İşte Musul planı
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Washington’ın tartışmayı nasıl ele aldığını ilk defa değerlendirdi.
2014’ten beri DEAŞ’ın elinde bulunan Irak’ın Musul kenti için girişilecek harekât öncesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Irak Başbakanı Haydar El İbadi arasında yaşanan gerginliğin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, Washington’ın tartışmayı nasıl ele aldığını ilk defa değerlendirdi. Yetkili, Ankara’dan yapılan, Türkiye’nin Musul’da tek taraflı bir harekâta girişeceği yönündeki açıklamaları ‘ciddiye aldıklarını’ ve ‘endişelendiklerini’ belirtti.
ABD’li yetkilinin Musul operasyonuyla ilgili yaptığı açıklamalar şöyle:
ENDİŞELİYİZ
Türkiye’nin Musul harekâtında rol alacağına ilişkin açıklamalarını ciddiye alıyoruz ve endişeliyiz. Türkiye’nin bu çabalarının DEAŞ karşıtı koalisyonun bir parçası olmasının yolunu açacak, Irak ve Türkiye arasındaki müzakereleri kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Çünkü Türkiye’nin bu operasyonda bir rol üstlenip üstlenmeyeceği Irak Hükümeti’nin bir kararı. Bunun dışında Türkiye’nin tek taraflı girişeceği her türlü eylem sadece işi daha karmaşık hale getirecektir.
HENÜZ ANLAŞMA YOK
Türkiye’nin Başika’da eğittiği milislerin Irak Ordusu’nun komuta ve kontrolünde olacak biçimde harekâta katılmasını istiyoruz. (Musul’un eski valisi) Esil El Nuceyfi’ye bağlı 1000-2000 kişilik bir kuvvetten bahsediyoruz. Irak Hükümeti bu konuda Nuceyfi’yle temas kurdu. Ancak henüz yeterince ilerleme sağlanamadı. Anlaşmaya ulaşılırsa Haşd El Vatani’nin operasyonda tamamen Irak Ordusu’nun emir ve komutası altında olacağının net biçimde anlaşılması gerekir.
PEŞMERGE VE ŞİİLER GİRMEYECEKLER
Harekât, Irak Hükümeti’nin belirleyeceği şekilde ilerleyecek. Musul’un kuşatılmasına katılacak Peşmerge güçleri ve Şii milis gücü Haşd El Şabi, Musul’un içine girmeyecek. Kentin içindeki savaşı Irak Ordusu ve Irak terörle mücadele birimleri yönetecek. Kentin kurtarılmasından sonra ise federal polis ve Halk Seferberlik Kuvvetleri’ne bağlı, yerel Sünni unsurlardan oluşan yaklaşık 15 bin kişilik bir güç Musul’u tutacak. Yerel aşiretlerden oluşacak bu kuvvet için Bağdat Yönetimi bütçe ayırdı. 6 bin kişi hazır. 6 bin kişi sicil taramasında. Geri kalanlar ise halen belirlenmedi. Nuceyfi’nin milislerinin bu kuvvet kapsamında yer alması mümkün, ancak önce mutabakat sağlanması gerek.
MUSUL SEKİZE AYRILACAK
Musul kurtarıldıktan sonra çatışmalar sırasında kentten ayrılacak yerel halkın dönüşü sağlanacak. Bazılarının iddia ettiği gibi Musul’un demografisi değişmeyecek. Ramadi kurtarıldıktan sonra 300 bin kişi kente döndü. Tıkrit’in yüzde 95’i döndü. Felluce’de 7 bin aile döndü. Musul’da da aynısı olacak. Şehir daha sonra 8 bölgeye ayrılacak ve her bölge için bir idareci belirlenecek. Vali Nufil Agub olacak. Bağdat Hükümeti ve Erbil’deki Kürdistan yönetimi ise daha sonra valinin yardımcısı olacak birer kişi seçecek.
