Gıda fiyatlarıyla ilgili ciddi tedbir alacağız
Başbakan Yardımcısı Şimşek, enflasyon ile ilgili, "Bugün toplantıya çağırdım gıda komitesini. Bizim ciddi tedbir almamız lazım. Alacağız inşallah. Bunu net olarak ifade edeyim." dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bu yıl "Türkiye Geleceğini Yeniden Tasarlıyor" ana temasıyla gerçekleştirilen Forum İstanbul 2017'de, küresel ekonominin uzun süreden sonra ilk defa toparlandığını kaydetti.
AB'de bütün göstergelerin büyümenin ivme kazanacağı yönünde olduğunu belirten Şimşek, bunun Türkiye'nin ihracatı ve büyümenin yeniden dengelenmesi için önemli olduğunu dile getirdi.
Şimşek, küresel açıdan bakıldığı zaman enflasyonun hala kontrol altında olduğunu kaydetti.
Şimşek, kısa vadede para politikasının beklenenden daha az sıkılaştırılmasının bir risk olduğunu ama böyle bir şey öngörmediklerini ifade etti.
"BÜYÜMEDE UFAK BİR SORUNUMUZ VAR. İÇ TALEP AĞIRLIKLI BÜYÜYORUZ"
Türkiye ekonomisi ile ilgili de değerlendirmelerini paylaşan Şimşek, Türkiye'de bütün kısa vadeli göstergelerin büyümenin hızlanacağına işaret ettiğini dile getirdi.
Şimşek, piyasalarda bir normalleşme olduğunu, bunların büyümeyi destekleyici gelişme şeklinde seyrettiğine dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Büyümede ufak bir sorunumuz var. İç talep ağırlıklı büyüyoruz. Yeniden dengelenme sürecinin başlaması, güçlenmesi gerekiyor. Ümit ederiz ki dış talepteki büyüme bunu sağlar.
Cari açık son yıllarda gerçekten ciddi bir iyileşme gösterdi. Bu kısmen küresel enerji fiyatlarıyla ilişkili ama kısmen biz de biraz çabaladık. Ama bu sene cari açık biraz artabilir. Yani yüzde 4'ün biraz üzerine çıkabilir. Hem petrol fiyatlarında bir miktar artış oldu, hem de büyüme bu kadar hızla gidecekse, takdir edeceksiniz ki kısmen o yansır."
"POLİTİKA ÇALIŞIR, SABRETMEK LAZIM, DOĞRU POLİTİKAYI KURGULAMAK LAZIM"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye'nin küresel ekonomi içerisinde yüzde 1 ila 1,7 arasında değişik göstergelere göre payı olduğunu söyledi.
Enflasyonun daha önce tek haneye indiğini ama şimdi çift haneli rakamların olduğunu belirterek, "Bu kabul edilebilir bir durum değil." değerlendirmesinde bulundu.
"Başkan da ben de aynı fikirdeyiz." diyen Şimşek, "Yani bu konuda net bir tavrımız var. Teşekkür ediyorum; ciddi bir sıkılaşmaya gittiler. Millet biraz aceleci, biraz sabretmek lazım. Bunun gecikmeli etkisi ortaya çıkacak. Yani genelde öyle olur. Yani para politikası hemen ertesi gün çalışmaz. Biraz sabır lazım. Politika çalışır, sabretmek lazım, doğru politikayı kurgulamak lazım. Onun için burada kur etkili oldu ama şimdi göreceli istikrar destekleyici noktada. Buradaki esas husus gıda fiyatları. Bugün toplantıya çağırdım gıda komitesini. Bizim ciddi tedbir almamız lazım. Alacağız inşallah. Bunu net olarak ifade edeyim." ifadelerini kullandı.
"İŞSİZLİK ORANLARI KALICI BİR ŞEKİLDE İNDİRMEK İÇİN REFORM GEREKİYOR"
Şimşek, istihdamdaki artışın devam ettiğini ama eski hızında olmadığını kaydetti.
7,3 milyon vatandaşa iş bulunduğunu hatırlatan Şimşek, aslında küresel kriz sonrası dönemde bunun büyük bir başarı olduğunu dile getirdi.
Şimşek, işsizlik oranının da yüksek olduğuna dikkati çekerek, "Şu anda geçici olarak zirveyi bulduk diyebiliriz. İşsizlik oranları aşağı doğru inmeye başlayacak ama kalıcı bir şekilde indirmek için reform gerekiyor." diye konuştu.
"SINIRLAYICI MEVZUAT NEDENİYLE ARZU ETTİĞİMİZ PERFORMANSI ORTAYA KOYAMIYORUZ"
Şimşek, geçen yıl özel istihdam bürolarının önünü açtıklarını ve iş başı eğitimde önemli uygulamaları hayata geçirdiklerini belirterek, Ar-Ge projelerinde çalışmak üzere nitelikli eleman çekmek ve kadınların iş gücüne katılımını artırmak için ciddi adımlar attıklarını fakat daha yapmaları gereken çok şey olduğunu bildirdi.
Mehmet Şimşek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de uzun süredir konuşulan kıdem tazminatı konusunun bir şekilde iş gücü piyasasının esnekliğini, mobilitesini artıracak şekilde düzeltilmesi lazım. OECD ülkelerini alın; kıdem tazminatının olduğu ülkeler, olmayan ülkelere oranla yaklaşık 1,5-2 kat daha yüksek işsizlik oranına sahip. OECD ülkelerinde haftalık ortalama çalışma saati 38 saat. Türkiye'de ise 49 saat. Türkiye'de 38 saat olsaydı istihdam yüzde 20 daha yüksek olurdu. Çünkü işe alma ve işten çıkarma kolay olması lazım. İş imkanları olduğunda alacaksınız; iş imkanları azaldığında da işsizlik fonu devreye girecek ve piyasayı esnek bir şekilde çalıştırmanız lazım.
İş gücü mevzuatında en katı mevzuatlardan biri bizde. Bizim o kadar genç nüfusumuz var ki, o kadar part time çalışacak kadın var ki... Maalesef sınırlayıcı mevzuat nedeniyle arzu ettiğimiz performansı ortaya koyamıyoruz. Bizim hedefimiz istihdamı artırmak. İstihdamı artırmak için de iş gücü piyasasının daha esnek olması lazım. Dolayısıyla hem iş gücü mevzuatının gözden geçirilmesi hem de diğer düzenlemelerin yapılması lazım."