"Kafamızı iki elimizin arasına alıp düşüneceğiz"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Fetullahçı Terör Örgütü'nün Türkiye'deki ilk hedeflerinden birinin Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez yaptığı açıklamada: "Türkiye'de FETÖ saldırıları önce bu müesseseyle başladı. Türkiye'de itibarsızlaştırmak istedikleri ilk müessese Diyanet İşleri teşkilatı oldu." diye konuştu
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Fetullahçı Terör Örgütü'nün Türkiye'deki ilk hedeflerinden birinin Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de bu saldırılar önce bu müesseseyle başladı. Türkiye'de itibarsızlaştırmak istedikleri ilk müessese, Diyanet İşleri teşkilatı oldu. Sadece o ilk 2 yıl, 3 yıl yaşadıklarım bir kitap doldurur. Bunları inşallah daha sonra paylaşırız." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının organizasyonuyla, kasım ayında, Avrasya coğrafyasındaki ülkelerin din adamlarının bir araya geleceği "9. Avrasya İslam Şurası" öncesi, Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda istişare toplantısı yapıldı.
Toplantının açılışında konuşan Görmez, konuk olarak Türkiye'ye gelen din adamlarının 15 Temmuz'da yaşananlar konusunda Türk milletiyle aynı hislere sahip olduğunu, dua ve düşüncelerini iletmek üzere din adamlarının Ankara'ya davet edildiğini belirtti.
DİYANET'TE FETÖ SORUŞTURMASI: 2 BİN 560 KİŞİ DAHA GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI
Mehmet Görmez, Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdare Başkanı ve Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynutdinoy'a söz vermeden önce, Gaynutdinoy'un Rusya-Türkiye ilişkilerinin iyileşmesi için elinden geleni yaptığını kaydederek, gayretlerinden dolayı kendisine teşekkür etti.
Gaynutdinoy da "Benim adıma, Rusya uçağı düştükten sonra bozulan bu süreçte biz Türkiye'den hiç ayrılmadık. Biz sizden hiç ayrılmadık. Sizinle hep ilişkide olduk." diyerek düşüncelerini ifade etti.
15 Temmuz'un Türkiye için imanda, inançta ve sabırda imtihan olduğunu, Türkiye için Rusya'daki camilerde de dualar okunduğunu aktaran Ravil Gaynutdinoy, "Teröristler gelse hiçbir parti çalışmaz, demokrasi olmazdı. Onun için demokrasi kazandı. Şehitler ve Demokrasi Mitingi'ni gözyaşlarımızla izledik. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasına biz de ruhlarımızla baktık, her sözü kalbimizle duyduk." diye konuştu.
"ÇOK BÜYÜK BİR FELAKETİN ÜSTÜNDEN ATLADIK"
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Gaynutdinoy'un konuşmasının ardından söz alacak Azerbaycan ve Kuzey Kafkasya Müslümanları Dini İdare Başkanı Şeyhülislam Allahşükür Paşazade'ye de konuşmasından önce teşekkür ederek, "Türkiye'de bir patlama olsa, beni ilk arayan o olur. Önce telefonla arar, sonra da mektup gönderir. 15 Temmuz gecesinin sabahında ise 'Bana ihtiyaç varsa hemen uçağıma binip geliyorum. Eğer bir barış gücü lazımsa, onu da doldurup geleceğim' dedi." ifadesini kullandı.
Paşazade de "Çok büyük bir felaketin üstünden atladık. Milletvekili oldum. Azerbaycan'a ihaneti gördüm, tankları, şehitleri gördüm. Karabağ muharebesini gördüm. Hocalı şehitlerini ben defnettim." diyerek, 15 Temmuz gecesi Azerbeycan halkının da uyumadığını anlattı.
"Sizin rehberiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır, dua ediniz, dua etmeliyiz, Allah ona güç versin. Onun gücü olmasaydı Türk halkı parçalanacaktı." diye konuşan Allahşükür Paşazade, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere başsağlığı diledi.
Paşazade, şehit aileleri için getirdiği yardımı da TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a sunacağını söyledi.
