Fidan: “170 vatandaşımızın Gazze'den çıkışı sağlandı"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Şimdiye kadar 11 uçak dolusu insani yardım malzemesini Gazze'ye ulaştırmak üzere Mısır'a göndermiş bulunuyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2024 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Dışişleri Bakanlığı olarak 2023'te bölgede barış ve güvenliğin tesisi, refah ortamının geliştirilmesi, dış ilişkilerin yapısal zeminde güçlendirilmesi ve küresel hedeflerin ilerletilmesi yönünde tüm güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Fidan, milli dış politika izlediklerini söyledi.
Fidan, silahlı çatışmalar, terörizm, düzensiz göç, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı gibi çeşitli sınamaların birbirini tetiklediğini ve beslediğini belirterek, "Bu ortamda artan imkan ve kabiliyetlerimizle, geniş bir bakış açısıyla yumuşak ve sert güç unsurlarını kullanarak sahada ve masada güçlü bir diplomasiyi yürütmekteyiz." dedi.
7 Ekim'den bu yana Gazze'deki "İsrail vahşeti neticesinde" Filistin halkının insanlık trajedisi yaşadığına dikkati çeken Fidan, "Hamas'ı yok etme adına Gazze'nin topyekun hedef alınması, hastanelerin, okulların, camilerin bombalanması karşısında sessiz kalamayız." diye konuştu.
Fidan, "Türkiye, devam eden katliamın durması, vahşetin son bulması ve bölgedeki gerilimin daha fazla tırmanmaması adına krizin ilk gününden bu yana yoğun bir diplomasi trafiği içerisindedir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail ve Filistin devlet başkanları da dahil birçok liderle temaslarda bulunduğunu kaydeden Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi'nde "İsrail saldırılarının bir an önce durdurulması, iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesi" mesajının verildiğini söyledi.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın liderliğinde İstanbul'da yapılan "Filistin İçin Tek Yürek" zirvesindeki barış çağrısının "küresel vicdanın sesi olduğunu" dile getirdi.
Bölge ülkelerinin tek sesle İsrail'e tepki göstermelerinin İsrail üzerinde kolektif baskı uygulanması bakımından önemli olduğunu vurgulayan Fidan, "Artık Batı, bu noktada moral üstünlüğünü tamamıyla kaybetmiş durumdadır. Buradan sonra gidecek bir yer de yoktur." değerlendirmesini yaptı.
Fidan, TBMM'nin uluslararası platformlarda çözüme yönelik çabalarının Türk milletinin bu konudaki iradesini yansıtması bakımından özellikle değerli olduğunu dile getirdi.
170 vatandaşımız Gazze'den çıkışı sağlandı
Dışişleri Bakanlığının ilgili tüm kurumlarıyla eş güdümün sağlanması ve yardımların yerlerine ulaştırılması için azami gayret gösterdiğini kaydeden Fidan, "Şimdiye kadar 11 uçak dolusu insani yardım malzemesini Gazze'ye ulaştırmak üzere Mısır'a göndermiş bulunuyoruz. Sahra hastaneleri, tıbbi ekipman, ilaç ve diğer yardım malzemeleriyle dolu büyük bir gemimiz de Mısır'a ulaşmıştır." diye konuştu.
Gazze Şeridi'nde bulunan Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi'ndeki yaralıların tedavisine yönelik yoğun temaslarının olduğunu dile getiren Fidan, "Gazze'den çıkışlarını sağladığımız 27 hasta ve 12 refakatçi Ankara'ya getirilmiş, 61 hasta ve 49 refakatçi ise dün akşam Mısır'a geçirilmiştir." bilgisini paylaştı.
Bakan Fidan, "Aynı zamanda bugüne kadar 170 vatandaşımız ve yakınlarının Gazze'den çıkışı sağlanmıştır." dedi. Fidan, bugün ve gelecek günlerde de Gazze'den çıkışların devam edeceğini vurguladı.
