Kanuni'nin vefatının 451. yıl dönümü
Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman, vefatının 451. yıl dönümünde Macaristan'da anıldı.
Zigetvar kuşatmasında, 1566 yılında hayatını kaybeden Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman ve Macar komutan Zrinyi Miklos için Macaristan'ın Zigetvar kentindeki Türk-Macar Dostluk Parkı'nda anma töreni düzenlendi.
Törende konuşma yapan Türkiye'nin Budapeşte Büyükelçisi Şakir Fakılı, Türk ve Macar halklarının, rekabeti ve ortak acıları ders alarak geride bırakabildiklerini belirterek ''Biz Macar halkını akrabamız olarak görüyoruz. Gerçekten de Macar dostlarımızın Türk halkının gönlünde ayrı bir yeri vardır. Örneğin, Macar Parlamentosunun 1922 yılında Türk halkının bağımsızlık zaferini ilk kutlayanlar arasında yer alması ve Macar dostlarımızın, ulu önder Atatürk'ün toprağa verildiği gün tüm kamu kurumlarına ve evlerine siyah bayrak asmalarını Türk halkının unutması mümkün değildir.'' diye konuştu.
Türklerin de Macarlara sıkıntılı dönemlerde her türlü desteği verdiğine dikkat çeken Fakılı, ''Benzer şekilde, en sıkıntılı zamanlarda İmre Thököly, Ferenc Rakoczi ve Macaristan'ın modern anlamdaki ilk anayasasını kaleme alan Lajos Kossuth gibi Macar kahramanlarının ülkemizde misafir edilmelerinin, onlara saygı ve sevgi duyulmasının altında da bu derin kalbi hisler bulunmaktadır.'' dedi.
Törene, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın (TİKA) Macaristan Koordinatörü Süleyman Kızıltoprak, Zigetvar Belediye Başkanı Peter Vass ve Hırvatistan'ın Budapeşte Büyükelçilik yetkililerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Türkiye'nin Budapeşte Büyükelçiliğine 99 yıllığına kiralanan Türk-Macar Dostluk Parkı, 1994 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından açılmıştı. TİKA tarafından geçen sene yenilenen Türk-Macar Dostluk Parkı, 11 bin 638 metrekare alan üzerine kurulu bulunuyor.
Kanuni'nin ölümü gizlendi
Zigetvar Kalesi'nin kuşatması sırasında hayatını kaybeden Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi, askerler arasında moral bozukluğu yaratmaması için gizlenmişti.
Kanuni'nin cesedinin bozulmaması için iç organları çıkartılarak otağının bulunduğu yere gömülmüştü. Bedeni ise muhasaradan sonra İstanbul’a getirilerek Süleymaniye Camisi avlusundaki bugünkü yerine defnedilmişti.