Allahşükür Paşazade, Avrasya İslam Şurası'nın önemli ve geliştirilmesi gereken bir birlik olduğunu da vurguladı.
"HİÇ ENDİŞENİZ OLMASIN BUNDAN GÜÇLENEREK ÇIKACAĞIZ"
Prof. Dr. Görmez, konuşmaların ardından yeniden söz alarak, din alimlerinin anlattıklarının, 15 Temmuz ve sonrasında duyduklarının ve yaşadıklarının binde 1'i olduğunu dile getirdi.
"Bazı hadiseler vardır ki bu hadiseler fitne olsa dahi, milletler o fitnelerden güçlenerek çıkarlar." diyen Mehmet Görmez, bu oyunları oynayanların, başka ülkelerdeki insanların Türkiye ile nasıl kalben ilişki kurduğunu unuttuğunu kaydetti.
Arapça'da fitne kelimesinin sözlük manasının "kurşun eritmek" olduğunu, kurşunun dış görünüşü itibarıyla güzel bir bilye gibi göründüğünü belirten Görmez, "Kurşunu eritince çok çirkin şekiller alır. İşte o kurşun eritme işlemi Arapça'da 'fetene' fiiliyle ifade edilir. Bizde batıl bir itikat olarak da var. Küçükken çocukların üzerinde kurşun erittikten sonra kurşunun aldığı şekil garip bir şekil olurdu. Bu yaşadığımız, bizim bağrımızda taşıdığımız şık görünen kurşunun çirkin yüzünü ortaya çıkarması bakımından çok önemli." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de yaşananların millet olarak ne kadar dikkatli olmak gerektiğini ortaya koyduğunu söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "İçimizden fitneler kaynatarak, 'din ve İslam' adı altında, tevazu, müsamaha, hoşgörü, diyalog, şirinlik, tebessüm, bunların altında, arkasından da bu milletin tankını bu millete yöneltme şeklinde tecelli eden çok büyük bir fitne yaşadık. Ama bundan hiç endişeniz olmasın, bundan güçlenerek çıkacağız." değerlendirmesini yaptı.
Mehmet Görmez, 15 Temmuz gecesi kendisini arayan Somalili eski bir bakanın da "Bu gece Somali işgal edildi. Ankara'nın semalarının işgal edilmesi, Somali'nin işgal edilmesidir." dediğini aktardı.
"DİYANET MENSUPLARI DA İLK KEZ DUYACAK"
Darbe girişiminin sonrasında dünyanın en ücra köşelerindeki Müslümanlardan gelen mesajların unutulmayacağına işaret eden Görmez, "Diyanet'in, bütün bunları görüp bir saniye boş durması helal değildir. Biz Diyanet olarak kafamızı iki elimizin arasına alıp, 'Biz niye milletimizi dini hayat, manevi hayat bakımından bu sahte akımlara mahkum ettik? Biz neden vazifemiz hakkıyla ifa edemedik? Acaba biz görevimizi hakkıyla ifa etseydik, milletimiz hakkını, zekatını, çocuklarını başkalarına verir miydi?' diye düşüneceğiz." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Görmez, Diyanet mensuplarının da ilk kez duyacağı bir konuya değineceğini belirterek, şunları söyledi:
"Türkiye'de bu saldırılar, FETÖ saldırıları önce bu müesseseyle başladı. 2010'dan ve 2011'den itibaren, bütün bu çalışmaları yapmadan önce, Türkiye'de itibarsızlaştırmak istedikleri ilk müessese Diyanet İşleri teşkilatı oldu. Sadece o ilk 2 yıl, 3 yıl yaşadıklarım bir kitap doldurur. Bunları inşallah daha sonra paylaşırız. Tüm bunlar bizim azmimizi arttırır. 'Biz nerede hata yaptık, bizim taksirimiz nerede, biz bundan sonra neler yapmalıyız, daha fazla nasıl çalışmalıyız?', hep bunların üzerinde durmalıyız. Yapacağımız çalışmaların sadece bizim için değil, bütün kardeşlerimiz için önemli olduğunu düşünüyorum."
Toplantıya, Bosna Hersek Reisül Uleması Husein Kavazovic ve Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Efendi Ternava da katıldı.