Erkeklerde kısırlık oranı artıyor
Genetik faktörlerin dışında, çevresel etkenler, alkol, sigara, ilaç ve bazı kimyasalların etkisiyle erkeklerde kısırlık oranının arttığı belirlendi.
Dünya Tüp Bebek Derneği Başkanı Prof. Dr. Timur Gürgan, 31 Ekim-6 Kasım Avrupa Doğurganlık Haftası dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu. Bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen, gebe kalınamamasının kısırlık olarak tanımlandığına dikkati çeken Gürgan, mutlaka kadın ve erkeğin hekim kontrolüne girerek, problemin belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Dünya genelinde kısırlık oranlarının her geçen gün artış gösterdiğine işaret eden Gürgan, genetik ve bağışıklık sistemlerini ilgilendiren problemler, çevre faktörlerinin olumsuz etkileri, genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketilmesi, obezite, sigara ve alkol kullanımı, aşırı yorgunluk, stres gibi faktörlerin kısırlığa yol açtığını vurguladı.
Gürgan, çeşitli nedenlerle geciktirilmiş evlenme yaşının da yumurta ya da sperm faktörlerini olumsuz etkilediğini, her geçen gün tedavi gerektirmeksizin sağlıklı gebelik yaşayan kişi sayısının azaldığını söyledi.
"TÜRKİYE'DE YAKLAŞIK 2,6 MİLYON KİŞİ SORUN YAŞIYOR"
İlk tüp bebeğin 1978'de dünyaya geldiğini ve geliştirilen yöntemlerle gebelik oranlarının arttığını anlatan Gürgan, "DSÖ verilerine göre, geçmişte mililitrede 100-120 milyon olarak belirtilen sperm sayıları, günümüzde 15 milyona kadar düştü. Şu anda her yüz çiftten 17'si, kısırlık problemi ile karşı karşıya kalıyor. Bilimsel verilere göre, Türkiye'de de yaklaşık 2,6 milyon kişi kısırlık sorunu yaşıyor." diye konuştu.
Gürgan, çiftlerin büyük bölümünde kısırlık nedeninin tespit edilebildiğini, yüzde 10'luk kısmında ise kısırlığın açıklanamadığını belirtti. Üreme organlarında herhangi problemi olmayan anne ve baba adayının, her ay gebe kalma şansının yüzde 20-25 olduğunu anlatan Gürgan, bir yılın sonunda ise bu oranın yüzde 90'a yaklaştığını bildirdi.
Prof. Dr. Gürgan, halk arasında genellikle kısırlığın sadece kadından kaynaklandığı algısının bulunduğunu, oysa bunda her iki cinsiyetin de etkili olduğunu vurguladı.
Son yıllarda erkeklerde kısırlık oranlarında artış olduğuna dikkat çeken Gürgan, "Bilimsel veriler, erkeklerde kısırlık oranının 30 yıl önce yüzde 20-25 iken, şimdi yüzde 45'e çıktığını ortaya koyuyor. Bu durumda artık kadın ve erkekte kısırlık oranı eşitlendi. Bebek sahibi olmakta güçlük çeken ailelerin yüzde 45'inde sorun erkek kaynaklı olurken, yüzde 45'inde kadın kaynaklı olarak gösteriliyor. Kalan yüzde 10'unun ise nedeni açıklanamıyor." dedi.
"STRES, İLAÇ KULLANIMI VE ATEŞLİ HASTALIKLAR ETKİLİ"
Kadına ait sorunların, erkeklere oranla daha fazla olduğunu dile getiren Gürgan, "Çünkü kadını yumurtalıkları, tüpleri, rahmi, rahim yolu ve hormonları, genetiği ile birlikte değerlendirmek gerekirken, erkeği sperm analizi, yumurtalıkları, hormonları ve genetiği ile değerlendirmek yeterli." diye konuştu.
Gürgan, kadın için ileri yaşın kısırlık açısından önemli bir risk faktörü olduğunu belirterek, "Çünkü yumurtalıklar, doğuştan itibaren var olan kapasitesini, ömrün belli bir kısmında harcar ve bitirir. Bu da kadının çocuk sahibi olmak için ölene kadar zamanı yok demektir." ifadelerini kullandı.
Yumurtalık kistlerinin de önemli bir sorun olduğuna dikkati çeken Gürgan, "Bunların içinde çikolata kisti olan kadınların yumurta rezervlerinde ve yumurta kalitesinde azalma söz konusudur. Adet düzensizlikleri ve buna sıklıkla sebep olan poliksitik over hastalığına sahip kadınlar da kısırlık açısından doğru değerlendirilmesi gereken hastalardır." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Gürgan, tüplerde oluşan tıkanıklıklar, rahim içindeki şekil bozuklukları, miyom ya da poliplerin de kadınların gebeliğine engel olabildiğini belirterek, hormon bozukluklarının, genetik hastalıkların da gebe kalmada sorun yaşatabileceğini söyledi.
Erkek kısırlık sorunlarının ise sperm değerini bozacak ilaç kullanımı, toksik maddeler, ateşli hastalıklar, testislere uygulanmış cerrahi ameliyatlar ve genetik sorunlar olduğunu kaydeden Gürgan, bunların dışında doğrudan hormonları etkileyen stres gibi dış faktörlerin de etkisinin önemine değindi.
"10 KİLO FAZLALIK, SAĞLIKLI GEBELİK ŞANSINI DÜŞÜRÜYOR"
Değiştirilebilir etkenlerle kısırlığın önlenebileceğine işaret eden Gürgan, çağın en önemli halk sağlığı sorunlarından olan obezitenin de bunların başında geldiğini söyledi.
Gürgan, obezitenin kısırlık üzerindeki etkisinin bilimsel verilerle ortaya konulduğunu vurgulayarak, "Kişinin vücudundaki 10 kilo fazlalık, sağlıklı gebelik şansını düşürmektedir." dedi.
Tütün kullanımının da yumurtalık rezervlerini azalttığına dikkati çeken Gürgan, sigaranın erkeklerde spermin sayısını ve kalitesini düşürdüğünü kaydetti.