"En iyi yaptıkları çarpıtmak, meseleleri saptırmak"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP İstanbul İl Teşkilatı tarafından Yenikapı Etkinlik Alanı'nda düzenlenen İstanbul Mitingi'nde ana muhalefete sert eleştirilerde bulundu.
Devlet Bahçeli, "(MHP nerede?) diye soran bazı aymazlar da görünüyor. (MHP ne yapıyor?) diye soruşturan bazı ahlaksızlar ortalıkta geziniyor. Gazete köşelerinde kirli kalemleriyle iftira atıyorlar. Ekranlardan zehir gibi hezeyan saçıyorlar. Bre ayarsızlar, bre hayırsızlar MHP milletiyle iç içe meydanlarda, salonlarda, Anadolu'nun bağrında hala anlamıyor musun? MHP, Müslüman Türk milletinin olduğu her zeminde, her köşede. Hala kabullenmiyor musunuz?" dedi.
Bahçeli, MHP İstanbul İl Teşkilatı tarafından Yenikapı Etkinlik Alanı'nda düzenlenen İstanbul Mitingi'nde yaptığı konuşmasına, partilileri ve vatandaşları selamlayarak başladı.
Bir hafta sonra yapılacak 16 Nisan anayasa referandumu çerçevesinde konuşmak ve dertleşmek amacıyla Yenikapı'da toplandıklarını belirten Bahçeli, 7 Ağustos Yenikapı ruhunu tekrar canlandırmayı hedeflediklerini söyledi.
İstanbul'suz olamayacağını ve buna inandıklarını dile getiren Bahçeli, 16 Nisan referandumunun, milli uyanışa, milli huzur ve kucaklaşmaya vesile olmasını, Türkiye'nin kamburlarından kurtulması için bir milat oluşturmasını temenni ettiğini belirtti.
Bahçeli, ulaşacak özlemler, gerçekleştirilecek hayaller, mutlaka varılacak yüksek ülkülerin olduğunu, bunların da beraber olununca başarılabileceğini ifade ederek, "Birlikte durursak sonuç alırız. Bir ve biz olmalıyız. Dağılmamızı gözleyenlere fırsat veremeyiz. Bölünmemizi dileyenlere göz yumamayız. Bekamızı yıkmaya çalışanlara tepkisiz kalamayız. Çünkü bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez. Türk milleti için yapacaklarımız var, ihmal edilmez. Türkiye için iddialarımız var, ertelenemez. Yemin tutulmak içindir, yemin bağlanmak içindir. Biz yemin ettik mi unutmayız. Bir yemin ettik mi aklımızdan çıkarmayız. Yemin edince, yenilgileri sileriz. Yemin içince, bozguncuları silkeleriz. Türklük yeminimizdir, kardeşlik yeminimizdir, milli beka yeminimizdir, bağımsızlık yeminimizdir. Yeminimizden dönmeyiz, yeminimizi çiğnemeyiz. Çiğnemeye veya çiğnetmeye kalkışanları da yıkar, olmadı biçer, daha olmadı aşar geçeriz." diye konuştu.
Devlet Bahçeli, konuşmasında İstanbullulara seslenerek, şunları söyledi:
"İstanbul'a soruyorum, öyle bir cevap veriniz ki sesimiz, Bizans'ı zelzele gibi sallayan ecdadımızın duruşu olsun. Her taraftan duyulsun. Bu ülke için, yeminimiz var vazgeçilmez diyoruz. Yanımızda mısınız? Milli yemin ve ülkülerin sancağından tutacak mısınız? Türkiye'nin safında mısınız? Zalimlerin karşısında mısınız? Hangi çılgın bu evetlere kafa tutabilecek? Hangi kudurmuş bu evetlere rağmen tuzak kurabilecek? Hangi zulüm, zillet taraftarı bu evetlerden sonra İstanbul'a yan bakabilecek? Evet diyorsunuz, zaafa sur çekiyorsunuz. Evet diyorsunuz, millete dur zafere buyur diyorsunuz. Evet diyorsunuz, zedelenmiş bekamıza güç aşılıyorsunuz. Evet diyorsunuz, zayıf düşmüş milli bünyeye şuur katıyorsunuz."
