Gazeteci Çelik’e “Uluslararası Merhamet Ödülü”

Gazeteci Atakan Çelik, 2014 yılında Afganistan'daki savaş sonrası anne ve babasını kaybeden 4 kardeşin Pakistan'daki Afgan kampında yokluk içerisinde başlayıp, ''Misal Yetimhanesi''nde devam eden hikayesini dünyaya duyurduğu için “Uluslararası Merhamet Ödülü”ne layık görüldü.

Bu yıl 18’cisi düzenlenen Avrupa Kalite Zirvesi 20 Mart’ta, Dünya’nın en önemli iş merkezlerin biri olarak kabul edilen Londra’da gerçekleştirildi.

Daha önce İstanbul, Brüksel, Frankfurt, Saraybosna, Belgrad, Paris ve Amsterdam gibi başkentlerde düzenlenen “Uluslararası Avrupa Kalite Zirvesi” bu yıl ki temasını “Kalite Vizyonu, Ar Ge, İnovasyon ve Hizmet Kalitesi” olarak belirledi.

Organizasyon Direktörü Fahri Ustaoğlu, 17 Şubat’ta planlanan Zirve’nin deprem nedeniyle 20 Mart’ta yapıldığını bildirdi.

Ustaoğlu, Londra Military Clup’ta gerçekleştirilen Zirve’nin Türkiye’den ve İngiltere’den, sanat, siyaset ve iş dünyasının saygın isimlerini bir araya getirdiğini söyledi.

Ustaoğlu, Dünyadaki ekonomik gelişmelerin tartışıldığı toplantıda kendi alanında başarılı olan kişi kurum ve kuruluşların ödüllendirildiğini vurguladı.

Dünya’nın birçok bölgesindeki savaşlar ve daha iyi bir yaşam umuduyla insanların yeni bir “Kavimler Göçü” başlattığını vurgulayan Ustaoğlu, “Gazeteci Atakan Çelik 2014 yılındaki “Misal Yetimhanesi” haberi ile Jürimiz tarafından “Uluslararası Merhamet Ödülü”ne layık görülmüştür.” ifadelerini kullandı.

Çelik’in Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle katılamadığı ödül töreninde, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce de Avrupa Kalite Ödülü almıştı.

Organizasyon Direktörü Ustaoğlu, Ankara’da Çelik’in ödülünü takdim etti.

 

Misal Yetimhanesi

11 Eylül saldırıları sonrasında Amerika'nın Afganistan'da Taliban'a karşı başlattığı operasyonların ardından binlerce Afganlı, Pakistan’a zorunlu göç etmek zorunda kalır.

Türkiye’nin uluslararası yardım kuruluşlarından biri olan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı ile Pakistanlı paydaşı yardım kuruluşu Khubaib Vakfı, Pakistan sınırında bir Afgan Kampı kurar.

Birçok yetim gibi Amerika’nın saldırıları sırasında anne ve babasını kaybeden 4 kardeşin Pakistan'daki Afgan kampında yokluk içerisinde başlayan hikayeleri küçük yetimlerin “Cennet” olarak nitelendirdikleri ''Misal Yetimhanesi''nde devam eder.

Film senaryolarını aratmayan hikayede amca bildikleri kişi tarafından 2 erkek kardeş yetimhaneye yerleştirilirken, ablaları başlık parası karşılığında evlendirilir, küçük kız kardeş Şerife ise aynı kaderi paylaşmaktan son anda kurtarılır.

İki erkek kardeş, kimlik çıkarmak için gittikleri Afganistan'da gerçek amcaları ile buluşunca, babalarından kendilerine servet değerinde arazilerin kaldığını öğrenirler.

Misal yetimhanesinde kendilerine yeni bir dünya kuran kardeşler, burada eğitimlerine devam kararı alırlar.

4 kardeşin en küçüğü olan Şerife, Afgan Mülteci Kampından “Misal Yetimhanesine” uzanan hikayesini “hayatımın rengi değişti. Beni bilmediğim cennete 'Misal Yetimhanesi'ne getirdiler'' diyerek anlatır.

Misal Yetimhanesinin kurucularından Khubaib Vakfı Başkanı Nedim Ahmet Han, ''Hakikaten çok zor günlerdi. Yetimhaneye adaptasyonları çok zor oldu. Yemek olmasına rağmen sadece suya bandırdıkları ekmeği yiyorlardı. Bu çok uzun süre böyle devam etti'' diyerek o zorlu süreci anlattı.