Formula 1'de her şey sil baştan
2022 Formula 1 Dünya Şampiyonası, otomobillerin görsel ve teknik bakımdan yaşadığı dönüşümün yanı sıra bazı kural değişiklikleriyle de önceki yıllardan ayrılacak.
Atmosferik V8 yerine turboşarjlı V6 motorların kullanılmaya başlandığı 2014'ten itibaren Mercedes takımının büyük üstünlüğüne sahne olan Formula 1'in tarihindeki en köklü değişimlerden biri yaşanacak.
Takım mühendislerinin, tasarıma ilişkin 2017'de getirilen düzenleme sonrası gösterdiği gelişimle F1 tarihinin en hızlısı haline gelen araçların dönemi, yarış içindeki geçiş sayısının azalması sebebiyle 2021'de kapandı.
Seyir zevkini düşüren bu meseleyi çözmek isteyen Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) ve F1 yönetimi, çareyi, araçların aerodinamik yapısıyla ilgili radikal değişiklikler yapmakta buldu. Aerodinamik farklılıklara sahip, geniş çaplı lastikler ve jantlarla donatılan araçların piste çıkacağı 2022 sezonunda, art arda 8 yıldır takımlar şampiyonu olan Mercedes'in baskınlığının da azalması umuluyor.
Yer etkisi teknolojisi 40 yıl sonra F1'e döndü
FIA ve F1 yönetimi, gerçekleştirdiği simülasyonlar ve modellemelerle takip eden otomobilin, öndeki aracın sebep olduğu türbülanstan daha az etkilenmesinin yollarını araştırdı.
Yere basma kuvvetinin, otomobilin üst kısmındaki parçalarla oluşturulması yerine, 1977'den 1982 sezonunun bitimine kadar kullanılan "zemin etkisi"nden elde edilmesi hedeflendi. Bunun için önceki sezonlarda kullanılan düz tabanın yerini, İtalyan fizikçi Giovanni Battista Venturi'nin soyadıyla anılan hava kanallarının bulunduğu taban alacak. Basitleştirilmiş bir difüzör kullanılacak. Ön tekerlerle gövde arasındaki kompleks aero parçalar artık bulunmayacak.
Cepheden bakıldığında kenar plakalarıyla bütünleştiği görülen ön kanat, azami 4 kademeden oluşabilecek. Üstten bakıldığında uç noktası ok gibi sivrilen ön kanat, bağlantı kolları olmaksızın doğrudan buruna bağlanacak. Arkada kıvrımlı kenar plakalarıyla bütünleşmiş, aşağı doğru daralan bir kanat olacak. Egzoz borusu ile difüzör arasında da iki parçadan oluşan bir kanatçık yer alacak.
13 inç yerine 18 inç çapındaki jantlara ve ince yanaklı lastiklere geçilecek. Türbülansı kontrol etmek için kapaklı jantlar kullanılacak. Ayrıca ön lastiklerin üstünde kanatçıklar bulunacak. Bu yolla rakibini 10 metre geriden takip eden 2022 araçlarının, yere basma gücünün yüzde 18'ini kaybedeceği hesaplanıyor. Önceki nesil otomobillerde bu oran yüzde 47'ydi.
Motor gelişimi 2026'ya kadar dondurulacak
Yeni dönemde güç ünitelerinin, gelişim sürecine ilişkin de değişikliğe gidildi. Üreticilere, 2026'ya kadar dondurulacak motor gelişimi için 1 Mart 2022'ye kadar süre tanındı. Sadece kinetik enerji dönüşüm sistemi (MGU-K), enerji deposu ve kontrol elektronikleri, 1 Eylül 2022'ye kadar güncellenebilecek.
Yeni sezondan itibaren yakıt karışımının yüzde 5,75 yerine yüzde 10'unun etanolden oluştuğu E10 standardına uygun motorlar kullanılacak.
Güvenlik tedbirlerinin arttırıldığı yeni tasarımla araçların asgari ağırlığı da 752’den 795 kiloya çıkacak. Bu hiç de azımsanmayacak bir fark. Çünkü ekstra 10 kilo kabaca 0.3 saniyeye mal oluyor.
Dolayısıyla 2022 otomobillerinin, seleflerine göre yavaş olması bekleniyor. Ayrıca padokta birçok aracın ağırlığının, hedefin üstünde olduğu konuşuluyor. Bundan ötürü takımlar 3 kiloluk bir artış konusunda uzlaştı ancak kararın FIA'dan resmi onay alması gerekiyor.
Tartışmalı güvenlik aracı kuralı değişti
Geçen sezonun son yarışı Abu Dabi Grand Prix'sinin son turunda pilotlar şampiyonunun değişmesine neden olan ve tartışmaya yol açan güvenlik aracı kuralı da değiştirildi. Tur yiyen otomobillere geçiş izni verilmesiyle ilgili maddedeki "herhangi bir araç" ifadesinin yerini "tüm araçlar" ifadesi aldı.
Böylece yarış direktörünün inisiyatif kullanmasının önüne geçildi. Bundan böyle tur yiyen araçlara geçiş izni verildiğinde herkesin turunu geri alması zorunlu olacak.
