Gazi Meclis, polemiği!

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Meclis’imizin en çok kıymet verdiğimiz Gazilik ünvanına karşı saygısızlığı hiç kimsenin mazur görmesi mümkün değildir” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis Yaşlıların Sorunlarını Araştırma Komisyonunun "Uluslararası Yaşlı Refahı Çalıştayı çıkışında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Şentop’a, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşması sırasında, “Bırakalım bu ayakları. Gazi Meclis bellidir. Ne olduğu da bellidir. Kimin gazi olup olmadığı da bellidir” sözleri soruldu.

TBMM Başkanı, konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
“Meclis’te bulunan arkadaşlarımız gereken tepkiyi göstermiştir. Bu açıdan meclisimize karşı saldırıyı saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Kim yaparsa yapsın. Ayrıca bu meclise, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne hürmeti olmayanların millete herhangi bir vaadi de olamaz.

Parlamento bu parlamentodur. Önce de aynı, seçimden sonra da aynı parlamento. Bu parlamentoya saygı göstermiyorsanız, niye siyaset yapıyorsunuz. Niye parlamentonun içinde bulunuyorsunuz.

Milletvekillerinin bence birçok içtüzükten, Anayasa’dan kaynaklanan toplumsal sorumluluğu ve görevi vardır. Ama birinci mesele, TBMM’ye hürmet etmek, saygı göstermektir. Tarihiyle bu günüyle saygı göstermektir.

Eleştirilecek konular olabilir, yani Meclis’te de olabilir, işleyişle de ilgili olabilir, milletvekilleriyle ilgili de olabilir. “Meclis’imizin en çok kıymet verdiğimiz Gazilik ünvanına karşı saygısızlığı hiç kimsenin mazur görmesi mümkün değildir. Şüphesiz birçok mekanizma var. Başkana yetki veren mekanizmalar da var. Sizde biliyorsunuz ki bütçe görüşmeleri özel bir takvim çerçevesinde yapılıyor. Dolayısıyla bu takvimi işleyişini de dikkate alarak hareket etmek lazım.

Sadece başkanın değil, herkesin belli bir sorumluluk içerisinde hareket etmesi lazım. Burası kişisel mekanlarımız değil. Evimiz, işlerimiz falan değil. Burası Milletimizin mekanıdır. Milleti temsil etme sorumluluğu içerisinde hareket etmek gerekir. Parlamentolar konuşma mekanlarıdır. Herkes her şeyi konuşabilir. Ama hakaret fikir hürriyeti değildir. Gürültü yapmak, bir fikir açıklama değildir.

Parlamentonun çalışmalarını insanların fikirlerini açıklamalarını saygı ile takip etmek lazım. Farklı görüşte olanların fikirlerini açıklama imkanı içtüzükte de vardır. Gerek ben gerekse başkan vekilleri her zaman buna saygı gösteriyorlar. Dolayısıyla fikre, fikirle cevap verilir. Dolayısıyla gürültü yaparak, sıra kapaklarına vurarak, bağırarak, slogan atarak koro halinde değil de, sanki bir ilkokuldaki koro faaliyetiyle, kürsüdeki hatibi konuşturmamaya çalışmak, yanlış işlerdir. TBMM’ye yakışmıyor. Ve milletimiz çok yakından takip etti. Milletimizin takdirinden, değerlendirmesinden hiçbir şey kaçmaz.“