"Mekke orjinal haliyle durabilirdi"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, "Mina'daki izdihama ilişkin bir rapor hazırladık ve bitirmek üzereyiz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Görmez, İran'ın, Mina'daki izdihamda 4 bin 700 kişi vefat ettiğine yönelik iddiasına ilişkin, "O sayı abartılı... Ancak sadece İranlı vefat eden hacıların sayısı ilan edildiğinde sadece 48 idi ama şimdi 400'ü aşkın. Başka hiçbir ülke hacılarını kendi ülkesine istemedi. Herkes orada defnetti. Ama İran kendisi bizzat hacılarını uçakta kendi ülkesine taşımak istediği için o sayı öyle ortaya çıktı" dedi.
Mina'daki izdihamın ardından Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından komisyon oluşturulduğunu ifade eden Görmez, şöyle konuştu:
"Olayın yaşandığı yerde bir komisyon marifetiyle bir heyet oluşturarak, görgü tanıklarını bizzat dinledik. Bir rapor hazırladık ve bitirmek üzereyiz. Onu hem Suudi Arabistan makamlarına vereceğiz hem de kendimiz de bunu Hac Bakanlığı ile ayrıca paylaşacağız."
"MEKKE ORJİNAL HALİYLE DURABİLİRDİ"
İslam'ın, öz eleştiri yapmayı emrettiğine dikkati çeken Görmez, şunları kaydetti:
"Her sene bu ibadet yapıldığı için her sene gördüğümüz en küçük bir aksaklığı kardeşlerimize yüksek nezaket içinde ifade edilerek onun düzeltilmesi sağlansa hep mükemmele doğru gideriz. Kabe'yi saran büyük gökdelenler yerine, her biri bizim için tarihi büyük değer taşıyan o dağları eriterek yerine gökdelenler dikmek yerine Cidde ve Medine düzlüklerinde milyonlarca insanı alabilecek uydu kentler kurulabilirdi. Yeraltı metrosuyla Kabe'nin etrafına ringler oluşturulabilirdi."
Mekke, 1971'e kadar Hz. Peygamberden ve ashabından bu ümmete kalmış bütün tarihi miraslar orada var. Bütün bu tarihi dokuyu tarihsizleştirme üzerinde çok durdum ama dostlarımız bunu anlamakta biraz zorluk çekti. Halbuki Mekke, mümkün olduğu kadar o tabii, orijinal haliyle durabilirdi."
"MERHAMET SEFERBERLİĞİ BAŞLATMAMIZ GEREKİYOR"
Günümüz dünyasında merhamet üzerinde durulması gerektiğini vurgulayan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim yeniden İslam dünyasında merhamet seferberliği başlatmamız gerekiyor. Çünkü batının da başka dünyaların da buna ihtiyacı var. Bunu çokca işlememiz lazım. Merhamet eğitimi diye bir kavram var. Bunu eğitim süreçlerimize sokmamız lazım. Aksi takdirde insanlar sadece DAEŞ'in, IŞID'in, El Kaide'nin dünyaya takdim ettiği şiddet üzerinden islamiyeti okumaya başladı. Bunun için merhamet üzerinde durmaya ihtiyaç var."
Görmez, terör örgütlerinin sadece terör örgütü olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, "Terör örgütlerini sadece bir terör örgütü olarak görmek ve okumak, sadece etnik bir hak arama olarak görmek ve okumak doğrusu tarihi bilmemek, hayatı ve dünyayı anlamamak olur" dedi.
Uluslararası nitelikte bir İslam Üniversitesinin kurulmasına yönelik çalışmalar yapıldığını bildiren Görmez, şunları kaydetti:
"İstanbul'da dünyadan bütün öğrencileri olan dünyadan bütün öğretim üyeleri olan asgari İslam medeniyetinin 3 lisanı öğreten ama asgari bir de batı lisanını öğreten İslami ilimlerin tahsil edildiği, İslami ilimleri dini ilimlere indirgemeyen, kainatın ayetleriyle kitabın ayetlerini birlikte öğreten, birlikte okunan, sosyal bilimleri ve ilahiyat bilimlerini birleştiren bir uluslararası İslam Üniversitesinin açılması ve behemehal hizmet vermeye başlaması bütün İslam dünyasının hatta bütün insanlığın büyük bir ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. Bunun alt yapıları ile ilgili çalışmalarız bitmiş durumda inşallah en kısa zamanda faaliyete geçeceğini umuyorum."
"DİNİ DOKUYA SADECE PKK ZARAR VERMEDİ"
Terör saldırılarında dini dokuya zarar verildiğine dikkati çeken Görmez, "Bölgedeki dini dokuya zararı sadece PKK terör örgütü vermedi. Bizim devlet olarak da bazı uygulamalarımız, oradaki dini dokuya, bizi asıl bir arada tutan dini dokuya, tarih içinde hep zarar verdi. Önce yapılan yanlışlar sonra yapılan yanlışlara zemin hazırladı" dedi.
Terör saldırılarının ideolojik ve kültürel boyutu bulunduğunu ifade eden Görmez, şöyle konuştu:
"Adım adım burada yaşayan bütün kardeşlerimizi İslam'dan ve İslam medeniyetinin bir parçası olmaktan çıkarmak için kültürel bir saldırı olarak görüyorum, sadece silahlı bir saldırı değil. PKK hareketi, Kürtlere ve Türklere yönelmiş bir silahlı saldırı değil aynı zamanda ideolojik - kültürel bir saldırıdır. Bu ideolojik - kültürel saldırının amacı bu toplumu hem bölmek, parçalamak hem de İslam medeniyetinin bir parçası olmaktan çıkarmak olarak görmek ve okumak lazım geldiğini, tarihi biraz inceleyen herkes bunu kabul edecektir.
Bölgede oynanan oyunları bir bütün olarak değerlendirmek lazım. İslam devleti kurduğunu iddia eden DAEŞ'in İslam medeniyetini yok etmek üzere gösterdiği çabalar ile PKK terör örgütü arasındaki çabalar arasında herhangi bir fark görmüyorum."
Görmez, Şırnak'ta etkisiz hale getirilen terör örgütü mensubunun cesedinin sürüklenmesine ilişkin "İslam dini hiçbir zaman işkence dediğimiz hele hele ölen bir beden üzerinde en küçük bir işkenceyi yapmayı haram kılmıştır, doğru değildir" diye konuştu.