki kişi daha var ve o iki kişiyi siz de gayet iyi ve yakından tanıyorsunuz. Burada söylemiştim, bu kürsüde söylemiştim ve tam karşımda oturuyordu evladım Ekrem İmamoğlu; bunu söylemiştim, o da yanımda olacak.
Yıllardır çokça omuz omuza verdiğimiz, birbirimizi kollayıp koruduğumuz, en zor zamanlarda birbirimizden güç aldığımız dostum Mansur Yavaş, o da buradadır.
Sevgili dostlar, değerli arkadaşlarım; büyük lokma yiyeceğiz ama artık büyük laf etmeyeceğiz. Dostlarım bilsin ki, öleceksek bu vatana olan aşkımızdan öleceğiz ve bir gün tüm bunlar geçecek, şafak tatlı bir gülümsemeyle doğacak. Birbirimize bakacağız, birbirimizi kucaklayacağız, başardık diyeceğiz. Başardık ve gerçekten başardık! Hakkınızı helal edin dostlarım. Hadi bismillah!”