NUCEYFİ İÇİN DE ÇEKİNCE VAR
Vali konusunda eski vali Nuceyfi’nin itirazları olduğunu biliyoruz. Ama şu anda bir vali var ve kimin vali olması gerektiği tartışmasıyla DEAŞ’ın Musul’da geçirdiği zamanı uzatamayız. Nuceyfi’nin birçok kişiyle ilgili çekinceleri olabilir ama herkesin de Nuceyfi’yle ilgili bir çekincesi var. Nuceyfi bu tutumunu devam ettirdiğinde operasyonu berbat edemez ama bir rahatsızlık yaratabilir.
ÇOK KOMPLEKS BİR HAREKÂT
Musul çok kompleks bir harekât olacak. Kentte 3500-5000 DEAŞ savaşçısı olduğunu tahmin ediyoruz. Bunun dışında hendekler kazıp belirli yerlere patlayıcılar yerleştirerek güçlü bir direnişe hazırlanıyorlar. Bu operasyonun asıl unsuru Irak Ordusu. Ve Irak Ordusu karma bir yapı. Şiiler çoğunluk olsa da Sünniler de var. Ayrıca çoğunluğu Şii olan bir ordunun Sünnilerin çoğunluk olduğu bir kenti kurtarmak için savaşacağını, kayıplar vereceğini ve sonra o kentin yönetimini bölgedeki Sünnilere bırakacağını unutmayın. Musul için binlerce Şii hayatını kaybedecek. Buna hazırlar. Ve bu, Irak’ın bütünlüğünü korumak için Iraklı Şiilerin yaptıkları bir fedakârlık.
‘PKK İLE İŞBİRLİĞİ YOK’
70-80 bin kişinin yaşadığı Menbiç’te DEAŞ’a karşı kuşatma birkaç haftada sonuca ulaşır diye düşünülüyordu ama kentin kurtarılması 3 ay sürdü. Araplar ve Kürtlerden oluşan yerel kuvvetler 3 bin kayıp verdiler. Araplar kuşatmaya katılan birliklerin yüzde 85’i, YPG ise yüzde 15’ini oluşturuyordu. Ama YPG’nin kaybı 800’ün üzerinde oldu. O yüzden halen 1 milyondan fazla insanın bulunduğu Musul’daki kuşatmanın ne kadar süreceğini kestirmek zor. Aylar sürebilecek bir operasyondan bahsediyoruz. Bu harekâtın zamanlamasının ABD başkanlık seçimleriyle ilişkilendirilmesinin doğruluğu yok.
SİNCAR’DAKİ KÜRTLER PKK
Biz Sincar’daki Kürt birliklerini (adları Şengal Direniş Koruma Birlikleri) PKK olarak kabul ediyoruz. Suriye’deki YPG’yi PKK’dan farklı görsek de burada durum farklı. Ve PKK terör örgütü olduğundan, Sincar’daki Kürt gruplarla çalışmıyoruz. Bu birliklerin Musul harekâtına katılmaları mümkün değil. Aynı şekilde Haşd El Şabi içinde de birlikte çalışmadığımız gruplar var. Haşd El Şabi monolitik bir yapı değil. Bu şemsiyenin altındaki Asaib Ahl el Hak (AAH) ve Kataib Hizbullah (KH), İran’la ilişkili mezhepçi gruplar, işbirliği yürütmüyoruz.
‘TÜRKİYE DEMOGRAFİYİ ANLAMALI’
Haşd El Şabi’nin büyük çoğunluğu ise Irak Başbakanı Haydar El Abadi’nin emrinde. Bu grupların Musul operasyonu sırasında Telafer’de nasıl bir savunma kuracaklarına bakıyoruz. Musul kuşatması sırasında kentteki DEAŞ savaşçılarının Telafer’e kaçmalarını istemeyiz. Buna önlem almak zorundayız. Türkiye’nin Türkmenler nedeniyle Telafer’le ilgili hassasiyetlerini anlıyoruz. Ama Türkmenler de dahil Telafer’de önemli bir Şii nüfus var. Türkiye de Irak’ın demografisini anlamalı. Irak egemen bir ülke ve Musul Irak’ın bir parçası. Şu anda bir momentum yakaladık. Musul için ilerlemeye hazırız. Koalisyon da bu konuda birlik içinde ve güçlü. Herkesin bir esneklik sergilemesi gerekir, bu şekilde daha kolay çalışabiliriz.