Gazze'deki gelişmeler
Türkiye'nin Gazze'de ateşkesin sağlanması, insani yardımların Gazze'ye ulaşması ve Filistinlilerin yerlerinden edilmelerinin engellenmesi için çaba sarf ettiğine dikkati çeken Fidan, gerilimin bölgesel çatışmaya dönüşmemesi için de temaslarda bulunduğunu söyledi.
Fidan, "iki devletli çözüm" doğrultusunda, kalıcı barışın sağlanması yönünde girişimleri yoğunlaştırdıklarına işaret ederek, "Filistin meselesinin kökeninde yatan derin, tarihi adaletsizlikler ve hukuksuzluklar telafi edilmeden bölgedeki şiddet sarmalının kırılması mümkün değildir. Gazze’deki yasa dışı kuşatmanın, insanlık dışı saldırıların halen devam etmesi utanç vericidir. Daha da vahim olan ise İsrail üzerinde nüfuz sahibi Batılı ülkelerin Gazze’deki vahşet karşısında sessizliğe bürünmeleri ve İsrail’e kayıtsız şartsız destek vermeleridir." diye konuştu.
Son gelişmelerin, Filistin meselesinin adil siyasi çözüme kavuşturulmadan bölge ve dünyada kalıcı barış ve istikrar tesis edilemeyeceğini bir kez daha gösterdiğini kaydeden Fidan, "Bunun tek yolu 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğünü haiz bir Filistin Devleti'nin kurulmasıdır. Bu nedenle, iki devletli çözüm vizyonunu her platformda savunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Rusya-Ukrayna Savaşı, Suriye ve Irak
Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bölgesel ve küresel etkilerinin azaltılmasına yönelik çabaları bu yıl da hız kesmeden sürdürdüklerini ve Karadeniz Tahıl Girişimi'nin yıl ortasına kadar devamını sağladıklarını belirterek, "Girişimin faal olduğu bir yıllık süre zarfında yaklaşık 33 milyon ton tahıl ürününün dünyaya ulaştırılmasına vesile olduk." dedi.
Karadeniz Tahıl Girişimi'nin yeniden canlandırılması çalışmalarına da ağırlık verdiklerini vurgulayan Fidan, "Rusya ile muhafaza ettiğimiz doğrudan iletişim kanallarından istifadeyle savaşın adil barış temelinde sonuçlanması için çabalarımızı sürdürmekteyiz." diye konuştu.
Fidan, Suriye'nin Türk dış politikasının öncelikli başlıklarından biri olmayı sürdürdüğünü dile getirerek, Suriye sahasında önceliklerinin PKK/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere terör tehdidini yok etmek olduğunu söyledi.
Bazı ülkelerin terör örgütü DEAŞ'la mücadele kisvesi altında PKK/YPG terör örgütüne desteğini sürdürdüğüne işaret eden Fidan, "Bunun stratejik bir hata olduğunu ve DEAŞ'la mücadelede meşru ortaklara güvenmelerinin esas olduğunu defaatle vurguluyoruz." dedi.
Irak ile ilişkileri her boyutuyla geliştirme ve daha kurumsal hale getirme yönünde ortak siyasi iradeye sahip olduklarını anlatan Fidan, Irak'taki PKK terör örgütü ve uzantılarına yönelik mücadeleyi hız kesmeden sürdürdüklerini, gerekli gördükleri güvenlik önlemlerini uygulamakta bir an için tereddüt etmediklerini vurguladı.
İran ve Azerbaycan ile ilişkiler
Afganistan'da insani yardımları kesintisiz devam ettirdiklerini dile getiren Fidan, Taliban hükümetiyle pragmatik angajmanı sürdürdüklerini söyledi. Fidan, İran ile ilişkileri ortak menfaatler temelinde her alanda geliştirmeye gayret ettiklerini belirterek, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Türkiye'yi ziyareti vesilesiyle Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 8'inci toplantısını yapacaklarını kaydetti.
