Futbol yeraltına mı iniyor?

Olaylı Trabzonspor – Fenerbahçe maçı sonrasında Türk futbolunda, futboldan uzak pek çok gelişme yaşandı.

Muhammed Cesim IŞIK / AjansHaber

Trabzonspor – Fenerbahçe maçında sahaya inip çizgi hakemi Volkan Bayarslan’a saldıran taraftardan sonra bir olay da Elazığspor – Kardemir Karabükspor maçında yaşandı. Hakemin verdiği kararı beğenmeyen bir Karabükspor taraftarı sahaya inerek hakeme saldırdı.

Olaylar sadece bununla sınırlı kalmadı. Hafta sonu Eyüpspor-İnegölspor karşılaşması öncesinde İnegölspor’un takım otobüsüne tehditkar saldırı ve sonrasında Eyüpspor sahasında İnegöllü oyuncuların soyunma odasına benzer ifadelerle tehditkar duvar yazıları yazıldı.

Son olarak ilginç bir gelişme de Kartalspor cehpesinde yaşandı. Kartalspor’un Mersin’deki karşılaşmada küme düşmesinin kesinleşmesinin ardından kulüp yönetimi kendilerince cezayı keserek oyuncuların dönüş biletlerini iptal etti ve oyuncular kısmi ‘esaret’ yaşadı. Tüm bu yaşananlar ‘Türk futbolu nereye gidiyor?’  sorularına akıllara getirdi.

Bu sorunun hem spor camiası yönünü hem de psikolojik yönünü uzmanlar AjansHaber’e değerlendirdi.

Yaşanan olayları değerlendiren spor yazarı Ahmet Çakır, özellikle taraftar terörüne değinerek “Bu iş çözülmek isteniyorsa bu suça çok ağır cezalar getirilmelidir. Mesela sahaya giren taraftara 8-10 yıl gibi bir hapis cezası örnek teşkil edebilir ve bu tip olaylar kesinlikle önlenebilir.” dedi.

Spor yazarı Ahmet Çakır şu değerlendirmelerde bulundu:

 “YAŞANAN FUTBOL DIŞI OLAYLAR HİÇBİR ŞEKİLDE ÖNLENEMEYECEK…”

Yaşanan bu tip futbol dışı olayların hiçbir şekilde önlenemeyeceği yönünde bir düşüncem var. Bu olaylar yeni değil, aşağı yukarı 30 yıldır tartışılıyor ve bende 20 yıldır bu olayların hiçbir şekilde önlenemeyeceğini savunuyorum.

Benim bu düşüncemin altında yatan 2 tane büyük neden var:

1- HER TÜRLÜ SORUNUN ŞİDDETLE ÇÖZÜLECEĞİ DÜŞÜNCESİ

Bunlardan birincisi; halk arasında her türlü sorunun şiddetle çözüleceği gibi bir düşünce var. Bu sadece sıradan insanlar arasında değil, üst düzey yöneticiler de dahi var. Bunun sebebi de toplumun tüm bireylerinde hakim olan adalete inanmama düşüncesidir.

2- VAZİYETİ İDARE ETME ANLAYIŞI

İkinci sebep ise; herkesin çare olarak sandığı bir takım yöntemlerin, bizim için hiçbir geçerliliğinin olmaması. Çünkü bizde vaziyeti idare etme anlayışı var.  Bu tür konularda sorun yaşayıp da onu çözen toplumlarda vaziyeti idare etme anlayışı yok, onlar ne yapılması gerekiyorsa yapıp sorunu çözüyorlar.

“BU TİP SUÇLARA ÇOK AĞIR CEZALAR GELMELİ”

Bizde durum bir türlü istenen noktaya gelemedi ve bundan sonrada saydığım iki nedenden dolayı istenen noktaya gelemeyecek. Bu iş çözülmek isteniyorsa bu suça çok ağır cezalar getirilmelidir. Mesela sahaya giren taraftara 8-10 yıl gibi bir hapis cezası örnek teşkil edebilir ve bu tip olaylar kesinlikle önlenebilir. Ama o zaman da devreye direkt ‘vaziyeti idare etme’ mekanizması giriyor ve yine dönüp dolaşıp aynı noktaya geliniyor.

