Emre Belözoğlu olayı tamamen yanlış anlamış!

Fenerbahçe kaptanı Emre Belözoğlu'nun Beşiktaş derbisinde yaşananlarla ilgili düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamalar, kaptan olayı tamamen yanlış anladığını gösteriyor.

"SAHA İÇİNDE OLANLAR SAHA İÇİNDE KALIR. MAÇTAN SONRA KARŞILAŞIRSAK SARILIRIZ"

Saha içinde olan saha içinde kalır diyen Emre Belözoğlu, Habertürk'te yer alan iddialara göre Beşiktaşlı futbolculara "Dışarıda görüşürüz" dedi. Beşiktaş'ın milli futbolcusu Oğuzhan Özyakup da "Bizi tehdit eden insanla aynı milli takımda nasıl oynarız?" sözleriyle isyanını dile getirdi. Aynı Emre Belözoğlu daha önce de bu tarz olaylarla gündeme geldiği gibi bir çok karşılaşmada tartıştığı rakip futbolcuya saha dışını işaret ederken kameralara yakalandı.

"ÖFKE KONTROLÜ KONUSUNDA AİLEM VE ARKADAŞLARIMDAN DESTEK ALDIM, KİTAP OKUDUM"

Öfke kontrolü konusunda profesyonel destek almayı düşünüp, düşünmediğiyle ilgili kendisine yöneltilen soruya Emre Belözoğlu bu cevabı verdi. Acaba kaptan, günümüzde pek çok insanın ve özellikle üst düzey sporcuların, işin uzmanlarından psikolojik destek almasını yanlış bir şey olarak mı yorumluyor? Kendisine yapılan bu öneriyi hakaret olarak mı görüyor?

"GÖKHAN TÖRE'NİN POZİSYONUYLA BENİM POZİSYONUMU KARŞILAŞTIRMAK YERSİZ"

Tamamen yanlış bir ifade. Aynı ligde 1 hafta arayla yaşanan olayları birbiriyle karşılaştırmak çok gerekli. Çünkü sporda şiddetin, seyircisiz maçların hatta ligin marka değerinin düşmesinin en büyük sebebi adaletsizlik. İnsanlar 1 hafta arayla yaşanan aynı olaylarda farkı kararlar verildiğini gördüğünde inançlarını kaybediyorlar. Yapılması gereken bir numaralı şey, Emre Belözoğlu ile Gökhan Töre'nin pozisyonunu birbiriyle karşılaştırmak.

"KÜFÜR ETMEDİM. O SÖZLERİN KÜFÜR ANLAMINA GELMEDİĞİNİ SAYIN BILIC DE BİLİYOR"

Sorun o sözlerin küfür anlamına gelip gelmemesi değil. Sorun bir hafta arayla tekrarlanan olayda, iki farklı formaya iki farklı muamele yapılması. Sorun ortaya çıkan adaletsizlik.

"SLAVEN BILIC RAKİP TAKIMIN HOCASI. MUHATAP OLMAM"

Slaven Bilic'in devre arasında soyunma odası koridorunda kendisinin yoluna çıkması üzerine kaptan bu cümleyi kurdu. Ancak Bilic'in orada olmasının sebebi Emre Belözoğlu'nun saha içinde kendi hocası olmayan Bilic'le muhatap olmasıydı. Bilic, Emre'nin o sözlerini sormak için orada bekliyordu.

"FUTBOLCUNUN OYUN İÇİNDE NABZI YÜKSELİYOR"

Oyun içinde nabzı yükselen tek futbolcu Emre Belözoğlu mu? Neden bu tarz olaylarla sürekli o gündeme geliyor? Gerçekten hatanın kendisine olduğuna inanmıyorsa nabzına iyice bir baktırması gerekir.

"ORTADA HAKEM VAR, FEDERASYON VAR. KONUŞMAK DOĞRU DEĞİL"

Emre Belözoğlu'nun kaptanlığını yaptığı Fenerbahçe'nin Başkanı Aziz Yıldırım, hakemler ve Federasyon hakkında söylediği sözler nedeniyle, soyunma odasına yaptığı müdahaleler nedeniyle rekor ceza alan başkan değil mi?

3 Temmuz sürecinden Rüştü Reçber'in sakatlığına varıncaya kadar Federasyon'la davalık olma noktasına gelen kulüp Fenerbahçe değil mi?