2022 öncesinde sıralama turlarında son seansa kalan pilotlar, yarışa 2. seansta en hızlı turu attıkları lastiklerle başlıyordu. Sürücüler artık yarışa istedikleri lastik çeşidiyle başlayabilecek.
Sportif kurallardaki bir diğer değişiklik de sprint yarışlarındaki puan sistemi oldu. Artık sprint yarışlarında ilk 3'e değil ilk 8'e girenlere puan verilecek. Dolayısıyla puan dağılımı 3, 2, 1 yerine 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1 şeklinde yapılacak.
Rekabetin artması amacıyla geçen sezon getirilen harcama limitine göre takımların 2022'deki Ar-Ge ve üretim bütçesi, 140 milyon doları geçemeyecek. Fakat sezonda planlandığı gibi 23 yarış yapılırsa üst sınır 142,4 milyon dolar olacak.
Rusya Grand Prix'sinin sözleşmesi feshedildi
Yeni sezonun 20 Mart'taki Bahreyn Grand Prix'siyle başlayacağı 2022 takviminin 23 yarıştan oluşması öngörülüyordu. Fakat Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonrası F1 yönetimi, 23-25 Eylül tarihlerinde Soçi'de düzenlenmesi planlanan grand prix'yi iptal etti.
Devamında da sözleşmesi feshedilerek bundan sonra Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapması engellenen Rusya'nın yerini başka bir ülkenin alıp almayacağı ise belirsizliğini koruyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19 ) salgını kaynaklı iptal yaşanmazsa ABD'nin Miami kenti ise tarihinde ilk kez Formula 1'e ev sahipliği yapacak.
F1 araçları, Kovid-19 nedeniyle 2 yıldır takvimden yer almayan Avustralya, Kanada, Singapur ve Japonya'daki yarışlarda piste çıkacak.
Yeni tasarımın yan etkisi "porpoising"
Yakın takibi kolaylaştırmak için benimsenen yeni tasarım felsefesi, Formula 1'de 40 yıldır rastlanmayan "porpoising" sorununu gündeme getirdi.
İspanya ve Bahreyn'deki sezon öncesi testlerde otomobillerin, düzlüklerde yüksek hıza çıktıktan sonra süspansiyonunun aşağı-yukarı hareket ederek yolda adeta sektikleri görüldü.
1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında zemin etkisini kullanan F1 araçlarında buna "porpoising" deniliyordu. Yunusların üst familyasının üyesi musurgillerin İngilizce karşılığı "porpoise" kelimesinden türetilmiş porpoising, yunus balığının suyun yüzeyine çıkıp geri dalması hareketini tarif etmek için kullanılıyor.
Otomobillerin dalgalı suda ilerleyen tekne gibi görünmesine yol açan problem, tabandaki hava kanallarıyla elde edilen yere basma kuvvetinin, belli bir noktadan sonra aniden kaybolmasından kaynaklanıyor.
Hızlandıkça artan yere basma gücünden dolayı aracın tabanı zemine giderek yaklaşıyor. Hava akışının bir noktada kesilmesi sonucu ani bir yere basma gücü kaybı yaşanıyor. Süspansiyonun bir anda yükselmesiyle araç yolda sekiyormuş gibi hareket ediyor. Bu döngü sürekli tekrarlanıyor.
Pilotları rahatsız eden bu dalgalanma hareketinin, yüksek hızla dönülen virajlarda da yaşanması durumunda kazalara neden olmasından endişeleniliyor.
Sorundan kurtulmanın en basit yolu, otomobili yerden yükseltmek. Fakat bu da yere basma kuvvetinden feragat etmek anlamına geliyor. Takım mühendislerin problemin üstesinden nasıl geleceği merak konusu.
Red Bull elini testlerin son günü gösterdi
Michael Masi'nin F1 yarış direktörlüğünden alınmasına neden olan tartışmalı kararı sonrası Max Verstappen'in son turda yaptığı atakla 2013'ten beri ilk, tarihindeki 5. pilotlar şampiyonluğuna ulaşan Red Bull takımı, yeni aracının potansiyelini testlerin son gününde gösterdi.
Lansman günü, renk düzeni dışında gerçek otomobiliyle alakası olmayan temsili bir modelle basının önüne çıkan Red Bull, alt kısmı kesik yan hava girişleriyle dikkati çeken RB18'i, Barselona'daki teste kadar rakiplerinden sakladı.
F1'den çekilen Honda motorlarını 2026'ya kadar Red Bull markası altında kullanacak takım, Bahreyn'deki testin son gününde görücüye çıkan aerodinamik güncelleme paketinin sonuçlarından memnun gözüktü.
Red Bull Motor Sporları Danışmanı Helmut Marko'nun, takımın garajındayken kaydedilen ''hınzır gülümseme'' görüntüsü de bunu doğrular nitelikteydi.
Testler boyunca genellikle sert hamurlu lastiklerin takıldığı RB18, Verstappen'in C5 (en yumuşak) lastikle yakaladığı 1:31.720'lik dereceyle Bahreyn'deki testin en hızlı tur zamanına imza attı.