Bakan Fidan, İran ile belirledikleri 30 milyar dolar ikili ticaret hedefine ulaşmak için çalıştıklarının altını çizdi. Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı toprakların yeniden imarı ve ihyası da dahil olmak üzere Güney Kafkasya genelinde kalıcı barış ve istikrar çabalarında tam bir dayanışma içinde hareket ettiklerine dikkati çeken Fidan, "Azerbaycan'ın teklif ettiği barış anlaşmasına Ermenistan'ın aynı yapıcı yaklaşımla karşılık vermesi gerektiği yönündeki tutumumuzu sürdürmekteyiz." dedi.
Avrupa Birliği
Bakan Fidan, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin somut ve olumlu gündem temelinde ilerletilmesinin önemini vurgulayarak, Türkiye'nin, AB üyeliği hedefine bağlılığını koruduğunu, her alanda işbirliği ve diyaloğu geliştirmek için yapıcı politikalar izlemeye devam ettiğini söyledi.
AB'nin zaman zaman stratejik vizyon sergilemekten uzak olduğunu son olarak AB Komisyonunun 2023 Türkiye Raporu örneğinde gördüklerini aktaran Fidan, "Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalar, Türkiye-AB ilişkilerinin bazı üye ülkelerin dar görüşlü çıkar arayışlarına indirgenemeyecek kadar stratejik olduğunu göstermektedir. AB'den temel beklentimiz, aramızdaki işbirliğine ve somut üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut ve anlamlı adımlar atmasıdır." diye konuştu.
Türkiye'nin bölgesel krizlerin ortasında istikrar ve refah aktörü olarak ağırlığı ve rolünün belli olduğunu dile getiren Fidan, AB'nin katılım süreci de dahil tüm stratejilerinde bu rolü hesaba katmasının hem Türkiye hem AB için kazanç olacağını ifade etti.
KKTC ve Yunanistan
Fidan, Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının 60. yılında olduklarını belirterek, "Meselenin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüme kavuşturulmasının anahtarı Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. Şayet bir müzakere olacaksa bu iki toplum arasında değil iki devlet arasında olacak, müzakere masasına oturmadan önce iki tarafın da statüleri eşitlenecektir." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz'de hak ve çıkarlarını hassasiyetle korumayı sürdüreceklerine dikkati çekerek, Yunanistan'la ilişkileri, olumlu gündem temelinde samimi ve yapıcı bir diyalogla ilerletmeyi arzuladıklarını dile getirdi.
Fidan, "Yunanistan'la ilişkilerimiz son dönemde karşılıklı sergilenen dayanışma diplomasisinin de yardımıyla olumlu yönde evrilmektedir." dedi.
Yıl içinde yaptıkları üst düzey görüşmelerde pozitif gündemin geliştirilmesine yönelik çabaları yoğunlaştırarak mevcut diyalog mekanizmalarını yeniden canlandırdıklarını kaydeden Fidan, 7 Aralık'ta Atina'da düzenlenmesi kararlaştırılan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı için hazırlıkları sürdürdüklerini söyledi.
Balkanlar ile ilişkiler
Fidan, Türkiye'nin Balkanlarda yürüttüğü "aktif ve kapsayıcı dış politika" çerçevesinde, bölgede istikrar ve refahın korunması için çaba gösterildiğini belirterek, "Bölgede artan gerginliğin yatıştırılması, bölgesel iş birliği ve siyasi diyaloğun devam etmesi için karşılıklı üst düzey ziyaretlerde gerçekleştirerek çalışmaktayız." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, soydaş ve akraba topluluklar başta olmak üzere bölgedeki tüm halkların refah ve huzurunu artırmaya yönelik politikalar izlemeye devam edildiğini dile getiren Fidan, "Avrupa-Atlantik güvenliğinin yapıtaşlarından biri olarak gördüğümüz NATO’nun güncel tehditlerle mücadelesinde yönlendirici roller üstleniyoruz." dedi.
