'Kendi ayaklarımız üzerinde duracağız'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon Büyükşehir Belediyesinde düzenlenen bayramlaşma programının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Soylu, Trabzon Büyükşehir Belediyesinde düzenlenen bayramlaşma programının ardından yaptığı açıklamada, Allah’tan, memleketin nice bayramlara sağlıkla, huzurla, afiyetle, birlik ve beraberlik içinde ulaşmasını nasip etmesini diledi.
Dün Hakkari'nin Yüksekova, Aktütün ve Derecik ilçeleriyle Van’ın Başkale ilçesinde ziyaretlerde bulunduğunu belirten Soylu, oralarda görüştüğü askerlerin ve şehit ailelerinin selamlarını iletti.
Soylu, bu bayramın geleneğin, göreneğin, inancın ve ortak değerlerin en önemli parçası olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Geçen hafta Malazgirt’teydik. Bizim ana yurdumuza girmemizi sağlayan unsurlar, bugün bu coğrafyanın içinde yaşayan unsurlardır. Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı omuz omuza vererek, bugün ayyıldızlı bayrağımızın burada dalgalanmasını teşkil ediyorlar. Bu memleketin her noktasında şehitler tepesi var. Derecik’te, Malazgirt’te, Dumlupınar’da, Çanakkale’de, 15 Temmuz’da Boğaz Köprüsünün, Külliye'nin önünde şehitler tepesi var. Bu millet, talimatla kendi hasletlerine ve özelliklerine sahip çıkan bir millet değil. Bugün de talimatla bayram kutlayan, birbiriyle bayramlaşan bir millet değil. Bu millet, hem medeniyetine hem değerlerine hem anlayışına sahip çıkan büyük bir millettir ve bu milletin bu coğrafyadaki farklı özelliklerini, bu coğrafya sahipliğini anlayamayanlar maalesef hem ülkemiz üzerindeki hem milletimiz üzerindeki oyunlarına devam etmektedirler. Başarılı olabiliyorlar mı? Olamıyorlar."
"Biz şimdi Cerablus’tayız, Azez’deyiz, El-Bab’dayız. Varsın bir batı ülkesinin kaymakamı, askeri, polisi oradaki vatandaşlarla aynı kültür birlikteliği içinde bunu sağlasın bakalım." ifadesini kullanan Soylu, şunları söyledi:
"Bunu sağlamaları mümkün değildir. Düşünün ki bu kültür, tarih, medeniyet birlikteliğini bugün oluşturmuş değiliz. Bugün Arakan’da, Suriye’de, Irak’ta yaşananlar maalesef batı dünyasının, dünyayı yanlış tercüme etmesinden kaynaklanıyor. Bu açık ve nettir. Bizim medeniyetimizin, yıllarca bütün dünyaya hem ahlakını hem kültürünü hem anlayışını nakşeden medeniyetimizin anlaşılamamasından kaynaklanmaktadır. Bunun için bu bayramları kendi aramızda, milletimiz arasında fırsat bilmek değil sadece, esas itibariyle bütün dünyaya bunun nasıl bir medeniyet anlayışı olduğunu bildirmektir bizim temel gayemiz. Dün askerlerimize de anlattım. Tabii askerlikte bayram geçirmek aslında burukluktur. Aileden, anadan bazen yardan kardeşten, arkadaştan uzak ama öyle bir dönemden geçiyoruz ki o evlatlarımıza 'işte o dönemden geçerken ben oradaydım.' diyebilme onuru Cenab-ı Allah nasip ediyor."
"15 Temmuz’dan sonra yeniden ayağa kalkış söz konusu"
Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Bugün gördüğümüz tablo, bunu bu ülkenin evladı olarak söylüyorum, bizim daha güçlü olmamız gerekliliğini bize telkin ediyor. Bu fotoğrafı bize veriyor. Biz güçlü olmadığımız zaman, ekonomimiz, eğitimimiz, sağlık hizmetlerimiz, uluslararası alanda attığımız adımlar güçlü olmaz. O zaman söyleyecek sözünüz de güçlü olmuyor. Onun için söyleyebilecek sözümüzün güçlü olduğu bir Türkiye’yi adım adım kucaklama mecburiyetinde olunduğunu bugün çok daha net görüyoruz. Biz bugün güçlü olmasaydık aynen batı dünyasında olduğu gibi Suriye’ye dışarıdan bakan, çaresiz kalan, oradaki yaşananları 'bizi ilgilendirmiyor, bizim sınırlarımız dışında' gibi insanlıkla bağdaşmayan bir durumla değerlendiren batı dünyası örneği ortaya koyardık. (Arakan'daki Müslümanlara yönelik katliam) Benim bugün bu memleketin bir vatandaşı olarak onur duyduğum meselelerden bir tanesi dün Dışişleri Bakanı bütün dünya dururken dünyaya çağrı yapıyor 'alın, masraflarını biz karşılayalım.' Bu, bugün geldiğimiz noktanın bence en önemli göstergesidir. Onun için çok daha güçlü olmalıyız."
