Fitch’in Türkiye kararı ekonomiyi nasıl etkiler?

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye’nin kredi notunu açıkladı. Fitch, Türkiye’nin BBB- notunu teyit ederken, ekonominin de ‘yüksek derece oynak olmaya devam ettiğini’ söyledi.

Fitch'in resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Türkiye'nin makroekonomik politikasının zaman içerisinde gelişme gösterdiği belirtilerek, buna rağmen Türkiye ekonomisinin yüksek oranda oynaklık gösterdiği kaydedildi.

Açıklamada, Türk Lirasının dengelendiği ve uluslararası rezervlerin ocaktaki sert düşüşten sonra, şubatta yeniden arttığı dile getirilerek "Türkiye'de yeniden dengelenme, daha yavaş büyümeye neden olacaktır ve biz Türkiye'nin 2014 yılına ilişkin büyüme tahminimizi, yüzde 3,2'den yüzde 2,5'e ve 2015 yılına ilişkin büyüme tahminimizi yüzde 3,8'den yüzde 3,2'ye indirdik" denildi.



Fitch’in kararını değerlendiren Prof. Dr. Kaya Ardıç, bu kararın olumlu ya da olumsuz bir etki yaratmadığını ancak gözlerin, önümüzdeki hafta Cuma günü açıklanacak Moody’s notuna çevrilmesi gerektiğini söyledi.

FITCH KARARI, NOTUMUZU POZİTİFE DE ÇEVİRMEDİ, NEGATİFE DE

Bu kararın, ülkemize olumlu ya da olumsuz bir etki yapacağını düşünmüyorum. Çünkü Fitch’in kararında bir değişiklik olmadı. Zaten BBB-  etkisi olan ‘yatırım yapılabilir’ kademesindeki notumuzu onayladı ve durağan olan notumuzu da bıraktı. Pozitife de çevirmedi, negatife de, açıklamasını yapan Dr. Kaya Ardıç, eğer pozitife çevirseydi, en azından görünüm notu o zaman olumlu etkilenirdi, negatife çevirseydi de olumsuza. Dolayısıyla Fitch’in bu kararının, tek başına Türkiye ekonomisi üzerinde, piyasalardaki beklentiler üzerinde çeşitli açılardan çok belirgin bir etkisi olacağını sanmıyorum, en azından kötü olmadı desek de çok iyi olmadığını da görüyoruz, dedi.

GÖZLER MOODYS’E ÇEVRİLECEK

Sağlıklı bir değerlendirme yapmak için aslında önümüzdeki hafta cuma günü açıklanacak olan Moodys’in notunu beklemek gerektiğini ifade eden Dr. Ardıç, eğer Moody’s notu düşürürse, o zaman olumsuz etkiden bahsedilebilir ya da tersine notumuzu artırırsa o zaman olumlu etki ortaya çıkarabilir, dedi.

KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARI İTİBARINI KAYBETTİ

Piyasalar, eskisi kadar kredi derecelendirme kuruluşlarının notunu önemsemiyor. Onlar biraz kendi reytinglerini kaybetti; çünkü ne krizi ön gördüler ne de çok bozuk durumda olan şirketleri, ülkeleri zamanında uyarabildiler, açıklamasını yapan Ardıç, “O bakımdan, onların itibarlarında biraz düşüş var. Yine de yabancı yatırımcılar, onların notlarına bakarak karar alıyor. Türkiye’yi tanımayan, yatırım yapmak isteyen yabancılar açısından, yine de onların verdikleri notun bir önemi var. Görmezden gelinmez” şeklinde konuştu.

PİYASALARDA ETKİLİ OLACAK MI?

Zaten şu anda piyasalarda iyimserlik havası esiyor. Mahalli seçimlerde sürpriz çıkmayıp siyasi iktidarın devam etmesi,  Sayın Başbakan’ın piyasalardan onay alması nedeniyle olumlu hava esiyor. Borsa yükseliyor, dolar-döviz kuru düşüyor, TL değer kazandı. Eğer Merkez Bankası da bu durumu destekleyecek önlemler alırsa güzel olur. En azından bu karar, piyasalarda zaten devam eden olumlu havayı da bozmadı açıklamasını yapan Ardıç, “Türkiye ekonomisinin şu anda içinde bulunduğu kırılganlık ortamı değişmedi. Çünkü bu yapısal, orta ve uzun vadeli değişebilecek bir şey. Bugünden yarına değişmez. Şu anda Türk ekonomisi üzerindeki en belirleyici etmen, siyasi etmendir. Bugüne kadar süren siyasi tansiyon, gerilim böyle sürerse hatta kimilerinin görüşüne göre daha da artarsa, esas o zaman sorunlar çıkar, ciddileşebilir. Bu ortam belirsizlik ortamı, şu anda yükselen olumlu göstergeler, Başbakan demeci veya siyasi göstergelerle bir anda değişebilir” dedi.

Ardıç, yatırımcı son zamanlarda ‘bekle-gör’ politikası izledi. Bu durum umarım ‘bekle-dur’a dönmesin derken, bu ortamda çok iyimser ya da çok kötümser olmak için yeterli bir neden olmadığını belirtti.