"AMAÇLARI TERTEMİZ SUYU BULANDIRMAK"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, evet demenin bir adım önde olmak, varım, ayaktayım, yenilmedim mesajı, birim, diriyim, iriyim beyanı olduğunu söyledi.
Elazığ'da, Bursa'da, Kayseri'de, Erzurum'da, Sakarya'da, Ordu'da, Afyonkarahisar'da, Antalya'da da vatandaşların evet iradesini dillendirdiğini ifade eden Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Milletimle gurur duyuyorum. Sizlerle iftihar ediyorum. Bütün vatandaşlarımızla övünüyorum. Evet iradesini her duyduğumda Türkiye'nin önünün açıldığını görüyorum. Şimdi İstanbul evet diye çağlıyor, coşuyor. Bu arada 'MHP nerede?' diye soran bazı aymazlar da görünüyor. 'MHP ne yapıyor?' diye soruşturan bazı ahlaksızlar ortalıkta geziniyor. Gazete köşelerinde kirli kalemleriyle iftira atıyorlar. Ekranlardan zehir gibi hezeyan saçıyorlar. Bre ayarsızlar, bre hayırsızlar MHP milletiyle iç içe meydanlarda, salonlarda, Anadolu'nun bağrında hala anlamıyor musun? MHP, Müslüman Türk milletinin olduğu her zeminde, her köşede. Hala kabullenmiyor musunuz? Bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, akılları var almıyor. Çünkü üç maymunu oynuyorlar. Tezvirat tekeri, nifak dümeni çevirmekle oyalanıyorlar. En iyi yaptıkları çarpıtmak. Mezhepleri karıştırmak, meseleleri saptırmak, amaçları tertemiz suyu bulandırmak."
Bunlara rağmen yola devam ettiklerini, yeminlerinin gereğini yaptıklarını anlatan Bahçeli, "Vatana evet diyoruz, ödleri patlıyor. Bayrağa evet diyoruz öcü görmüş gibi parlıyorlar. Mukaddesatımıza evet diyor, mukadderatımıza sahip çıkıyoruz. Öğütülmüş buğday başakları gibi dağılıyorlar. Şimdi siz söyleyiniz bunların alayını birden korkudan tir tir titrettiniz. 16 Nisan'a hazır mısınız? Sandıkta gücünüzü gösterecek misiniz? Türklüğün bekası için evet diyecek misiniz? İstanbul için evet kararı verecek misiniz? Bu evetlerle kim başa çıkabilir? Bu evetlere hangi çıldırmış kafa tutabilir? Bu evetlere hangi mel'un emel kara çalabilir. Siz evet diyorsunuz, aynen size katılıyor ve inanmışlıkla belirtiyorum ki devlet için evet, millet için evet, cumhuriyet için evet, Türklüğün bekası için evet, Türkiye için evet." ifadelerini kullandı.
“HAÇLI DEVŞİRMELERİ 15 TEMMUZ’DA ŞANSLARINI BİR KEZ DAHA DENEDİLER”
Devlet Bahçeli, "15 Temmuz’da bir felaket yaşadık. FETÖ darbe teşebbüsünden son anda kurtulduk. İşgalden son anda yakayı kurtardık. Tekfur artıkları, Bizans yanaşmaları, haçlı devşirmeleri 15 Temmuz’da şanslarını bir kez daha denediler. Çok şükür fiyatı bir dolar olan namussuzlar baltayı sadece taşa değil, kendi kafalarına da vurdular." dedi.
Bahçeli, aylardır anayasa tartışmalarının gündemde olduğunu, bunun demokrasi hayatını canlandırdığını ve tartışma kültürünü güçlendirdiğini söyledi.