ABD ile ilişkiler
ABD yönetimiyle yıl boyunca temasların sürdüğünü aktaran Fidan, yapılan görüşmelerde, ABD’nin YPG-PKK ile yaptığı işbirliğinin, FETÖ terör örgütünün ABD'deki varlığının, müttefiklik ruhu ile bağdaşmadığının vurgulandığını söyledi.
Fidan, ABD'nin, Türkiye'nin milli güvenliğini doğrudan etkileyen konulardaki yanlış tutumunu düzeltecek somut adımlar atması gerektiğinin defalarca belirtildiğini kaydederek, "Bu bağlamda, F-16 tedarik ve modernizasyon talebimizin herhangi bir koşul ve sınırlama olmaksızın bir an önce sonuçlandırılması yönündeki beklentimizi her seviyede gündeme getirdik. Öte yandan ABD ile ortak çıkarlara sahip olduğumuz birçok bölgesel ve küresel meselede işbirliğine de devam etmekteyiz." dedi.
Körfez ülkeleri
Bakan Fidan, Körfez ülkeleriyle stratejik işbirliğinin üst düzey ziyaretler, ikili anlaşmalar ve yüksek düzeyli işbirliği mekanizmaları vasıtasıyla daha da ileriye taşındığını söyleyerek, siyasi ilişkilerde yaşanan gelişmelerin diğer meselelerde de olumlu etkilerinin görüldüğünü anlattı.
Fidan, "Türkiye ile Körfez işbirliği konseyi üyesi altı ülke arasında toplam ticaret hacmi son 20 yılda 12 kattan fazla büyümüştür. Sayın Cumhurbaşkanımızın temmuz ayında gerçekleştirdiği Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ziyaretleri ve bu ziyaretler sırasında imzalanan anlaşmalar, bu anlamda önemli bir adımı teşkil etmektedir." diye konuştu.
Yemen'in toprak bütünlüğünden yana bir yaklaşım izlediklerini dile getiren Fidan, ülkedeki insani ve siyasi krize çözüm çabalarının diyalog ve arabuluculuk temelli devam edeceğini vurguladı.
Türkiye-Mısır ikili ilişkilerinin karşılıklı büyükelçi atanmasıyla yeni bir döneme girildiğine dikkati çeken Fidan, "Mısır yönetimiyle anlayış birliği ve ortak irademiz çerçevesinde ilişkilerimizi karşılıklı temas ve ziyaretlerle çeşitlendirerek geliştirmekteyiz. İki ülke halkının ve bölgenin yararına olacak şekilde ticaret ve ekonomi başta olmak üzere iş birliği mekanizmalarımızı canlandırıyoruz." dedi.
Fidan, Türkiye-Cezayir ilişkilerinde son üç yılda kayda değer ilerleme sağlandığını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın Cezayir'e resmi ziyarette bulunacağını söyledi.
Bakan Fidan, Libya'da da ülkenin birlik ve bütünlüğünü koruyacak ve kalıcı istikrarın tesisine imkan sağlayacak siyasi çözümün temini yönündeki çabaların devam ettiğini vurguladı.
"Yüce meclisimizin 2022 Haziran ayında 18 ay süreyle yenilediği yetkiyle sahadaki denge ve sükunetin korunmasına, ülkenin yeni çatışmalarını sürüklenmesine engel olmaya ve siyasi sürecin ilerleyebileceği ortamın devamına çalışıyoruz.” diyen Fidan, Libya’nın doğusu, batısı ve güneyindeki tüm kesimlerle diyaloğu geliştirmeyi sürdüreceklerini anlattı. Fidan, Bingazi başkonsolosluğunun yakın zamanda yeniden faaliyete geçirileceğini bildirdi.
Orta Asya
Bakan Fidan, Orta Asya’daki kardeş cumhuriyetlerle, ekonomiden enerjiye, eğitimden kültüre, ulaşımdan savunma sanayine, turizm, tarım ve sağlık sektörlerinde pek çok alandaki yakın iş birliğini güçlendirme çabalarının yıl içerisinde sürdürüldüğünü belirtti.
