Kılıçdaroğlu'ndan hükümete 'Ortadoğu politikası' eleştirisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda konuştu. Kılıçdaroğlu, Hükümete Ortadoğu politikaları nedeniyle eleştiri yöneltti. 

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

Sendika üyesi oldukları için öğretmenlerin görevine son verilmesini kabul etmiyoruz. Sendika anayasal bir haktır. Açığa alınan bütün öğretmenlerimizin yanındayız sonuna kadar haklarınızı savunacağız. Ama öğretmen var öğretmen var. Olmayan bir hadis üzerinden atıp tutanın öğretmen olmaması lazım. Bu adamı tayin ettiler. 

VİDEO İÇİN TIKLAYIN 

"OKULLAR AÇILDI, KİTAPLAR YOK"

Milli Eğitim Bakanı'nın bürokratik deneyimi var, ama ne olursunuz bu tür insanları milli eğitim camiasında barındırmayın. 

Okullar açıldı, kitaplar yok. Niye hazırlamadınız şimdiye kadar? O kitapların hazırlanmasını sağlayanlar bürokratlar kadrolarında oturuyorlar ama öğretmenleri görevlerinden alıyorsunuz? Alacaksanız bürokratları alın. 

Proje Okulları diye bir proje açıkladılar, şimdi veliler okullara sahip çıkıyor. Bunların çağdaş uygarlıktan anladığı Ortaçağ uygarlığı. 

Sık sık darbe sonrası mağdurlardan söz ediliyor. Nereden çıkıyor bu mağdur edebiyatı diyorlar. Mağdur varsa millettir diyorlar. Bende milletten söz ediyorum. Kimden söz ediyoruz. Bütün mağdurlara sahip çıkacağız. 

Öğretmeni atıyorsunuz lojmanından da atıyorsunuz. Bu öğretmen çocuğunun geçimini sağlamak için Bursa'nın Kestel pazarında sivri biber satacak. Belediye zabıtaları geliyor, tezgahını kaldırıyorlar. Sen FETÖ'cüsün diyorlar. 

Urfa'dan örnek vereceğim. Kocası kıdemli başçavuş. 15 Temmuz gecesi alarm veriliyor geleceksin diye gidiyor. 16'sında da hapse atıyorlar, lojmandan da çıkarıyorlar. Koşa koşa iktidar partisinin il başkanlığına gidiyorlar. Kocanızdan boşanacaksınız diyor. Kim oluyorsun sen? Bu annemiz aynı zamanda bir şehit kardeşi. Abisi şehit oluyor. Şehit kardeşi diye kocasını hapse atıyorlar, kendisinin de işine son veriyorlar. 

Yenikapı'da insanlar mağdur edilecek diye bir görüş birliği mi sağlandı. Bir insanı aile boyu açlığa mahkum etmek hangi vicdanda var. Annelerin çocukları da işsiz. Evlatları da işsiz. 

Her annenin derdine derman olmak benim görevimdir. Ekonomi iyi gitmiyor. Çünkü kimin devleti yönettiği belli değil. 1 Cumhurbaşkanı 2 Başbakan var. Birisi asıl birisi gölge. 34 kentte 158 iş dünyasının önemli insanlarına soru soruyorlar. Size göre yapılması gereken reformlar nelerdir? 

Yüzde 75,3 adaletin kalitesinin artırılmasını istiyor. Bu memlekette adalet yok, adaleti tesis edin diyorlar. Yüzde 68,4'ü eğitim sisteminin ekonomik ihtiyaçlara cevap verir hale dönüştürülmesi gerekiyor diyor. 

Hiçkimsenin derdi olmasın, adalet iyi çalışsın, ülkede terör olmasın. Anneler gülsünler. Çiftçi memnun olsun hayatından. Yönetimin asıl amacı budur. Yönetimi halkı soymak üzerine inşa ederseniz o bu ülkeye huzur getirmez. 

Osmangazi Köprüsü yapıldı, hiçbir şikayetimiz yok köprüden. Köprü yap-işlet-devret modeli ile yapıldı ama devlte garanti verdi. Köprü 790 milyon dolara mal oldu. Devlet bu köprüyü yapan firmalara günlük 40 bin araç garantisi verdi. Köprü 1.5 yılda kendi maliyetini kurtarıyor. Kim ödeyecek bunu. Gariban vatandaş ödüyor. 

Ben köprüye karşı değilim. Halkın sömürülmesine karşıyım. İstanbul'da gidiş geliş 4 lira 75 kuruş. Osmangazi'den gider gelirseniz 177 lira 50 kuruş. İstanbul Anadolu Yakası'nda oturuyor, ayın 25 günü Rumeli Yakası'na gidip geliyor, ödediği para 118 lira. 

"KILIÇDAROĞLU KÖPRÜYE KARŞI DİYECEKLER"

Yine söyleyecekler Kılıçdaroğlu köprüye karşı. Halkın çıkarlarına aykırı olan her şeye karşıyız. Darbe oldu hemen karşı çıktık. Meclis'te grubu olan 4 siyasi parti bildiri hazırladı, başkanlar bu bildiriye imza attık. TBMM Başkanı da imza attı. 