Testlerdeki tur zamanları, otomobillerin yakıt yükü, motorun hangi kapasitede çalıştığı gibi değişkenler bilinmediğinden ortaya net bir tablo koymasa da Red Bull'un performansı, ilk yarış için favori gösterilmesine yetti.
Mercedes savaş uçağına benzeyen tasarımıyla şaşırttı
Arka arkaya 8'inci takımlar şampiyonluğunu kazanarak kendisine ait rekoru geliştiren Mercedes, geçen yıl son turda Red Bull'a kaptırdığı pilotlar şampiyonluğunun şokunu atlatmaya çalışacak.
2014'te başlayan turbo-hibrit çağındaki 160 yarıştan 111'ini kazanan ve aynı dönemde 118 pole pozisyonu elde eden Mercedes takımının, radikal tasarım değişikliği sonrası üstünlüğünü sürdürüp sürdüremeyeceği görülecek.
7 kez dünya şampiyonu Lewis Hamilton'ın, genç ve hırslı yeni takım arkadaşı George Russell ile arasındaki ilişkinin nasıl olacağı da merakla bekleniyor.
Başarıya doymayan Mercedes takımı, 2020'de geliştirdiği DAS (çift eksenli yönlendirme) sistemine sahip W11'den sonra savaş uçağını andıran yeni aracı W13'le de kendinden söz ettirdi.
Dar paketleme tasarımı sayesinde radyatör, monokok ve egzoz borularını düz bir çizgide hizalayan Mercedes, yan hava girişlerinin tabanın hemen üstünde konumlandırıldığı, rakiplerinden oldukça dar bir motor muhafazası kullanmayı başardı.
W13, testlerde geçirdiği 6 gün boyunca dayanıklılık bakımından geçer not alsa da dalgalanma sorununu en fazla yaşayan otomobiller arasındaydı. Sürücüler Hamilton ve Russell, henüz yarış kazanacak bir araca sahip olmadıklarını öne sürdü.
Mercedes testlerde iyi sinyaller vermedi ancak her zaman gücünü saklamayı tercih eden takım, önceki yıllarda olduğu gibi sessizce ilk yarışa gelip rakiplerinin önünde yer alırsa pek de sürpriz olmaz.
Ferrari için umut yılı
2007'den bu yana pilotlar, 2008'den beri de takımlar klasmanında şampiyonluk kazanamayan tarihin en başarılı ekibi Ferrari, iki yıldır tüm dikkatini 2022 sezonuna veriyor.
Handikap kuralı gereği Mercedes ve Red Bull'a göre yeni aracının gelişimi için rüzgar tünelinde daha fazla zaman geçiren Ferrari ayrıca yeni bir güç ünitesi geliştirdi.
İtalyan üreticinin, Ferrari armasını taşıyan ilk otomobili 125 S'nin üretiminin 75. yıl dönümü sebebiyle F1-75 ismini verdiği yeni aracı, içbükey olarak tasarlanan yan hava girişlerinin üst bölümüyle dikkati çekti.
F1-75'in bir diğer inovatif kısmı da iki parçadan oluşan burnu oldu. Modüler tasarım sayesinde sezon için başka bir çarpışma testine girmeye gerek kalmadan ön kanatta değişiklik yapılabilecek.
Formula 1’in ilk sezonu 1950’den bu yana düzenlenen tüm şampiyonalara katılan tek takım olan Ferrari'nin 2022 otomobili, testlerdeki dengesi ve sürekliliğiyle beğeni topladı.
Toplam 788 turla (İspanya 439, Bahreyn 349) sezon öncesi testlerinin pistte en fazla kalan takımı Ferrari, dayanıklılık konusunda da tam puan aldı.
Diğer takımlar makası kapatabilir
Çoğu yorumcu, test performansları doğrultusunda bu sezon Ferrari'nin, Red Bull ve Mercedes'le beraber zirve mücadelesi vereceğini tahmin ediyor. Fakat son 2 yıldır yükselen form grafiğine sahip McLaren de yabana atılmamalı.
McLaren MCL36, her ne kadar Bahreyn'deki testte frenlerini soğutma problemi yaşasa da Barselona'daki testten itibaren dalgalanmadan belki de en az etkilenen araç oldu. Pistteki görüntüsünden ve pilotlarının yorumlarından sürücü dostu olduğu da anlaşılan MCL36, sorunlarını çözdüğü takdirde yarış kazanabilecek bir otomobile dönüşebilir.
Ayrıca AlphaTauri, Alpine, Aston Martin gibi orta sınıfta yer alan ekipler ve Alfa Romeo, Haas, Williams'ın oluşturduğu pistin en yavaş takımlarının, 2022'deki tasarım devrimi sonrası zirveyle aralarındaki makası kapatma ihtimali de göz önünde bulundurulmalı.
Brawn GP'nin 2009'da yaptığı gibi yeni teknik yönetmeliğin gri alanlarından faydalanarak sürpriz bir şekilde rakiplerinin önüne geçen bir takımın çıkması fikri, motor sporları tutkunlarını heyecanlandırıyor.