'Fitch, Türkiye'nin 'yatırım yapılabilir' notunu koruyacak'

Londra merkezli uluslararası finans uzmanları, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Türkiye’nin "yatırım yapılabilir" kredi notunu koruyacağı beklentisi taşıyor.

Londra merkezli uluslararası finans uzmanları, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Türkiye’nin "yatırım yapılabilir" kredi notunu koruyacağı beklentisi taşıyor. Türkiye'nin kredi notunu "BBB-" ile "yatırım yapılabilir", not görünümünü ise "durağan" seviyede tutan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in 19 Ağustos Cuma günü Türkiye’nin not ve görünümünü yeniden değerlendirmesi bekleniyor.

Türkiye’yi "yatırım yapılabilir" notla değerlendiren Moody’s’in Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Türkiye’nin kredi notunu negatif izlemeye almasına karşın korumaya devam etmesi, uluslararası finans uzmanlarında, Fitch'in bu hafta yapacağı değerlendirmeye ilişkin daha pozitif bir beklentinin oluşmasına neden oldu.

Londra merkezli finans uzmanları yaptıkları değerlendirmede, Türkiye’nin ekonomik temellerinde ve rasyolarında bozulmanın görülmediğini, bu nedenle Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi notunu teyit etmesinin beklendiğini ifade etti.

"FİTCH, 3 REYTİNG KURULUŞU İÇERİSİNDE TÜRKİYE'YE KARŞI DAHA DÜŞÜNCELİ" 

Nomura Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Stratejisti Timothy Ash, Fitch’in 19 Ağustos'taki değerlendirmesinde Moody’s’i takip edeceğini ve herhangi bir not indirimine gitmeyeceğini düşündüğünü ifade ederek, "Darbe girişiminin olası ekonomik etkilerini görebilmek için daha fazla süreye ihtiyaçları olacak.” dedi.

Ash, 2012 yılının kasım ayında Türkiye’nin kredi notunu “yatırım yapılabilir” seviyeye yükselten ilk uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch Ratings’in Türkiye’ye karşı daha ılımlı bir bakışı olduğunu vurguladı.

Ash, "Fitch, genel olarak 3 reyting kuruluşu içerisinde Türkiye karşı daha düşünceli bir eğilim içerisinde. Kuruluş, değerlendirmelerinde kurumsal güç gibi öznel konular yerine objektif kriterlere daha çok ağırlık veriyor.” şeklinde konuştu.

"EN OLASI SONUÇ, KREDİ NOTUNUN TEYİT EDİLMESİ" 

TD Securities Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Christian Maggio da Fitch'in Türkiye’nin not görünümünü "durağanda" tutması nedeniyle kredi notunun düşmesinin olası olmadığını belirterek, "Bence değerlendirmenin en olası sonucu Türkiye’nin 'BBB-' kredi notunun teyit edilmesi şeklinde olur." dedi.

Capital Economics’in Gelişmekte Olan Ekonomiler Başekonomisti William Jackson ise "Reyting kuruluşlarının eylemlerini tahmin edebilmek oldukça zor. Fakat Türkiye’nin mali pozisyonu oldukça güçlü. Borcunu ödeyememe riski düşük görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Jackson, kredi derecelendirme kuruluşlarının genel olarak yüksek politik risk sebebiyle sermaye akışının olumsuz yönde etkilenmesinden endişe ettiğini belirterek, Fitch’in buna karşın bu hafta yapacağı değerlendirmede notu teyit edebileceğine işaret etti.

"SOSYAL VE SİYASİ RİSKLER BELİRGİN ŞEKİLDE AZALDI" 

London Capital Group Kıdemli Piyasa Analisti İpek Özkardeşkaya, darbe girişiminden sonra Türkiye'nin iyi toparlandığını ifade ederek, sosyal ve siyasi risklerin belirgin şekilde azaldığını ifade etti.

Özkardeşkaya, "5 yıllık CDS fiyatlandırmasına baktığımız zaman, darbe öncesi seviyelere doğru bir gerileme var. Bunlar iyi göstergeler. Fitch’in bu hafta yapacağı değerlendirmeden yatay bir seyir çıkacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notu ve not görünümünü son olarak 26 Şubat'ta değerlendirmişti.

Şubat ayında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Fitch Ratings Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Paul Gamble, "Kamu borcunun azalması ve ülkenin mali pozisyonu 'yatırım yapılabilir' notunun temelini oluşturuyor." ifadesini kullanmıştı.

Türkiye’nin o tarihteki mali rasyoları ve büyüme ivmesinin önemine dikkati çeken Gamble, "Makro ekonomik tarafa bakarsak, ekonomik büyüme beklediğimizden daha iyi durumda. 2015, güçlü bir yıl oldu. 2016’nın da büyüme anlamında iyi bir yıl olacağını düşünüyoruz. Bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 3,5 civarında olmasını bekliyoruz." görüşünü dile getirmişti.