Türkiye’nin bölgedeki ilk beş yatırımcı arasında yer aldığını ve ticaret hacmindeki artış eğiliminin de devam ettiğini söyleyen Fidan, "Türk devletleri teşkilatının güçlendirilmesine, Türk dünyasının birlikte daha güçlü kılınmasına yönelik çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürmekteyiz. Teşkilat bünyesinde, İstanbul merkezli Türk yatırım fonunun kurulması ve afetlerle ortak mücadele için sivil koruma mekanizmasının hayata geçirilmesi kararları son bir senede, somut adımlarımızdan sadece bazılarıdır." dedi.
Afrika ülkeleriyle ilişkiler
Fidan, Afrika kıtasındaki ülkelerde barış, istikrar, ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunulduğunu aktararak, 2005 yılında Afrika Birliğine gözlemci üye olan Türkiye'nin 2008 yılındaki zirvede kıtanın stratejik ortağı ilan edildiğini anımsattı.
Türkiye’nin 2013'te ilan ettiği Afrika Ortaklık Politikası'nın başarıyla sürdürüldüğünü vurgulayan Fidan, "G20 üyeliğini desteklediğimiz Afrika Birliğinin, Yeni Delhi'de bu yıl yapılan zirvede üyeliğe kabul edilmesini de memnuniyetle karşıladık." diye konuştu.
Latin Amerika ve Karayipler
Bakan Fidan, değişen küresel dinamikler çerçevesinde, vizyoner bir anlayışla hayata geçirilen Latin Amerika ve Karayipler açılım politikasının meyvelerini verdiğine işaret etti.
Türkiye’nin, 18 büyükelçisiyle, Türk Hava Yollarının seferleriyle, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla Latin Amerika ve Karayipler'de etkin varlık gösterdiğini dile getiren Fidan, şunları söyledi:
"Latin Amerika açılımımız, aradan geçen 25 yılı aşkın süre içerisinde test edilen güçlü zemin ve kurulan bağlar temelinde daha da verimli bir evreye geçme aşamasındadır. Bölgeyle ilişkilerimize ivme kazandırarak daha sistematik bir ortaklığın tesisini ve açılım politikamızı karşılıklı güven temelinde Türkiye Latin Amerika ve Karayipler ortaklık politikasına dönüştürmeyi hedefliyoruz."
Asya ülkeleriyle ilişkiler
Fidan, Asya ülkeleriyle uzun geçmişe dayalı ilişkileri, karşılıklı yarar ve ortak öncelikler temelinde geleceğe taşımak üzere başlatılan Asya girişiminin 4'üncü yılını doldurduğunu belirtti.
Bakan Fidan, "Girişimin ilk aşamasındaki hedeflerine ulaşmış durumdayız, çok sayıda kıta ülkesiyle işbirliğimizin kapsamını genişlettik, ikili işbirliği mekanizmalarına canlılık kazandırdık." ifadesini kullandı.
Terörle mücadele
Fidan, terör örgütlerinin etki alanlarını genişlettiğini, faaliyet kapasitelerini teknolojik gelişmeleri kapsayacak şekilde zenginleştirdiğini kaydederek, "Gerek ülkemize gerek bölgemize yönelik en ciddi tehditlerden birini oluşturmaya devam eden PKK/YPG terör örgütüyle mücadelemizde üçüncü taraflara uyarılarımızı yapıyor ve gereken adımları atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz." dedi.
FETÖ terör örgütünün yurt dışı faaliyetlerinin yakından takip edildiğini ve bu örgütün aynı zamanda bir istihbarat ve suç şebekesi olduğu gerçeğinin muhataplara aktarıldığını dile getiren Fidan, DEAŞ ile mücadelede ülke içinde ve dışında önemli operasyonlar gerçekleştirildiğini vurguladı.
Fidan, FETÖ'nün Afrika'da artan faaliyetlerinin ve Afganistan’daki varlığının uluslararası aktörlerle işbirliği halinde takip edildiğini söyledi.