Bu tartışmayı olumlu bulduğunu ancak MHP tercih ve iradesinin eleştirildiğini, hatta yerildiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Fakat burası sorunludur, zira karşımızdaki koro iyi niyetli değildir. 'Niye anayasa değişikliğinin içinde olmuşuz? Niçin Adalet ve Kalkınma Partisi’ne destek vermişiz. Neden sistem değişikliği konusunu ısıtıp gündeme getirmişiz?' Yattılar, kalktılar bunu konuştular. Döndüler dolaştılar bunu seslendirdiler. 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra koalisyon kurulmadı, suçlandık. Milli yeminlerimizi yok sayarak CHP-HDP’nin yanında durmamız projelendirildi, tutmayınca saldırıya uğradık. İstek ve irademiz dışında koalisyon kurulmadı, retçi olduk. Ülkemiz 1 Kasım’da seçime gitti, sorumlu görüldük. 'Seçim hükümetinde PKK’yla olamayız.' dedik, korkak gösterildik. 1 Kasım’dan sonra MHP’ye, FETÖ bağlantılı saldırı başladı, Pensilvanya hücreleri hareketlendi, kriptolar kanlandı, canlandı; taviz vermedik, kurultaydan kaçmakla eleştirildik.
'Bekamız çok ciddi risk altında, fiili sistem çözülmeli.' dedik, evetçi olmakla mimlendik. Türkiye’ye destek verdik, milli duruş gösterdik; 'yedek lastik, baston, can simidi, vagon' olarak alçakça itham edildik. Geçmişte Türk milleti için itiraz ettiğimizde, saldırıya uğradık. Bugün 'evet' diyoruz, yine aynısı yaşanıyor. Bizi anlamayanlar, anlamak istemeyenler paslı ve bayağı namlularına fitne mermilerini sürerek kontrolsüzce ateşliyorlar. Zannediyorlar ki pes edeceğiz. Zannediyorlar ki pert olacağız. Biliniz ki bileğimizi bükemezler. Biliniz ki bize diş geçiremezler. Bu ülke için vazgeçilmeyecek yeminlerimiz olduğunu ya göremiyorlar ya da görmek istemiyorlar."
Bahçeli, Türkiye’de "fiili bir açmaz" olduğunu açıkladıklarını, özellikle 15 Temmuz’dan sonra bunun tamir ve telafisinin acil olduğunu söylediklerini dile getirerek, "Devlet anayasal yörüngeden çıkmıştı. Fiilen uygulanan hükümet etme sisteminin anayasada bir karşılığı yoktu. Türkiye kör topal gidemezdi. Düşe kalka yol alamazdık. Düz duvara tırmanamazdık. Çuvallayabilirdik. Çökebilirdik. Çözülebilirdik. Ortadan ikiye çatlayabilirdik. Büyük Türk düşünürü Yusuf Has Hacib der ki; 'İki şeyden ibarettir ilin bağı, kilidi/Biri sakınmaktır, biri töre, ilin kökü.' Ne olursa olsun ilimizi, yani yurdumuzu sakınmak, yani korumak zorundaydık. Bedelini ödemeyi peşinen göze alarak töreyi, yani hukuk ve anayasayı hakim kılmalıydık. Çünkü devlet demek, hukuk demektir. Devlet töredir, töre devlettir. Bu yalın gerçeği 15 Temmuz’dan sonra gördük mü? Bu ihtiyacı 15 Temmuz’dan sonra şiddetle duyduk mu? 'Elbette evet, her zaman millet, her şartta devlet.' dedik, irade gösterdik." ifadelerini kullandı.
"YİNE AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLAR"
Katılımcılara, "Siz de 'evet' diyor musunuz?" diye soran Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hatırlarsanız, hükümet etme sistemiyle ilgili karmaşa 2007’de başlamıştı. TBMM’ye Cumhurbaşkanı seçtirmemek için her yol ve silahı kullanan kaos çetesi kısa bir zafer turundan sonra hezimete uğramıştı. Kılıçdaroğlu’nun selefi epey uğraşmış, beyhude yere çırpınmıştı. 'Hayır' çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğim diyen var ya kendisi sandığın dehlizinde kaybolup gitmişti. Nitekim 21 Ekim 2007 referandumuyla Türk milleti Cumhurbaşkanını bizzat ben seçeceğim demişti.
