"Hollanda, soğanın virüs yemiş hali olan laleyi soldurmuş"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hollanda, soğanın virüs yemiş hali olan laleyi soldurmuş, insanlığın yüz karası bir tutum takınarak hasım ülke haline gelmiştir." dedi.

Bahçeli, "Avrupa'da düşünce ve ifade özgürlüğüne, insani ve vicdani taleplere, izleri uzun seneler çıkmayacak kara bir leke sürülmüştür. Hollanda, soğanın virüs yemiş hali olan laleyi soldurmuş, insanlığın yüz karası bir tutum takınarak hasım ülke haline gelmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa kıtasının insanlık değerlerinin çiğnendiği, temel hak ve özgürlüklerin örselendiği, hukuk ve diplomatik teamüllerin öğütüldüğü karanlık bir sürece hapsolduğunu belirtti.

Almanya ve Hollanda'nın içine sürüklendiği kördüğümün her açıdan vahim, her bakımdan kahredici bir Vandallık olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Dün, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Betül Sayan Kaya'ya Hollanda'da reva görülen kaba, korkunç ve son derece aşağılık muameleler asla kabul edilemeyecek bir ilkellik ve izansızlıktır. Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun Hollanda'ya yapacağı ziyaretin engellenerek uçuş izninin iptalinden sonra, bir kadın bakanımıza yapılan çirkin ve çirkef müdahaleler hiç şüphesiz uluslararası bir skandal ve rezalete dönüşmüştür. Almanya'dan Hollanda'ya kara yoluyla gelen Sayın Fatma Betül Sayan Kaya’ya, Hollanda polisi tarafından Rotterdam Başkonsolosluk rezidans yolunun trafiğe kapatılarak ambargo koyulması, üstelik tehdit yoluyla tecride kalkışılması, sonra da zorla ülkeden çıkarılması bir utanç tablosu, küstahlık zirvesidir. Uluslararası toplumun gözleri önünde, demokratik ve insani mirasın yok sayılması pahasına kadın bakanımız Nijmegen sınırından Almanya'ya götürülmüştür. Hollanda yalnızca Türkiye'yi topyekun hedef almakla kalmamış, insanlık camiasına karşı da büyük bir suç işlemiştir."

Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bir bakanının cebren yolunun kesilmesinin ve vatan toprağı sayılan diplomatik misyona ulaşmasının engellenmesinin alçak ve aşağılık bir saldırı olduğunu vurgulayan Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Hollanda hükümetinin ırkçı ve tahammülsüz uygulaması esasen su katılmamış bir Türk düşmanlığının, Türkiye hazımsızlığının çok net tezahürüdür. Bu ülke 18 Nisan 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'ni ayaklar altına kalmakla kalmamış, ülkemizle mazisi çok eskiye dayalı dostluk ve müttefiklik ilişkisini de zedelemiştir. Üstelik, Hollanda'nın mütecaviz ve marazi yönetim anlayışına yönelik haklı ve meşru demokratik tepkiler şiddet ve şekavetle karşılanmış, masum vatandaşlarımızın üzerine köpeklerle, atlı polislerle saldırılmıştır. Bu vahşiliğin, bu kepazeliğin kınanması insanım diyen herkesin elbette ortak sorumluluğudur. Avrupa'da düşünce ve ifade özgürlüğüne, insani ve vicdani taleplere izleri uzun seneler çıkmayacak kara bir leke sürülmüştür. Hollanda, soğanın virüs yemiş hali olan laleyi soldurmuş, insanlığın yüz karası bir tutum takınarak hasım ülke haline gelmiştir."

