Görmez'den cemaatlere uyarı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez: "Milletimizin en zor zamanlarında ihlasla, samimiyetle topluma hizmet eden herhangi bir yapıyı, FETÖ ihaneti üzerinden değerlendirip aynı kefeye sokmak doğru değil" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, milletin en zor zamanlarında ihlasla, samimiyetle topluma hizmet eden herhangi bir yapıyı Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ihaneti üzerinden değerlendirip aynı kefeye sokmanın doğru olmayacağını belirterek, topluma yönelik din hizmeti vermeyi gaye edinmiş her yapının da kendisini sorgulaması gerektiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında din eğitimine destek veren sivil toplum örgütlerinde oluşan "ötekileştirilme" kaygısını ortadan kaldırmaya yönelik görüşmeler başlattı.

Görmez, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Din Şurası Olağanüstü Toplantısı'nda alınan kararlar arasında, Din İşleri Yüksek Kurulu aracılığıyla, ülkede din eğitimine ve din hizmetlerine katkıda bulunan sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yapılmasının öngörüldüğünü hatırlattı.

Kararın iki sebep doğrultusunda alındığını kaydeden Görmez, birinci nedenin 15 Temmuz sürecinde yaşanan acıların tekrar yaşanmaması, ikincisinin ise din konusunda herhangi bir yanlışın olmaması için daha fazla işbirliğiyle çalışmalar yapmak olduğunun altını çizdi.

GÖRÜŞMELER SADECE CEMAATLERLE DEĞİL

Basında yer aldığı gibi sadece tarikat ve cemaatlerle görüşmeler yapmadıklarını aktaran Görmez, "Türkiye'de hukuki tüzel kişilikleri olan ve bizzat vakıf senetlerinde din eğitimine ve din hizmetlerine katkıda bulunmayı topluma vadeden bütün yapıları hiç ayırmadan her birisiyle o görüşmeyi yapmayı, onları dinlemeyi faydalı bulduk." dedi.

Daha önce de benzer çalışmalar yaptıklarını dile getiren Görmez, bu sefer çok daha sistematik çalıştıklarını ve Din İşleri Yüksek Kurulunun oluşturduğu bir heyetin bu görüşmeleri gerçekleştirdiğini söyledi.

Görmez, görüşmelerde, "Acaba din hizmeti ve din eğitimi başlığı altında yola çıkan yapıların topluma vadettikleri çerçevede kalmalarını nasıl sağlayabiliriz?", "Özerkliklerine müdahale etmeden, kendi içlerinde oluşturdukları bir iç denetimle daha iyiyi, daha doğruyu birlikte bulabilir miyiz?" gibi soruların cevaplarını aradıklarını ifade etti.

GÖRÜŞMELERİN NETİCESİ KAMUOYUYLA PAYLAŞILACAK

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, milletin en zor zamanlarında ihlasla, samimiyetle topluma hizmet eden herhangi bir yapıyı FETÖ ihaneti üzerinden değerlendirip aynı kefeye sokmanın doğru olmayacağına vurgu yaparak, topluma yönelik bir din eğitimi, din hizmetleri vermeyi gaye edinmiş her yapının da kendisini sorgulaması gerektiğini dile getirdi.

Görmez, bu görüşmelerin neticesinin hem yetkililerle hem de kamuoyuyla paylaşılacağı bilgisini verdi.

Gönüllü kuruluşların, siyasetle, ticaretle ilişkisini ve uluslararası alandaki ilişkilerini gözden geçirerek, kendisini topluma nasıl takdim ettiyse ona sadık kalmasını isteyen Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"FETÖ neden bu hale geldi? Hem yüz binleri bulan öğrencinin, on binleri bulan öğretmenin, yüz binlerce insanın emeğini, hayrını, zekatını, himmetini hepsini niye heba etti? Çünkü topluma kendisini takdim ettiği yüzü ile sakladığı yüzü birbirinden farklı olduğu için bu çok açık. Topluma ne dedi? 'İman, muhabbet, ilim, hikmet, eğitim' dedi ama öbür taraftan her türlü kötü emelleri için bütün bunları kullandığı ortaya çıktı.

Bir başka açıdan, yargıya, emniyete, eğitime, orduya bütün bunlara bir maske, maskeli bir yüzle yahut maskeli yüzlerle sızmaya çalıştı. Başka dünyalarda ise 'diyalog, hoşgörü' dedi ama milletin parasıyla alınmış silahını milletin evlatlarıyla milletin kendisine yöneltmekten kaçınmadı.Dolayısıyla her gönüllü kuruluş kendisini topluma açıkça ifade edecek, biz bu ifadeyi bir senet gibi, bir misak olarak kabul edeceğiz ve o misakın dışına çıkmayacak."

En zor zamanlarda millete pek çok hayrı dokunan, yüzlerce, binlerce çocuğa burs veren, okuma imkanı olmayan insanları yetiştiren nice gönüllü kuruluş olduğuna işaret eden Görmez, bu gönüllü kuruluşların hepsini FETÖ üzerinden okumanın onlara da haksızlık olacağını belirtti.