367 toplantı yeter sayısı icat eden kokuşmuşlar, Türkiye’yi köşeye sıkıştıracaklarını sandıklar ama kendileri milli irade tarafından süpürülüp atıldı. 16 Nisan’ın meşruiyetini sorgulayan emekli savcı, o yıllarda revaçta ve bugünkü hayırcıların gözdesiydi. Bu gafil, her taşın altından başını çıkardı, her fırsatta TBMM’nin önüne taş koymaya kalktı. Dün yapamadı, Allah’ın izniyle yine başaramayacak. Ne var ki sel gitti kum kaldı, bunlar yine karanlık kampanyalarına tekrardan daldı."
Bahçeli, 10 Ağustos 2014’te ilk kez halk tarafından Cumhurbaşkanı seçilince sistemin kilitlendiğini, devlet yönetiminin zora girdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Hepsinden mühimi de 15 Temmuz’da bir felaket yaşadık. FETÖ darbe teşebbüsünden son anda kurtulduk. İşgalden son anda yakayı kurtardık. Tekfur artıkları, Bizans yanaşmaları, haçlı devşirmeleri 15 Temmuz’da şanslarını bir kez daha denediler. Çok şükür fiyatı bir dolar olan namussuzlar baltayı sadece taşa değil, kendi kafalarına da vurdular. Türk milleti bayrağının altında toplandı, ihanete göğüs gerdi. Milli ruh ayağa kalktı, işgali defetti, işgalcileri kepazeye çevirdi. PKK’sından FETÖ’süne, IŞİD’inden DHKP-C’sine varıncaya kadar çok sayıda terör örgütü, ülkemizi hedef almıştır. Bunu görüyor, bunu biliyor, bunu yaşıyoruz. İsimlerin farklılığı kimseyi aldatmasın. Bu terör örgütlerinin hepsinin amacı ortaktır, patronları aynıdır, destekleyicileri birdir. Hesap, bin yılda vatanlaştırdığımız ve beraberce yaşadığımız bu topraklardaki varlığımızı sonlandırmaktır. 1071’de Malazgirt’te açtığımız tertemiz sayfa karanlık çevrelerin hala korkulu rüyasıdır. Türk milletinin yaşama iradesi elinden alınmak istenmektedir. Dün denediler başaramadılar, bugünse terör belasıyla bizleri yıldırabileceklerini düşünüyorlar. Yolumuzdan sapacağımızı, beraberliğimizden tavizler koparacaklarını sanıyorlar. Allah’ın izniyle istediklerini alamayacaklar, yine amaçlarına ulaşamayacaklar. Gücümüzün kaynağı Türk milletidir. Güvencemiz İstanbul’un muhteşem duruşudur."