Emre Belözoğlu geçtiğimiz sezon Galatasaray derbisinde oyundan atıldığında, Caner Erkin Eskişehirspor maçında oyundan atıldığında ortada hakem ve Federasyon yok muydu? O zaman neden konuşuldu?

"BEN OLAYLARIN MERKEZİNDE YER ALMIYORUM, OLAYLARIN İÇİNE ÇEKİLİYORUM"

Türkiye Ligi'nde Emre Belözoğlu'ndan daha uzun süre forma giyen çok sayıda futbolcu var ve oldu. Hiç biri Emre Belözoğlu kadar çok olayla gündeme gelmedi. Eğer suçlu Emre değil de Türk basınıysa; Emre İtalya'da ve İngiltere'de de pek çok olay ve tartışmayla karşı karşıya kaldı.

Milli takım kaptanı olarak yıllar önce basın tribününe yaptığı el hareketi, Kayserispor maçındaki kafa kesme hareketi ve daha nicesi... Emre Belözoğlu'nun tüm bu olayların içine nasıl çekildiğini önce kendine izah edebilmesi gerekir.

"MAÇIN ÖNÜNE GEÇEBİLECEK KADAR BİR DURUM ORTAYA ÇIKMADI"

1. Olcay Şahan'ın gördüğü ikinci sarı kartta fikir birliğine varılamadı. Hakemlere verilen talimat "İkinci sarı kart şüphe götürmez olmalı" diyor.

2. Olcay Şahan'ın gördüğü kart öncesi yapılan faul hakem tarafından atlandı ve bu durum Olcay'ın oyundan atılmasının önünü açtı.

3. Demba Ba'yla Mehmet Topal arasındaki pozisyonda Beşiktaş lehine penaltı verilmesi gerektiği konusunda tüm otoriteler birleşti.

4. Bir önceki hafta Gökhan Töre'nin oyundan atılmasına ve derbide takımını yalnız bırakmasına neden olan sözler, Emre Belözoğlu tarafından 5 kez tekrarlanmasına rağmen Emre Belözoğlu oyundan atılmadı.

5. Mücadelenin 45. dakikasından sarı kartı bulunan Emre Belözoğlu, ikinci yarıda Oğuzhan Özyakup kendisinden topu kurtardıktan sonra arkadan taktığı çelme nedeniyle ikinci sarı kartı görmedi.

6. Mücadelenin ikinci yarısında Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi az adamla yakaladığı pozisyonda Jose Sosa yerde kalmasına rağmen topu Mustafa Pektemek'e ulaştırmayı başardı ancak Bülent Yıldırım 'avantaj' kuralını uygulamadı ve Beşiktaş umut vaad eden bir ataktan oldu.

7. Volkan Demirel'in 6. hakeme çok yakın mesafede Demba Ba'yı hedef alarak ettiği küfür atlandı.

8. Hepsinden önemlisi ve yaşananların kanıtı; mücadelenin gözlemcisi İlhami Kaplan, 6. hakem Hüseyin Sabancı'yı 7.1'lik notla "Yetersiz" buldu.

"ELİMDEN GELDİĞİNCE KENDİMİ DÜZELTMEK ADINA..."

Emre Belözoğlu 34 yaşında. 16 yaşından bu yana yaşanan her olayın ardından "Elimden geldiğince kendimi düzeltmek adına..." diye başlayan cümleler kuruyor. Emre Belözoğlu'nun Mercedes'ine Fatih Terim tarafından el koyulduğu gün doğan çocuklar 18 yaşına geldi, ama Emre Belözoğlu hala sıkça kullandığı bu cümlenin karşılığını vermedi.

"FENERBAHÇE'NİN SIRTINDA YÜK OLMAYIZ"

Söylediği cümleler içindeki en hakkaniyetli cümle bu. Emre Belözoğlu değil Fenerbahçe'nin sırtında yük olmak, yetenekleri, tecrübesi ve kazanma azmiyle 40 yaşına da gelse Fenerbahçe'yi sırtlayabilecek kapasitede. Kendisini içine soktuğu olaylarla ne kadar antipatik duruma düşürse de gerçek olan bu. Ancak Emre Belözoğlu'nun unuttuğu bir nokta var: Kendisi aynı zamanda Milli Takım kaptanı!




YASAL UYARI: Ajanshaber'de yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedi