İYİ Parti Lideri Akşener: Dezenformasyon Bahane!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu, gündemi değerlendirdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, ''20 sezonluk gereksizce uzatılmış dizinin final sezonu geldi çattı. Hiç merak etmeyin, o sene bu sene. İYİ'lerin şafağı artık ufukta görülüyor. Emin olun, çok az kaldı!'' diyerek sözlerine başladı. 

Akşener müzisyen Onur Şener cinayetinin de ülkede hakim olan gerilim sonucunda işlendiğini iddia etti. Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Akşener Türkiye’nin gerilimden uzak yönetilmesi gerektiğini söyledi.

Müzisyen Onur Şener

Müzisyen Onur Şener cinayetinin toplumsal gerilime örnek olduğunu vurgulayan Akşener ‘’Türkiye bu gerilimi kaldıramıyor. Geçtiğimiz hafta, Ankara’daki bir eğlence mekanında yaşananlar, işte tam olarak bu gerilimin sonucudur. Sanata ve sanatçıya düşman bir iktidarın yönettiği ülkemizde, sırtını iktidara yaslayan herkes, kendini her şeyin sahibi zannediyor. Bize de katledilen bir sanatçının ardından, üzülmek düşüyor. Onur Şener’e Allah’tan rahmet, ailesine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum. Kendisini dev aynasında görenlerin, şiddete sığınan acizliğine lanet olsun! İnsanlıktan nasibini alamayanların, evlere, ocaklara, yüreklere düşürdüğü yangınlara, lanet olsun!’’ diye konuştu.

Akşener özetle şunları söyledi: Hayat, iyilerle kötüler arasında, bitmek bilmeyen bir mücadelenin özetidir, dedi ve sözlerine devam etti:

''Tarih, kötü işler yapanları nefretle, iyi işler yapanları da minnetle not eder. İnsanın yaratılışından bu yana, kötülüğü rehber edinenler, hep oldu. Ölümler, katliamlar, soykırımlar, işgaller, kötülerin hayata verdikleri hasarlardır. Bugün bile, değişime ayak uyduramayan yönetimlerin, âdeta insanlığa meydan okuyan ugulamalarına, şahit oluyoruz. Bugün bile, ne yazık ki; Soğuk Savaş zihniyetinin yıkıntılarına sığınan, “Sıfır Toplamlı Oyunların” hesabını yapan, en temel toplumsal sözleşmeleri bile, kendi çıkarlarına uydurmaya çalışan kirli zihniyetlerin, sebep olduğu acılara şahit oluyoruz.'' diye konuştu. 

Rusya Ukrayna Savaşı 

Rusya’nın, 24 Şubat tarihinde, Ukrayna’ya yönelik, “Özel Askeri Operasyon” adı altında başlattığı, haksız işgalin üzerinden, 7 ay geçti. Güya Başkent Kiev, bir haftada alınacaktı değil mi? Peki ne oldu? Rus ordusu, Ukrayna topraklarında çamura saplandı. Putin ise, çizilen karizmasını toparlamak için, son çareyi; Herson, Zaporijya, Luhansk ve Donetsk’i, askeri işgal altında yapılan, sopalı referandumlar sonucunda, ilhak etmekte buldu. Biz bu filmi, daha önce Kırım’da da izledik. Dolayısıyla; nasıl ki o gün, Rusya’nın işgalini ve ilhakını tanımadıysak, bugün de tanımıyoruz. Çünkü; Putin’in çarlık rüyaları peşinde attığı adımlar; uluslararası hukuka da, Rusya’nın taraf olduğu anlaşmalara da, aykırıdır.'' dedi.

Meral Akşener Rusya Ukrayna gerilimiyle ilgili sözlerine devam etti:

''Üstelik, Putin’in ilan ettiği, kısmi seferberlik çerçevesinde, askere alınacakların, yurt dışına kaçmalarından da gördüğümüz üzere, Rusya’nın, uluslararası toplum tarafından kınanan, bu saldırganlığını, Rus halkı da desteklemiyor. Peki şimdi ne olacak? Rusya, ilhak ettiği Ukrayna topraklarını, ana vatan sayarak, “her türlü imkân ile” koruyacağını söyledi.Yani gerekirse, nükleer silah da kullanmakla tehdit etti. Bu tehdit, sadece Ukrayna için değil, Ülkemiz ve dünya için de kabul edilemez bir tehdittir. Uluslararası toplum, bu çılgınlığa karşı, artık daha somut ve net adımlar atmalıdır. Çünkü Kırım’ın ilhakına eterince ses çıkarmayan dünya, Putin’in artan cüretkarlığında ve bugün gelinen noktada yaşananlar da, önemli bir paya sahiptir. Rusya’nın, Ukrayna topraklarındaki sözde referandumunu, tanımamak da, elbette doğru bir politikadır. Ancak yeterli değildir. Putin’in, çarlık rüyaları peşinde, örnek aldıkları, yani, 93 Harbi’nde, Mehmetçiğimizin kutsal kanını dökenler, o kara günlerde, İstanbul’umuzun göbeğine, Yeşilköy’ümüze, Rus işgal kuvvetlerinin hatırasını yaşatmak için, bir utanç anıtı dikmişti.'' dedi. 

