Her yapılan daha iyiye ulaşmak içindir

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: Eğitimin amacı toplumu daha refah bir seviyeye iletmektir. Türkiye'de biz bunu başardık, bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eğitimin amacının toplumsal refahın artırılması olduğunu belirterek, "Türkiye'de biz bunu başardık, bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın." dedi.

Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) tarafından kentteki bir otelde düzenlenen "Çıraklık Arama Konferansı Sonuç Bildirgesi" programına katılan Bakan Yılmaz, esnaf ve sanatkarın toplumun orta direği olduğunu, orta direk ne kadar sağlam durursa toplumun o kadar güçlü kalacağını anlattı.

Türkiye'de mesleki ve teknik eğitimin orta öğretimdeki payının yüzde 43 olduğunu belirten Yılmaz, 2023 hedefi olarak bu oranı destek ve teşviklerle yüzde 60'a çıkarmak istediklerini kaydetti.

Bakanlık bütçesinin çok önemli bir payını mesleki eğitime ayırdıklarını vurgulayan Yılmaz, "Bizim bu yıl mesleki eğitime ayırdığımız para 13,3 milyar lira. 2002'de hükümetin toplam eğitime ayırdığı paradan daha fazla. 2002 yılında tüm üniversiteler, kredi yurtlar, ÖSYM dahil 10 milyar liranın üzerinde pay ayrılmıştır. Bugün bakanlığımızın sadece bir genel müdürlüğüne ayırdığımız miktar 13,3 milyar lira. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görebiliriz." diye konuştu.

YIlmaz, 2017-2018 eğitim öğretim yılının birçok değişiklikle başladığını dile getirerek, "Çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına almak bir devrim. Çocuklarımız hem okuyacak hem çalışacaklar. Hayata erken atılacaklar. Çıraklar işçi değil, öğrencidir. Ona göre tecrübe bilgi aktarımı yapalım, ona göre davranalım, ona göre de beklentileri sıralamak uygun olur." dedi.

Bakan Yılmaz, "IMF'nin bu sene açıkladığı kişi başına düşen milli gelir bakımından 25 bin doların üzerinde. Türkiye, Satınalma Gücü Paritesi (SPP) raporuna göre 25 bin dolarlık seviyesiyle dünyada 13. ülke, 200'ün üzerinde ülke var. Gerçek refahı Satınalma Gücü Paritesi gösterir." diye konuştu.

1980'li yıllarda eğitime ayrılan payın milli gelirin yüzde 1,2'si, 1990'lı yıllarda 2,2'si olduğunu aktaran Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz 2,2 ayırırken Almanya 4,9 ayırıyordu milli gelirinden. Bizden daha çok pay ayıran Almanya'nın önüne geçelim diyebilmek bu ölçüyü bilmemek demek ancak biz geldiğimizde üçün altında 2,8 gibiydi. Şimdi 5,1 kamudan 0,7 özel sektörden 5,8. OECD ülkelerinin ortalaması ne kadar 5,2. OECD ülkeleri 5,2 ayırıyor, Türkiye 5,8 ayırıyor. Bundan dolayı da Türkiye çok büyük bir değişim gösterdi. Çok büyük bir ilerleme sağlandı. Bir rakamı daha vermek isterim Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermek için. BM Kalkınma Programı'nın 2002 raporunda ülkelerin savunma sanayi ürünleri ihracatı raporunda Türkiye 2 milyon dolar ihracat yapıyor gösteriyor. İngiltere 1,2 milyar dolarlık silah ihracatı yapıyor. Biz şimdi ne kadar yapıyoruz savunma sanayi ihracatımız 1,6 milyar dolar. Kaç kat artmış 800 kat mı? Dünyada, 800 kat bir ülke başarı gösterecek... Dünyada bir benzeri var mı? İşte bunu bu millet başardı. Dolayısıyla tebrik etmek lazım."

"HER YAPILAN DAHA İYİYE ULAŞMAK İÇİNDİR"

"Türkiye bugün Satınalma Gücü Paritesi bakımından 13. normal milli geliri bakımından 16, 17. sıradaysa bunu beşeri sermayesine ve beşeri sermayesini nitelikli kılan eğitime borçludur." diyen Yılmaz, "Eğitimde birçok değişiklik yaptık ama eleştiriyorlar, 'Her bakan geldi, bir değişiklik yapıldı.' diyorlar. Her yapılan daha iyiye ulaşmak içindir. Eğitimin yapılıp da değiştirilmediği hiçbir ülke yok. Her gün raporları okuyorum 'Amerika'da eğitim kötüye gidiyor, ne yapabiliriz?' diye. Japonya'da farklı, Finlandiya'da farklı bir şey. Oralarda eğitimin değiştirilmesi normal, bizde değişiklik olunca, 'Yine değişiklik oldu.' deniyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin çok büyük mesafeler katettiğine değinen Yılmaz, "Bunlar bu değişikliklerle oldu. Bunu net söyleyeyim. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Dolayısıyla her şey değişime açıktır. Bu eleştirilere bakıp da bazılarının ciddi olduğunu dikkate almayın. Eğitimin amacı toplumu daha refah bir seviyeye iletmektir. Türkiye'de biz bunu başardık, bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın." dedi.

Programa, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, AK Parti Sakarya milletvekilleri Recep Uncuoğlu, Mustafa İsen ve Ayhan Sefer Üstün'ün yanı sıra, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, kaymakamlarla oda temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.