- "TÜRK MİLLETİ HAÇLI EMEL VE HEVESLERİNE PABUÇ BIRAKMAYACAK"

Bahçeli, anayasal değişikliklerle ilgili bakan veya milletvekilleri tarafından aydınlatıcı açıklamalar yapılma gayesinin Avrupa ülkelerini aşırılığa ittiğini ve onların gerçek niyetlerini ele verdiğini belirterek, şu görüşleri paylaştı:

"Türkiye'nin milli birlik ve beraberlik ruhunun ayağa kalkmasından rahatsız olan; istiklalini, milli iffetini, millet iradesini cesaretle, dirayetle ve inançla müdafaasından ürken kokuşmuş Avrupa zihniyeti şüphesiz mahcup ve mağlup olacaktır. Ayrıca hükümet sistemi değişikliği karşısında Avrupa ülkelerinin ortaklaşa maşa olarak kullandıkları terör örgütleriyle aynı hizaya girmeleri asla tesadüf görülmemelidir. Dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun, hukuk ve demokratik sınırlar içerisinde siyasi partilerimizin Türk vatandaşlarıyla buluşma ve bir araya gelme hakkı gölgelenemeyecektir. Gurbette varlık ve birlik mücadelesi veren kardeşlerimiz tutsak, mahkum, dünyadan yalıtılmış değildir, aksine hizmet eden de hiçbir güç ve mayası bozuk ülke yönetimine müsaade edilmeyecektir."

Hollanda'da 15 Mart'ta yapılacak genel seçimlerin propagandasının Türkiye üzerinden yürütülmek istenmesine tepki gösteren Bahçeli, "Anlaşılan odur ki Türk ve İslam düşmanlarının gözünü kan ve kin bürümüştür. Wilders ekolünün kirli ve zalim zihniyeti Hollanda'ya kabus gibi çökmüş, adeta esareti altına almıştır. Türkiye Cumhuriyeti devletini küçük görenler, küçümsemeye yeltenenler, taciz ve tahriklerle milli sabrı sınayanlar er geç bozguna uğrayacaklardır. Bundan asla şüphe duyulmamalıdır. Türk milleti haçlı emel ve heveslerine dün olduğu gibi yine pabuç bırakmayacak, yine direnecek, yine yenecektir. Beklentimiz Hollanda'nın gayrihukuki ve gayriahlaki müdahalelerinin yanına bırakılmaması, bu ülkeye gerekli cevabın her düzeyde verilmesidir." değerlendirmesinde bulundu.

- "DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN ASKIYA ALINMASI ACİL İHTİYAÇTIR"

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel hak ve çıkarlarını korkusuzca savunmanın kendilerinin ve tüm vatan evlatlarının en temel haysiyet görevi olduğunu ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin iktidarı ve muhalefetiyle yıkılmaz, aşılmaz, geçilmez bir kale olduğunu vurguladı.

Bahçeli, Türk milletinin zulme karşı dayanışma içinde hareket ettiğini belirterek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Hollanda'nın yanlı, kasti ve kararmış politikalarına karşı etkili, milli ve asla geri adım atmayan diplomatik ve siyasi kararlar derhal alınmalı ve uygulamaya geçilmelidir. Milliyetçi-Ülkücü Hareket ülkemizdeki ve yurt dışındaki teşkilatlarıyla birlikte devletinin, hükümetinin yanında sapasağlam duruş gösterecek, barışçıl ve demokratik nitelikli protestoların yeri geldiğinde icrasından kaçınmayacaktır. Şu anda Hollanda ile diplomatik ilişkilerin askıya alınması, diğer yaptırım ve tedbirlerin sırasıyla hayata geçirilmesi acil bir ihtiyaçtır. Ta ki Hollanda Türkiye'den ve Türk milletinden resmi özür dileyene kadar bu kararlılık sürdürülmelidir. Sık sık bahsedilen, ama bize göre sözde kalan Avrupa değerlerini, kökten çürüten Hollanda'nın bayağı ve maksatlı Türkiye husumeti unutulmayacak, unutturulmayacaktır.

Bu ülkede yaşayan Türk vatandaşları da 15 Mart'ta saldırganlığın bedelini sandıkta, demokratik adap ve yollarla mutlaka ödetecektir. Milliyetçi Hareket Partisi Hollanda'yı lanetlemektedir. Bilinmelidir ki aziz milletimiz 16 Nisan’da Avrupa’ya, terör örgütlerine, Türkiye'nin kuyusunu kazmaya çalışan bütün çürümüş odaklara dersini verecek, sandıkta 'Evet' diyecektir."