Türkiye’nin her alanda kabiliyetlerinin yükseldiğini vurgulayan Soylu, ülkenin her köşesinde, her tarafında hem yatırımları hem gelişmeyi gerçekleştirebilecek bir anlayışı ortaya koyduklarını söyledi.
Bakan Soylu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine değinirken, "15 Temmuz’da hakikaten altından nasıl kalkabileceğimizi kendimizin de sorguladığı, bütün milletimizin sorguladığı darbe geçirdik. Tamam darbeyi savuşturduk doğru ama bir soru var, ya sonrası? bunun sonrası nasıl olacak? Bunun sonrası konusunda Türkiye ve milletimiz belki de kendisinden beklenmeyecek derecede büyük bir çeviklik, kendine gelme ve yeniden ayağa kalkma anlayışı ortaya koydu. Bunda herkesin katkısı vardır. İktidarının, muhalefetinin eleştirisi olur, beğenmediği noktalar olur ama topyekün sistem işliyor." diye konuştu.
Soylu, sistemin seçimle, referandumlarla işlediğini belirterek, "Allah’a şükürler olsun her gün insanlarımız binlerce kilometre öteden bu tarafa, bu taraftan öteki tarafa gidiyor. Hastanelerimiz, karakollarımız, fabrikalarımız işliyor. Mardin’de oteller dolu, sadece bayram vesilesiyle değil. Dün Van’daydık. Van tarihinin en kalabalık günlerini yaşıyor. İranlılar, oranın tarihi güzelliklerini görmeye gelen insanlar. Bir taraftan Diyarbakır bir taraftan Antalya bir taraftan Bodrum. Memleketin her tarafında kendine ait 15 Temmuz’dan sonra ciddi bir toparlanma ve yeniden ayağa kalkış söz konusu. En son tüketici güven endeksi yüzde 5’lerin üzerinde bir artış sağladı. İlk çeyrekte büyüdük yüzde 5. Ondan sonraki çeyrek ve şimdiki çeyrekte de aynı şekilde büyümeye devam ediyoruz. Bu Türkiye gücüdür. Bizim görevimiz bu Türkiye gücünü çok daha ileri noktaya taşıyabileceği bir anlayışı ortaya koymaktır." dedi.
"Kendimize bakacağız, kendi ayaklarımız üzerinde duracağız"
Soylu, insansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan denetimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunurken de İçişleri Bakanı olduğu dönemde sadece polisin şehirde kullanabileceği İHA'ların olduğunu dile getirdi. O zamanlar bu araçların ayda 5, 10 saat ancak kullanılabildiğini belirten Soylu, "Şu anda ayda 2 bin 500 saat hava devriyesi yapıyoruz. Bu muhteşem bir güçtür. Bunu yeterli görmüyoruz. Biz bunu ilk önce 5 bin saate çıkaracağız. Biz şehirlerin içerisini, kırsalı yapacağız, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de bütün sınırlarımızdaki hava devriyelerini gerçekleştirecek. Sadece şehrin içinde kolluk güçlerimizle, kolluk kuvvetlerimizle ve diğer unsurlarımızla beraber değil, topyekün havadan, karadan drone ile insansız hava aracıyla, zırhlı araçlarımızla…" ifadesini kullandı.
Dün Van'da Polis Özel Harekatı ziyaret ettiğini anımsatan Soylu, şunları kaydetti:
"Oradaki kardeşlerimizle epey sohbet ettik. Bana söylediklerinden onur duydum. Allah’ımıza şükürler olsun hiçbir eksikliğimiz söz konusu değil. Dün Aktütün'de komutanlarımızın, JÖH’ün, JÖAK’ın elde ettiği kabiliyetlerin ve ortaya koymuş oldukları mücadele kabiliyetlerinin, ellerindeki araçların, gereçlerin, teçhizatların neler olduğunu… Türkiye, gerek savunma sanayi olsun gerek diğer alanlarda olsun ciddi bir şekilde ilerlemektedir. Tabii Türkiye’nin ilerlemesini engellemek bazen rekabetten, bazen hasımlıktan, bazen tarihsel karşıtlıklardan, bazen din karşıtlığından ama bu, tarihin önümüze koyduğu gerçeklerdir ve bu olacaktır. Biz kendimize bakacağız, kendi ayaklarımız üzerinde duracağız, kendi değerlerimize sahip çıkacağız."