"MİLLİ HESAP BİR HAFTA SONRA GÖRÜLECEKTİR"
"Devlete kol kanat gerecek misiniz?", "Vatana destek olacak mısınız?", "Al bayrağımızı hak ettiği zirveye taşıyacak mısınız?" diye soran Bahçeli, kalabalıktan "evet" yanıtını aldı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bebek katiline sahip olmak için 'hayır' diyen Kandil cinayet örgütü, bu 'evet'leri duyduktan sonra 'Sahiden bittik.' diyor, mağaralarının mezar olacağını görüyordur. '16 Nisan’da yüzde 100 evet çıksa da meşruiyeti yoktur.' diyen CHP’nin kayığına binip MHP’nin kıyılarına ok atan, demir parmaklıklardan tutup çamur siyasetine yatan tükenmiş siyaset kaçkınlarına uyku bile artık haramdır. Dünya üzerinde bunlara rahat ve huzur kalmamıştır. Sonları gelmiş, işleri bitmiş, fitnelerinde boğulma vakti yaklaşmıştır. Bir CHP milletvekili, 'evet' diyenleri İzmir’e kadar kovalayıp denize dökmekten bahsetse de bunların alayı 16 Nisan’a kadar kabus görecekler, sonunda sandığın dibine çakılacaklardır. Kaçacak tek yerleri ya Kandil ya da Pensilvanya’dır. Durmasın CHP 'hayır' desin, susmasın PKK 'aman bittik' diye hayır türküsü söylesin. Eli kanlı aydınlıkçılar 'hayır' mayası çalmaya, FETÖ’cü hainler 'hayır'ı savunmaya, DHKP-C, Avrupa ülkeleri 'hayır' propagandasına devam etsinler. Şunun şurasında 16 Nisan’a bir hafta vardır. Milli hesap bir hafta sonra görülecektir. İstanbul bir hafta sonra demokrasi hazımsızlarına dersini verecektir. "
15 Temmuz'un bir milat olduğunu vurgulayan Bahçeli, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyledi.
Bahçeli, şu görüşlerini dile getirdi:
"Başı Pensilvanya’da, kuyruğu devletimizin kılcal damarlarında bulunan teröristler, hücrelerinden çıkıp darbe teşebbüsünde bulundu. Türk milletine yüzyıllardır diş bileyen emperyalistler 15 Temmuz’da tekrar hücuma geçti. Vatanımızın, milletimizin, devletimizin varlığına kasteden kanlı bir girişimin işaret fişeğini yaktılar. 15 Temmuz’da hoca kılığına giren insanlık müsveddesi Türk milletine 'ateş emri' verdi. 15 Temmuz’da Gazi Meclisimiz bombaların hedefi oldu. FETÖ’cüler el koydukları tankları milletimizin üzerine sürdü. Polis ve asker kılığına giren katiller vatan evlatlarını şehit etti. 15 Temmuz’da mili birliğimizi hedef aldılar. Devletimizin diz çökmesini amaçladılar. Milletimizin iradesine ipotek koymak istediler. Kanlı bir iç savaş çıkarmayı denediler."
Milletin, destansı bir mücadeleyle tüm dünyaya sadece demokrasi değil, aynı zamanda cesaret, irade ve insanlık dersi verdiğine işaret eden Bahçeli, milletin göğsünü hiç düşünmeden mütecaviz akına siper ettiğini, kurşunlara gözünü kırpmadan meydan okuduğunu, bombalara karşı etten bir duvar ördüğünü anlattı.
Bahçeli, şehitler verildiğini, devlete diz çöktürmek isteyenlere izin verilmediğini belirterek, "Türkiye oldunuz, bayrağımızı yere düşürmediniz. 'Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!' diyerek FETÖ’ye ve şarlatan mihraklara en ağır dersi verdiniz. Hainlere attığınız tokadın sesi okyanus ötesinde yankılandı." dedi.
Kahramanlık destanı yazıldığına, birlik ve beraberliğin bozdurulmadığına, Türkiye’nin işgali için pusuda bekleyenlerin şaşkına çevrildiğine dikkati çeken Bahçeli, "Türk milletini hafife alanlara silleyi yapıştırdınız. Sevr’i dayatanlara Kuva-yı Milliye’yi hatırlattınız. Yedi düveli inancınızla püskürttünüz. Boğaziçi Köprüsüne yuvalanan çakalları 1453 kararlılığıyla ezdiniz. Günler boyu salalar eşliğinde vatan nöbeti tuttunuz. Türk milletinin demokrasiden yana olan kararlılığını dünya aleme bir kez daha ispat ettiniz. Türk devletinin bekasını canınız pahasına savundunuz, korudunuz. Kanı bozukları, bozuk para gibi harcadınız. Ecdadımıza layık milli bir duruş sergilediniz. Hepinizi, İstanbul’u, aziz milletimi kutluyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Diyorum ki şehitler ölmez, vatan bölünmez." değerlendirmesinde bulundu.