İzmir'in çilesi bitmiyor! Susuz bayram...
Yıllardır süren su sorunu yaşadıklarını ve denizden su taşımak zorunda kaldıklarını belirten İzmir'in Dikili sakinleri belediyeden şikayetçi oldu.
İzmir'de su sorunu devam ediyor... Dikili'de Çandarlı Mahallesi'nde yaşayanlar, Kurban Bayramı sabahına da susuz uyandı. Suyun, aktıktan birkaç saat sonra tekrar kesildiğini dile getiren vatandaşlar, bu duruma tepki gösterdi. 21 YÜZYILDA ÇAĞ DIŞI BİR DURUM Su temin etmek için denizden su taşıdıklarını kaydeden Didem Alphan, "Her yıl bu sorunu yaşıyoruz. Ben bayram tatili için geliyorum ancak su bulacağız diye cebelleşiyoruz. Su kesilecek diye kovalar dolduruyoruz. Bazen o kadar su sorunu yaşıyoruz ki denizden su alıp taşımak zorunda kalıyoruz. İnsanları bu kadar zor durumda bırakmanın bir anlamı yok. Böyle güzel bir tatil bölgesinde 21'inci yüzyılda böyle bir sorun olması gerçekten eksi bir puan. Bununla ilgili gerekli tedbirlerin alınması ve altyapının yapılması lazım. Türkiye gibi bir ülkede bu çağ dışı bir durum" dedi. "İZMİRLİLER DE CEZA KESER" Su sorunun yıllardır devam ettiğini belirten Süleyman Özgüler (62), "Yaklaşık 23 yıldır buradayım ve su problemi uzun zamandır var. Yıllar önce su problemi yoktu. Hidroforum, depolar vardı söküp atmıştım. Şimdi pandemi zamanı su gerekli. Her şeyden önce hijyen için gerekli. Bu sene 3 gün üst üste su gelmedi. Bu durumla ilgili şikayetlerimiz oldu, İZSU'ya dilekçe yazanlarımız oldu. Belediyeye yazdık. Daha sonraki günlerde su gelmeye başladı. Çandarlı'nın yazlık nüfusu artıyor ve yüzde 80'i İzmir ve çevresinden geliyor. Benim tavsiyem Büyükşehir Belediye Başkanı dahil olmak üzere İzmirlilere ceza kesmesinler. Ceza keserlerse İzmirliler de ceza kesebilir. Burada bir barajımız var. Yaklaşık 17 bin kişiye su verileceği ifade ediliyor. Aldığım duyumlara göre, İZSU'ya barajın devredildiğini ishale hattının yapılmadığını öğrendik. İZSU'nun kırsal alanda yatırım kararı aldığını duyduk. O yerlerdense böyle yerlere yatırım yapmasının daha mantıklı olacağını düşünüyorum. Pandemi döneminde su çok önemli ve mutlaka temini yoluna gidilmesi lazım. Su sorununu gidermek için 2 tane kuyu açıldığı söylendi. İki kuyunun da boş çıktığını öğrendik. Bazı arkadaşlarımız önlem için depo alıyor. Bu da 3 bin lira civarında bir masraf demek. Alabilen var, alamayacak olanlar var. Barajın devreye alınması halinde depolar atıl hale gelecek. Bidonlara su dolduruyoruz" diye konuştu. "GÜNE SU OLMADAN BAŞLIYORUZ" Her sabah uyandıklarında güne susuz başladıklarını ve bu durumun çok zor olduğunu dile getiren İnci Şenocak (63), bu sorununun bir an önce çözüme kavuşması için imza kampanyası başlattıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Ben 20 yıldır buraya gelip gidiyorum. 6 aydır da hem yazın hem de kışın oturuyorum. O zamanlar da su kesilirdi ama bu kadar değildi. Bu yıl çok kötü bir devir yaşıyoruz. Ne zaman sabah kalksak çeşmeden su akmıyor. Lavaboya girsek su akmıyor. Biz artık bu su sorununu kendimiz çözmeye çalışıyoruz. Her yere su dolduruyoruz. Bir yandan koronavirüsle mücadele ediyoruz, suyun çok daha önemli olduğu bir zamandayız. Bu sorunu yaşamak hiç iyi bir şey değil. İZSU'YA ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZDIK İZSU'ya şikayetlerimizi ulaştırmak için imza kampanyası başlattık. İmzalar attık ve imzalarımızı 15'inde ileteceğiz. İnşallah bu sene yaşadığımız sıkıntı son olur diye umuyoruz. Suyu tasarruflu kullanıyoruz ki çarşıdan aldığımız sebzeyi yıkarken kalan su lavabodan akıp gitmesine izin vermiyoruz. Su olmadığı için bahçemizi sulamak da zor oluyor. Bu sular ile bahçemizi suluyoruz. Suyu böyle kullandığımız halde bu kadar su sorunu yaşamak üzücü oluyor. Kurbanlar kesiliyor ve uzmanlar etlerin iyi yıkanması gerektiğini söylüyor. Koronavirüs için dikkat uyarısı yapılıyor. Sabah zaten hiç su olmuyor. İZSU yetkilileri bizlere insancıl olarak bu insanlar nasıl susuz yaşayabilir diyerek yürekten bakmalı. İZSU ile belediye birlik olarak bu sorunu çözebilirler. Sadece Çandarlı değil çevre illerimizde de sular kesiliyor. Sular kesildiğinde su taşıdığımız çeşme vardı o da kapandı. Evimizde su yedeklemezsek parayla su alıp onu kullanmak zorunda kalıyoruz