Enerji güvenliği birlikte ve tutarlı mücadeleyle sağlanabilir
Başbakan Yıldırım, enerji güvenliğinin ancak birlikte ve tutarlı bir mücadele yöntemiyle sağlanabileceğini söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya Petrol Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Günümüzde ülkelerin ve toplumların gelişmişlik düzeyinin ölçüsü, enerjiye olan erişim ve tüketim seviyesiyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bugün burada ortak bir amacımızın olduğunu ifade etmek isterim. Bu amaç; petrol başta olmak üzere bütün enerji kaynaklarının maliyet, çevre boyutu da dahil en iyi ve en verimli şekilde kullanımını sağlayacak dünyadaki bütün bölgelerin ve toplumların refahına katkıda bulunmak olacaktır." dedi.
"Enerji güvenliği kavramının önemli bir boyutu da siyasi sorunların çözülmesi, gerek kaynak ülkelerde gerekse güzergah ülkelerde huzurun ve barışın tesis edilmesidir." diyen Yıldırım, "Bu çerçevede terör başta olmak üzere asimetrik tehditlerle etkinlikle ve kalıcı bir mücadele şarttır. Bu mücadelenin bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütünün kullanılarak yapılamayacağı aşikardır. Sorunları çözerken yeni sorunlara yol açmaktan özenle kaçınmalıyız. Enerji güvenliği ancak birlikte ve tutarlı bir mücadele yöntemiyle sağlanabilir." şeklinde konuştu.
ENERJİ GÜVENLİĞİNE KATKI SUNMAYI ÖNEMSİYORUZ
Başbakan Yıldırım, "Türkiye olarak enerji politikalarımızla ulaşmaya çalıştığımız nihai amaç, enerji güvenliğini, çeşitliliğini artırarak milletimizin refahını, huzurunu teminat altına almaktır. Ayrıca üretici ve tüketici olsun barış ve iş birliğini destekleyen bütün komşu bölge ülkelerinin enerji güvenliğine katkı sunmayı önemsiyoruz." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, "Özellikle Kıbrıs adası etrafındaki hidrokarbon kaynaklarının her iki tarafa ait olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim."Rum liderliğinde, önümüzdeki günlerde Doğu Akdeniz'de tek taraflı tasarruflardan kaçınılmasını, uzun zamandan beri telkin etmekteyiz. Türkiye kendisine ait ipso-fakto hakları ve Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar koruyacaktır. Kıbrıs Rum liderliğinin barışın önünü tıkamak ve tek yanlı arama işlemlerine başlamak yerine yapıcı bir tutuma yönelmesinde fayda vardır." şeklinde konuştu.
BÖLGESEL İŞBİRLİĞİNİN NE DERECE ETKİLİ OLABİLDİĞİNİ GÖSTERDİK
"Bölgesel işbirliğinin ne derece etkili olabildiğini Azerbaycan, Gürcistan ile gerçekleştirdiğimiz Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hatlarıyla bölgede ve dünyada gösterdik." diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu iş birliğini şimdi de güney gaz koridoru kapsamında gerçekleştirdiğimiz Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesiyle taçlandırıyoruz. TANAP'ın önümüzdeki yıl devreye girmesiyle birlikte Türkiye her yıl Azerbaycan'dan ilave 6 milyar metreküp doğalgaz alacak. Ayrıca 2020 yılından itibaren bu hattan Avrupa'ya 10 milyar metreküplük bir gaz sevkiyatı söz konusu olacak. Bu gazın, daha sonra yine güney gaz koridorunun parçası olan Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattıyla Avrupa'daki tüketici ülkelere ulaşması mümkün hale gelecek."
Yıldırım, "Rusya Federasyonu ile iş birliği halinde ilerlettiğimiz Türk Akımı Projesi de enerji güvenliğimizi arttırma çabalarımıza ayrıca katkı sağlayacak. Rusya ile Türk Akımına ilişkin imzaladığımız hükümetler arası anlaşmanın bu yılın şubat ayında yürürlüğe girmesiyle beraber proje çalışmaları hız kazanmıştır. Projenin 2019'da tamamlanmasıyla birlikte Türkiye 15.75 milyar metreküp gazı Mavi Akım hattında olduğu gibi Rusya'dan doğrudan alabilecek. Ayrıca proje kapsamında inşaatı söz konusu olan ikinci bir hat marifetiyle Avrupa'ya da aynı miktar gaz sevkiyatı yapılabilecek." ifadelerini kullandı.