İran'daki Protestolar

'İran'daki protestolara değinen Akşener, 'Çağdaş değerlerden nasibini alamamış rejimlerin, kendi düzenlerinin devamı için, nelere kalkışabileceklerinin, bir diğer acı örneği de, maalesef, İran’da yaşanıyor. Tarihin, en köklü medeniyetlerinden biri olan İran’da, çağ dışı baskı ve zulüm manzaraları görmek, hepimizi derinden üzüyor. 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin, baş örtüsünden saçı çıktı diye, Ahlak Polisi tarafından acımasızca öldürülmesinin; Ne Yüce dinimizde, Ne devlet yönetiminde, Ne de insan haklarında yeri yoktur. Geçmişte ilimin merkezlerinden olmuş bir medeniyet, nasıl olur da, ilimden, bilimden bu kadar uzağa savrulabilir? Dünyanın en eski uygarlıklarından biri, nasıl olur da, kadınlara bu denli şiddet uygulayabilir? Gerçekten utanç verici. Bizim için bu konu, dini veya siyasi bir tartışma değildir. Bu konu, bir ülkenin iç işlerine karışmak da değildir. Bizim için bu konu, vahşetin karşısında, mağdurun yanında durmaktır!'' 

Enflasyon Rakamları

 İYİ Parti lideri Akşener, enflasyon rakamlarına değinerek, "Sayın Erdoğan, şubat aylarında 'Enflasyonu kontrol altına alacağız' diyordu. Bu sefer de 'Yılbaşından sonra enflasyonun düşeceğine inanıyorum' dedi. Kendisi de epistemolojik bir kopuş yaşadığından sadece inanıyor. Olan yine milletimize oluyor" dedi.

Akşener sözlerine verilerle devam etti:

"Paramız 1 yılda yarı yarıya değer kaybetti. Merkez Bankası'nın 128 milyar dolarına da bu yıl 75 milyar dolar ilave oldu. Rezervlerimizde olması gereken ama olamayan döviz miktarı 203 milyar dolara yükseldi. Enflasyon ise yüzde 19,58 iken bugün yüzde 83,45'e ulaştı. Geçtiğimiz 1 yılda enflasyon 4 kattan fazla arttı. Son 1 yılda üretici fiyatlarındaki artış yüzde 151,5, tarımda yüzde 142,4, konut fiyatlarında yüzde 173,8 oldu. Bugün ne yazık ki dünyada en yüksek enflasyona sahip 5'inci ülkeyiz.'' ifadelerini kullandı. 

Bakan Nebati'nin Açıklamalarına İthafen 

Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'nin açıklamalarına yönelik olarak,

"Bir de iktidarın gözbebeği Nebati Bakan var. Sağolasın gideni aratmıyor. Işıl ışıl dolar işaretli gözleri muhteşem. Sayın Erdoğan'ın son dönemlerdeki tercihlerine bayılıyorum. Saray bürokrasi saçmalama yarışına girerken ışıltılı gözler geri kalır mı? Adeta yeni öğrendiği tüm kelimeleri aynı cümle içinde kullanmaya çalışan çocuklar gibi...'' sözlerini kullandı. 

Dezenformasyon Yasası 

Meclis'e gelen Dezenformasyon Yasası'na ilişkin sözler söyleyen Akşener, "Dezenformasyonu hangi kurum denetleyecek belli değil. Yalanları RTÜK mü ayırt edecek, doğruyu kendi çalışanını zar zor ikna eden TÜİK mi açıklayacak?'' ifadelerini kullandı. 

Akşener sözlerine devam etti, ''Mesela doğruyu, ENAG'ın, yüzde 186 olarak açıkladığı enflasyon rakamının karşısında, kendi çalışmalarını bile, zar zor ikna edip, enflasyonu, yüzde 83,45 açıklayan, TÜİK mi bilecek?''

''Mesela; Facebook gidecek, yerine dezenformasyondan arındırılmış, ''AKbook'' mu gelecek?''

''Aziz milletim; iktidar her zaman olduğu gibi yine bir cambaza bak oynu sergiliyor. Buradaki cambaz, Sosyal Medya Yasası. Oyun ise, hak ve hürriyetlerimize, pranga vurmak. Yani dezenformasyon bahane, istibdat düzeni şahane...'' ifadelerini kullandı.