“BAZI KULÜP YÖNETİCİLERİNİN, KÖYLÜ ALIŞKANLIKLARI VAR”

Bazı kulüp yöneticilerinin bu tip tutumları en genel tabirle köylü alışkanlıklarıdır. Çok kaba bir benzetmede bulunacağım ama bu düşünce; kendisine tarlada iyi hizmet edemeyen hayvanını aç bırakıp cezalandıran köylü ile aynı düşüncedir. Aslında bu tip olaylar da şiddetli şekilde cezalandırılmalı ki hiçbir yönetici bundan sonra bu tip tutumlar sergileyemesin.

“BU TİP YÖNETİCİLER FEODAL DÜŞÜNCE YAPISINA SAHİP”

Bu tip insanlar feodal düşünce yapısına sahip insanlar. Bu şekil cezalar vererek bir takım sorunları halledebileceklerini ya da halledilememiş bazı durumdan dolayı onun müsebbibi olarak gördüğü oyuncuları, cezalandırabileceklerini düşünüyorlar. Maalesef bu düşünce yapısında insanlar da futbol kulüplerine yöneticilik yapıyor.

Yaşanan futbol dışı olayların psikolojik boyutunu değerlendire Doğan Demirkan Özdemir, “İnsanlar takım tutma işine aslında bir özentilikle başlar. Yoksa sizin o takımla bir alakanız yoktur. Bu özenme işini de ilerleyen zamanlarda artırıp, o özendiğiniz şahsı fanatiklikte geçmek istersiniz. Örneğin babanız biraz fanatikse siz daha fazla fanatik olup onu geçmek istersiniz.” dedi.

Yaşananların psikolojik boyutuyla ilgili olaraksa Psikolog Doğan Demirkan Özdemir şu değerlendirmelerde bulundu:

“FUTBOL DIŞI OLAYLAR ÖNCE POPÜLERLEŞİP SONRA RUTİNLEŞECEK”

Kişilerin artık savunacakları fazla bir şey kalmadı. Artık insanlar bir şeyin tarafı olmak ve popülerliği yakalamak istiyorlar. Bu popülerliği de bu tip faaliyetler yoluyla elde etmek istiyorlar. Aynı zamanda insanlar artık hayata ve yaşananlara o kadar kızgın ki, bu kızgınlıklarını bir yerlere boşaltmak istiyorlar. Bizim toplumumuzda da şiddet olayları artık sıradanlaştı ve bu tarz tribün olayları ülkemizde önce popülerleşip sonra da rutin bir hal alacak.

“BU TİP TEPKİLER SİLİK İNSANLARIN TEPKİLERİDİR”

Yaşanan futbol dışı olayların devamı gelecek çünkü kişiler bir şekilde sosyal onay almak istiyorlar. Sahaya inen şahısları araştırın, onların ne iş yaptığına nasıl bir yaşam sürdürdüğüne bakın ve o zaman bazı şeyleri anlayacaksınız.  Bu tepkiler bir varlık göstermeye çalışıp da gösteremeyen insanların tepkileridir. Sahaya inen şahıslar kendilerini bir şekilde önemsetmeye çalışıyor ve bunu da medya ve toplumsal yapımız destekliyor.

 “FANATİZMİN BAŞLANGICI ÖZENTİLİKTİR”

İnsanlar takım tutma işine aslında bir özentilikle başlar. Yoksa sizin o takımla bir alakanız yoktur. Bu özenme işini de ilerleyen zamanlarda artırıp, o özendiğiniz şahsı fanatiklikte geçmek istersiniz. Örneğin babanız biraz fanatikse siz daha fazla fanatik olup onu geçmek istersiniz.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.