Gökhan Esen yazdı: "Dünyanın Kupası"

Esen: " Traktörüyle Almanya’dan saatte 30 km hızla gelip, Meksika maçında tribündeki yerini alan Alman çiftçi Hubert Wirth, bunun en güzel ve en unutulmaz örneklerinden biri oldu şimdiden."

Şu an gündem tüm dünyada futbol. 32 takımla 32 ayrı ülkeyle; binlerce taraftarın tribünlerde, milyonlarca taraftarın sokaklarda ve milyarlarca insanın da TV karşısında takip ettiği bu gündem Dünya Kupası yani dünyanın kupası. 2. Dünya savaşı dışında aralıksız süren bu seyir keyfi, değişen futbol anlayışıyla birlikte daha mücadeleci, daha dirençli, kolay teslim olmayan takımları ortaya çıkardı.

İlk tur ilk maçlarının tamamlanıp, gruplardaki ikinci maçların başladığı bugünlerde, görünen en temel gerçek, adı ne olursa olsun hemen hemen hiçbir takım kolayca teslim olmuyor! Avustralya’nın Fransa’ya, Peru’nun Danimarka’ya, İsviçre’nin Brezilya’ya, Tunus’un İngiltere’ye, Mısır’ın Uruguay’a, İzlanda’nın Arjantin’e ve nihayetinde Meksika’nın son şampiyon Almanya’ya karşı direnişleri pek çok sporseveri şaşırtmış durumda. Diğer taraftan seyir zevki üst düzey müsabakalardan daha çok mücadele gücü üst düzey müsabakalar izliyoruz. Adı en büyükler arasında yer alan oyunculardan da henüz Ronaldo dışında net bir ses yok. Ronaldo ise şimdiden bir rekoru daha kırmış durumda; “milli takım formasıyla en çok gol atan Avrupalı futbolcu unvanı”. Bugüne kadar Portekiz milli forması altında attığı 85 golle, bu rekorun bir önceki sahibi Macarların en büyük oyuncusu Puşkaş’ı geçerek, rekorun tek sahibi oldu. Yine de Maradona’dan sonra “Bir takımı tek başına şampiyon yapar” denilebilecek bir oyuncu gelmemesi, bizi gerçek yıldızlardan mahrum bırakıyor. Diğer taraftan oyunun bu kadar kolektif ve bütüncü oynanıyor olması da bir kişinin tek başına bir şeyler yapabilmesine olanak tanımıyor artık.

Sıcak yaz günlerinde, dünya kupasının iklimsel açıdan oynanması en güzel yerlerinden biri tartışmasız Rusya. Bu sayede takımlar bir de sıcakla mücadele etmiyor ve maça daha fazla enerji ayırabiliyor. Statlar iyi hazırlanmış. Açılış gösterisi de oldukça dikkat çekici ve güzeldi. Seyirci açısından da neredeyse boş maç yok gibi. Turlar ve maçlar ilerledikçe daha dolu statlar, bulunamayan biletler ve karaborsa satıcılar daha fazla ortaya çıkacaktır.

Futbol dolu bir kupa, yanında da pek çok güzel hikayeyi de oluşturmaya başladı. Traktörüyle Almanya’dan saatte 30 km hızla gelip, Meksika maçında tribündeki yerini alan Alman çiftçi Hubert Wirth, bunun en güzel ve en unutulmaz örneklerinden biri oldu şimdiden. Futbolun gerçek bir yaşam biçimi olduğunu herkese kanıtlar gibiydi. Bakalım bu kupa daha nelere gebe olacak?