Kar amacı gütmeyen özel bir Amerikan araştırma kuruluşu olan Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu, resesyonu "ekonomik aktivitelerin geneline yayılmış ve birkaç aydan fazla süren önemli bir düşüş" şeklinde tanımlıyor. Ekonomik durumun bir resesyon olarak tanımlanması için en az iki çeyrek üst üste negatif büyümenin gerçekleşmesi gerekiyor.
Birçok uluslararası analiste göre bu yıl bir durgunluk olasılığı endişe verici bir şekilde %61 seviyesinde bulunuyor.
Resesyonu tetikleyen etkenleri iyi incelemek gerekiyor. Mesela ABD'de konut sektörü, yüksek ipotek oranlarının baskısı altında bir çöküş yaşarken, bu imalat faaliyetlerini ciddi anlamda yavaşlamasına neden oluyor. Birbirine bağlı bu iki faktör de şu anda Amerika'da geniş bir ekonomik gerilemenin sinyallerini veriyor.
Şu anda pek çok batılı ülkenin en yüksek durgunluk olasılığı kategorisine girdiğini gözlemlemek gerçekten ilginç. İngiltere bu alanda en kötü performans gösteren ülkelerden biri. Şu anda resesyona girme ihtimali Rusya'nın iki katı durumunda.
İngiltere'yi, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İtalya ve Kanada da takip ediyor. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan BRICS ülkeleri, bloğa liderlik eden Hindistan ve Çin ile toplu olarak çok daha iyi durumdalar. Suudi Arabistan ise etkileyici bir şekilde olumlu yörüngede duruyor.
ABD'de, ekonomik göstergelerdeki zayıflama ve ABD Merkez Bankası'nın bir süredir yaptığı faiz artırımlarınına ara verecek olması sebebiyşe resesyon riski her geçen gün artıyor. Kredi portföyü yöneticileri de bu yıl kurumsal temerrütlerde bir artış öngörüyorlar. Meta ve Amazon gibi büyük teknoloji firmaları, maliyetleri azaltmak ve önümüzdeki yıl zorlu bir mali duruma hazırlanmak için toplu işten çıkarmalara başladı.
Hisse senedi piyasalarında hisse senedi yatırımcıları hala mutsuz. ABD borsası son zamanlarda nisbi bir yükseliş eğilimi gösterse de, bu yükü ABD'nin büyük şirketleri sırtlanıyor. Diğer hisse senetlerinin çoğu kötü performanslarına devam ediyor.
ABD Merkez Bankası, ekonomideki ateşi soğutma ve hızla yükselen enflasyonu azaltma çabalarının bir parçası olarak son on iki aydır kısa vadeli faiz oranlarını hızla yükseltiyor. Ekonomik aktivitede bir düşüş tam olarak Merkez Bankası'nın istediği şey olsa da, ekonomik aktivitenin aşırı yavaşlaması geri tepebilir ve durgunluk beklentilerini hızlandırabilir.
Küresel strateji danışmanı Bain & Co, Atlantik'in her iki yakasındaki merkez bankalarının önümüzdeki aylarda resesyondan çok enflasyonla ilgili göründüklerini söylüyor.
Belirsizlik ortadan kalkana kadar, şirketlerin bir dizi ekonomik senaryoya hazırlanmaları kritik öneme sahip. Küresel şirketlerin CEO'larının %90'ından fazlasının önümüzdeki 12-18 aylık dönemde resesyona hazırlandıkları tahmin ediliyor.