Ermenistan anayasasında Türkiye'ye karşı toprak iddiası var.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan'ın işgali altındaki toprakların kurtarılması için 27 Eylül 2020'de başlatılan savaşın birinci yılında verdiği röportajda, Türkiye - Ermenistan - Azerbaycan ilişkileri hakkında önemli mesajlar verdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Anım Günü" olarak adlandırılan Karabağ zaferinin birinci yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Aliyev, Ermenistan işgalden kurtarılan Karabağ topraklarına ziyaretini anlatırken gözleri doldu.
Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda, işgalinden kurtarılan topraklara sık sık ziyaretler düzenlediğini belirten İlham Aliyev, ziyaretlerine ilişkin görüntülerin de Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mihriban Aliyeva tarafından kaydedildiğini ve paylaşıldığını hatırlattı.
Bölgedeki gelişmelere değinen Aliyev, Türkiye- Ermenistan- Azerbaycan ilişkileri hakkında önemli mesajlar verdi. Aliyev, " Ermenistan anayasasında Türkiye'ye karşı toprak iddiası var. Türkiye gibi dev ülkeye karşı nasıl toprak iddiasında bulunabilir." dedi.
Aliyeva'nın paylaştığı ziyaret videosu
"Biz ilk kez Şuşa'ya gittiğimizde Bakü'den çok erken çıkmıştık. Çünkü o zaman yol çok uzundu. O zaman bir Zafer yoluyla Fuzuli'den Şuşa'ya neredeyse 3 saatte gitmiştik. Yollar kar ve buz tutmuştu. Sabah erkenden çıkmıştık ve hava karanlıktı. Hava aydınlandıkça çok güzel manzara oluştu ve Mihriban Hanım kendi telefonuyla çekmeye başladı. Beni çekti, ben de dedim ki 'Yolumuz Şuşa'yadır'. Böyle başladı. Bu bir özel teşebbüstür, çünkü benim ziyaretlerimi genellikle resmi heyet çekiyor. Buysa yeni bir yaklaşımdır. Biliyorum ki çoğu kimsenin hoşuna gitti bu. Bizim de hoşumuza gitti."
"Budur Azerbaycan, budur Azerbaycan halkı"
"Bu sözleri söylerken benim gözümün önüne ilk önce o bölgelerde yaşamış insanlar geliyordu. Ben her şeyden önce onlar için bunu söylüyordum. Çünkü onlar hasret içerisindeydi. 30 yıl hasret içerisindeydiler ve ben oraya gelmişim bu binayı görüyorum, o görmüyor. O bizim gözlerimizle onu görmeli. Her zaman gözümün önünde onlar vardı. O kadar eziyet çektiler. Fakat dik durdular, sağlam durdular. Budur Azerbaycan, budur Azerbaycan halkı. Sizi de duygulandırdım ben."
"Ne savaş ne barış siyasetini tercih ettiler"
"Minsk Grubu zamanında Ermenistan'a ciddi baskı yapsaydı tabii ki Ermenistan işgal altında tuttuğu topraklardan çıkmak mecburiyetinde kalacaktı. Böyle bir durumda savaşa gerek kalmazdı. Minsk Grubuna eş başkanlık eden üç devlet BM Güvenlik Konseyinin üç daimi üyesi olmasına rağmen onlar bu baskıyı yapmadı. Bunlar dünya çapında en güçlü ülkeler olarak kabul ediliyor. Onların siyasi ağırlıkları, siyasi olanakları yok muydu ki Ermenistan'a bu ciddi mesajları göndersinler. Sadece olarak 'ne savaş ne barış' siyasetini tercih ediyorlardı."
"Ermenistan anayasasında Türkiye'ye karşı toprak iddiası var."
"Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesine gelirsek biz elbette tüm bölgede barış olmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önerdiği 3+3 platformunun bunun en güzel yolu olacağını düşünüyorum. Fakat Ermenistan henüz bunu kabul etmiyor. Şimdi Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından bu seslendiriliyor. Ermenistan'a şans veriliyor. Fakat Azerbaycan bunu destekledi, Rusya destekledi, İran destekledi, Ermenistan ise buna karşı çıkıyor. Buna karşı çıkan Ermenistan şimdi Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmek istediğini beyan ediyor. Eğer normalleştirmek istiyorsan sen ilk olarak bu öneriye olumlu yanıt ver. Aksi halde burada yine çelişki oluşuyor. Anlaşılmazlık oluşuyor. Elbette eğer ne zamansa Ermenistan tarafından seslenen resmi açıklamalar gerçek siyasetle uzlaşırsa o zaman analiz yapmak daha kolay olacaktır. Siz de iyi biliyorsunuz ki Ermenistan anayasasında Türkiye'ye karşı toprak iddiası var. Bundan vazgeçmeliler. Önce anayasasını yeniden çalışıp kabul ettirmelidirler. Ermenistan gibi güçsüz ve tamamen darmadağın edilmiş ülke Türkiye gibi dev ülkeye karşı nasıl toprak iddiasında bulunabilir. Bu, psikolojik hastalığa benzeyen bir şeydir. Dolayısıyla bundan vazgeçmeliler."