Sağır sultanlar duysun diye okuyorum: TBMM Kurtuluş Savaşı'nı yöneten demokratik parlamenter sistemi yıllar içinde geliştirmiş bir milleti yokluktan alıp muasır medeniyet seviyesine çıkarmanın mücadelesini vermiş bir millettir. Dünyaya da gereken mesajı vermiştir. 

"REJİMİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN FIRSAT KOLLUYORLAR"

Demokratik parlamenter sistemin altını çizdik. Buna sahip çıkan bir TBMM var. İmzanızı inkar mı ediyorsunuz, sahip mi çıkıyorsunuz. İmzaya sahip çıkacaksınız demokratik parlamenter sisteme de sahip çıkacaksınız. Sahip çıkmıyorsanız siz başkalarının teslim aldığı bir kişisinizdir. Bu imzayı attık bu imzalar unutulmuş. Bu metin BM'ye gönderildi. Bütün yabancı elçiliklere gönderildi. 

Rejimi değiştirmek için fırsat kolluyorlar. İşsizlik var, yoksulluk var. Hapishanelerde binlerce insan var. Eri var erbaşı var doktoru var mağduru var. Bunları bırakmışlar bir kişinin derdine düşmüşler. Ona koltuğu nasıl ikram edeceğiz diye.

Fiili durum var, yasal hale getirelim. Neden ona sen yasalara uymuyorsun diye bir hatırlatma ihtiyacı duymuyoruz. Onun isteğini yerine getireceksek o zaman parlamentonun iradesi ne oluyor. Bu metin ne oluyor. İmzamıza sahip çıkmak namuslu olmanın birinci şartı değil midir?

 Hapishaneler tıka basa dolu. Öğretmeni, öğrencisi, gazetecisi hapiste. Böyle bir anlayışı doğru bulmuyoruz. Bilim insanı da hapiste. Necmiye Alpay dünya çapında bir dil bilimci. 12 Eylül'de yargılanan onurlu bir isimdir. Aslı Erdoğan. 21. yüzyılda edebiyat dünyasına damgasını vuracak 50 isim arasında gösterilen isim. Nerede bu? Hapishanede. Karşı darbeden dolayı hapishanede. 

Dış politika milli olmak zorundadır. Bir ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmesi gereken bir politikadır. İktidarıyla muhalefetiyle birlikte hareket etmek zorundasınızdır. 

Binali Bey koltuğunuzun hakkını koruyun, başkaları sizin yetkilerinize müdahale etmesin. Konuşacaksa hükümet konuşsun niye başkaları konuşuyor. Musul konusunda esip gürlüyorlar. Dünya dengelerini bileceksiniz. Bunları bilmeden ben asarım keserim, a planım var, b planım var. Seni plansız ortaya koyarlar. 

"ESKİDEN ORTADOĞU'DA KUŞ UÇSA TÜRKİYE'YE SORARLARDI"

Başika'da bizim askerlerimiz var orada olması son derece doğaldır. Irak'ın toprak bütünlüğü için de biz oradayız. IŞİD'le mücadelede Irak'la ortak mücadele edebiliriz diyebilirdi. Bilgi birikim kapasite yok. Eskiden Ortadoğu'da kuş uçsa Türkiye'ye sorarlardı. 

Mustafa Kemal Atatürk hastadır. Adana'da ve Mersin'de iki askeri tören olacak. Bütün hastalığına rağmen oraya katılır. Kimsenin burnu kanamadan Hatay, Türkiye topraklarına dahil edilir. Kalkıp birileri bizim milliyetçiliğimizi de sorguluyor. Sen benim milliyetçiliğimi öğrenmek istiyorsan, Kıbrıs'ın 5 parmak dağlarına baksın.

"KERKÜK'E NİÇİN SESİNİZİ ÇIKARMADINIZ" 

Kerkük'ü siz kimlere teslim ettiniz. Kerkük'e niçin sesinizi çıkarmadınız. Kerkük'e 2 sefer tırlarla yardım götürdük biz. Eğer birileri kalkıp böyle istediği gibi bağarırsa kimse de onu dikkate almaz. 

El Nusra konusunda bile görüş birliği yok. Dışişleri Bakanı doğruyu söylüyor, altını çiziyorum ve Dışişleri Bakanı'nı da kutluyorum. 

Bütün savcılara sesleniyorum. Öğrencileri bırakın, garibanları bırakın. Birini sorgulayacaksanız, Türkiye'yi adım adım darbeye taşıyanları sorgulayacaksınız. Benim bu anlattıklarımda bir cümleden söz etmiyorum, şu kelime yanlış diyorlarsa çıkıp özür dileyeceğim. Sizin gücünüz garibana yetiyor. Sen Türkiye'yi bu noktaya taşıdın.