İBB simitçi tezgahlarını kaldırdı
İBB, Taksim'deki simitçilerin faaliyetlerini durdurmasının ardından tezgahlarını da kaldırdı.
İBB, Taksim'in simgeleri olarak bilinen simitçilerin faaliyetlerini durdurmasının ardından sabaha karşı tezgahlarını da kaldırdı. İBB'nin kararına tepki gösteren simitçiler, işsiz kaldıklarını belirtti.
Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'ndeki simitçilerin faaliyetlerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce sınırlandırılmasının ardından tezgahları da sabaha karşı kaldırıldı. Güvenlik kameralarına da yansıyan gece yarısı operasyonunda, İBB'ye bağlı zabıtaların zincirlerini keserek topladıkları simit tezgahları kamyonetlere yüklenerek götürüldü.
"ŞU AN YAPACAK İŞİMİZ YOK"
Yıllardır Taksim Meydanı'nda simit sattığını belirten Veysi Maskan, işgaliyeyle ilgili karar verilene kadar tezgahlarını açabilecekleri söylenmesine rağmen gece yarısı yapılanlara anlam veremediklerini söyledi. Maskan, "Dün gece vakti arabalar alındı, 02.30 sıralarında.. Geçen cuma günü bize tebliğ ettiler; 'sokak başlarına gideceksiniz' dediler. 'İşgaliyeleriniz onaylanmadı, tekelleşme gibi bir şeyler var' dediler. Bunların söylediği güne kadar tekelleşmenin de ne olduğunu bilmiyorduk. Biz aynı fırından simit alıyormuşuz diye, bizim tezgahlarımız güya tekelleşmeymiş. Tezgahlar aynı kişiye aitmiş, biz yevmiyeci olarak çalışıyormuşuz.
Dün akşam 6'da CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığında bir toplantı yaptılar. O toplantıda bize dediler ki; 'mevcut güne kadar tezgahlarınız yerinde kalsın, çalışmalarınıza devam edin. Hakkınızda karar vereceğimiz güne kadar tezgahlarınız yerinde kalsın.' Dün gece bir baktık bütün tezgahlar toplanmış. Arkadaşlarımız aradı, 'büyükşehir zabıta tezgahlarınızı topluyor. Arabalara yüklediler hepsini götürdüler' dediler. Geldik baktık ki, hepsinin zincirini kırmışlar, arabalarla götürmüşler. Fırınların hepsi kapalı. Bir de fırınların hizmet vermesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız dediler. Şu anda yapacağımız bir iş yok" diye konuştu.
"7 ÇOCUK BAKIYORUM"
Yüzde 80 engelli olduğunu ve simit tezgahı sayesinde 7 çocuğuna baktığını ifade eden Nadir Demir ise "Benim işgaliyem, benim şahsıma ait. Benim tezgahımı da aldılar. Benim 7 çocuğum var, bir tezgahım var. Emeklim yok, bir şeyim yok. Tekelleşme diye bir şey yok. Herkesin ekmeğiyle oynuyorlar. Biz zaten hastalıkta iş yapamıyoruz. Bilmiyoruz, şaşırdık kaldık. Tezgahlarımızı istiyoruz" dedi.
"PANDEMİ DÖNEMİNDE YAPILIR MI BU?"
İstiklal Caddesi'nde simit satarak hayatını kazandığını belirten Hüsnü Ataç da şunları söyledi: "Sadece tekelleşme olarak görmemek gerekir. Öyle gördüğümüz zaman bütün arkadaşlar işsiz kalır. Bu arkadaşların yapacağı başka iş yok. Yıllardan beri çoluk çocuğumuzun rızkını bu görmüş olduğunuz tezgahlardan çıkartıyoruz. Dolayısıyla başka bir dayanağımız yok. Biz ancak ve ancak bunları alırsak eve ekmek parası bırakabiliriz. Pandemi dönemi de var ki, tamamen bitiğiz zaten. Hiç iş yok. Önceden az bir şey de olsa evimize bir şeyler götürebiliyorduk. Şimdi o da yok. Böyle bir dönemde tezgahlarımızın alınmasını büyükşehir belediyesine yakıştıramadım. Lütfen bizim tezgahlarımızı versinler. Kanun neyse, gereken neyse yapsınlar tezgahlarımızı bize tekrar iade etsinler.
Biz sadece işimize geliyoruz, evimize gidiyoruz. Bu insanların çoğu zaten buradan rızkını çıkarıyoruz. Sabahın köründe 6'da, 6 buçukta yağmur çamur demiyoruz biz. Ödemelerimiz var bizim, lütfen bizi dinleyin. Ne halde olduğumuzu bilmiyorsunuz. Ödeme yapamıyoruz, evimize yemek parası bırakamıyoruz. Bu dönemde alınır mı, onu düşünmek gerekir, öyle değil mi?"