Dünya Osmanlı'nın barış düzenini arıyor

Türk Tarih Kurumu Başkanı Turan, Ortadoğu ve İslam coğrafyasındaki sıkıntıların, geçmişte Osmanlı'nın sağladığı barış dengesinin bozulmasından kaynaklandığını söyledi.

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, 1914-1918 yılları arasındaki 1. Dünya Savaşı'nın günümüze etkilerinin Avrupa başta olmak üzere Ortadoğu, Asya, Uzakdoğu'ya kadar uzanan bir alanda devam ettiğini belirtti.

Osmanlı Devleti'nin yıkılmasının ardından bölgede tsunami etkisi yaratan bir sürecin yaşandığını ifade eden Turan, "Osmanlı Devleti'nin arkasından dünyanın bazı bölgelerinde adeta siyasi düzen olarak dev bir tsunami çıktı. Büyük bir tufan. Özellikle Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu dediğimiz bölge. Ortadoğu'ya yakın diğer ülkelerde düzen kaybı, bunun akabinde dünya genelinde barış kaybı yaşandı." dedi.

BARIŞI OSMANLI SAĞLIYORDU

Osmanlı'nın bir bakıma dünyada barışın adı olduğunu vurgulayan Turan, "Osmanlı barışın yerleşmesi anlamına gelen bir temsil kudretine sahip olmuştu. Kastettiğimiz klasik dönemlerde en az 300 yıllık bir barışın adıydı Osmanlı. Osmanlı'nın ortadan kalkmasıyla dünya bundan mahrum kaldı. Bence dünya bugün hala bunu arıyor." değerlendirmesini yaptı.

"Güneş batmayan imparatorluk" diye kendini ifade eden Birleşik Krallık'ta artık güneşin batar hale geldiğini söyleyen Turan, Suriye ve Irak'ta bugün yaşananların da 100 yıl önceki savaşla ilişkili olduğunu kaydetti.

Ortadoğu'da İngiltere'nin yerini ABD'nin aldığını ve İngiltere ile dünyayı yönlendirmeye devam ettiklerini belirten Turan, "Ama her şeye muktedir değiller. Rusya, Çin faktörü var. En önemlisi Türkiye bölgesel bir güç olma yolunda." diye konuştu.

Turan, bugün Suriye'deki savaşın dünyanın dev bir meselesi haline geldiğinin altını çizerek, 12 milyon insanın evlerini, 6 milyonunun da ülkelerini terk ettiğini ve bunun büyük bir felaket olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE ARANILAN GÜÇ

Özellikle Ortadoğu'da sistemin, genel düzenin bozulduğunu anlatan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünya, bu genel barış düzeninde ve özellikle İslam dünyası üzerinde dengenin çok bozulduğunun farkında. Türkiye, İslam dünyasında denge içerisinde ayakta kalabilen ve nispeten devlet düzenini, huzurunu koruyabilen tek ülke konumunda. Bu çerçevede büyük bir misyon üslenmiş görünüyor. Temennimiz bu misyonun daha ötelere götürülmesi. Türk ve İslam dünyasından böyle bir bekleme var. Büyük bir beklentinin de odağı Türkiye, onu da görmekte yarar var."

Halep'in çok eski bir medeniyet merkezi olduğunu belirten Turan, şunları kaydetti:

"Halep, bir Türk-İslam şehri. Özellikle 11. yüzyıldan itibaren Selçuklu çağında Halep, Türkmenler açısından Ortadoğu'nun en önemli birkaç bölgesinden birisi. Anadolu'ya giriş yapan, göç yapan pek çok Türk'ün ilk memleketinin Halep olduğunu belirtmekte yarar var. Halep o tarihten bu yana bölgeyi şekillendiren kültürel olarak dokuyan insanları yurdu. Çok sayıda bölgede yerlerin, vadilerin, göllerin, ırmakların adını Halep Türkmenleri vermiştir. Bunlar içinde öne çıkan marka isim Akdeniz'dir. Akdeniz'e, adını veren Suriye ve özellikle Halepli ilk Türklerdir. Halep dolayısıyla geçmişten bugüne bugünkü Türklerin atalarının emanetidir. Orada şu anda bir milli mücadele hareketi devam ediyor. Umarım aleyhlerine bitmez."