Dünya büyük bir güç ve zenginlik kayması yaşıyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, "Dünya büyük bir güç ve zenginlik kayması yaşıyor. Bu kayma 500 yıldır ekosistemi elinde tutan Batı medeniyetinin artık yavaş yavaş doğuya doğru kaymaya başladığı bir resmi gözümüzün önüne koyuyor." dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "(FETÖ) Bu ihanet yapısı şu an itibarıyla artık dünyanın dört bir yerinde. Bu ülkeyi, bu milleti, bu dini karalamak için, ihanet etmek için iğrenç bir diaspora networkü ile her gün zehrini ve ihanetini yurt dışında da akıtıyor." dedi.
Albayrak, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından İstanbul'da düzenlenen "2023 Vizyonu Doğrultusunda Türkiye'nin Yetişmiş İnsan Gücü/Ülke-Bölge Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Çalışmaları ve Değerlendirme Toplantısı"na katıldı.
Toplantı kapsamında bursiyerlerle bir araya gelen Albayrak, eğitim anlamında Türkiye'nin geldiği aşamanın önemine işaret ederek, yurt dışında bulunmanın, okumanın, tahsil edilen bilgi ve tecrübenin Türkiye'ye aktarılmasının mühim olduğunu vurguladı.
Albayrak, şöyle devam etti:
"Tarihi günlerden geçiyoruz. Dün Barcelona, birkaç hafta önce Paris, Londra, Türkiye... ABD'de neler oluyor görüyorsunuz, ilginç... 21. yüzyıl, birçok sosyal bilimcinin teşhis ve tespitinden öte, çok hızlı, travmatik ve çok büyük yarılmalara gebe bir süreçle başladı. Hele de bizim bulunduğumuz coğrafya... 15 sene önce dünya ekosistemi ne noktadaydı, bugün nasıl? Her çatışmanın, kavganın ve yaşanan problemin arkasında bazı duygusal sebepler oluyor. Mesela Orta Doğu krizi... Bölgeye ve dünyaya yayılan, her geçen gün ismi farklı koyulsa da, arkasında farklı sebepler olan krizlerle karşı karşıyayız. Dünya büyük bir güç ve zenginlik kayması yaşıyor. Bu kayma 500 yıldır ekosistemi elinde tutan Batı medeniyetinin artık yavaş yavaş doğuya doğru kaymaya başladığı bir resmi gözümüzün önüne koyuyor."
Gelecek 10-20 yıl içinde dünyadaki gelir dağılımı, GSMH dengesinde dünya sıkletinin doğuya doğru kayacağını, sadece Çin ve Hindistan'ın GSMH'ının G7 ülkelerinin toplamını geçeceğini belirten Albayrak, bu resmin, bugün ve bugünün ötesinde başka bir resmi ortaya koyduğunu, bu iki ülkede yaşanan ekonomik gelişmelerin önemli olduğunu, bursiyerlerin bu iki ülkeye özellikle önem vermesi gerektiğini ve bu ülkelere gitmesini tavsiye ettiğini anlattı.
"ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL İÇİNDE ÇOK BÜYÜK BİR EKONOMİK ÇARPIŞMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Berat Albayrak, dünya ekonomisinde ve siyasetinde yaşanan gelişmelerin iyi takip edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Şahsi kanaatim, önümüzdeki 10 yıl içinde çok büyük bir ekonomik çarpışma ile karşı karşıyayız. Bu bir siyasi, askeri çarpışma ve çatışmayı doğurur mu? İnşallah doğurmaz. 10 yıl içinde dünyadaki ağırlık merkezinin kaymasının doğuracağı sosyolojik ve ekonomik, buna bağlı politik krizlerle karşı karşıyayız." şeklinde konuştu.
Dünyada krizin olmadığı bir ülke kalmadığını vurgulayan Albayrak, son 15 yıl içinde Orta Doğu merkezli dünyaya yayılan aşırıcılık, radikallik, dinin arkasına saklanarak dinin kirletilmesi şeklinde bazı örgütler tarafından İslamla ilişkilendirilmeye çalışılıp kin, nefret ve öfkeyle ayrımcılığın körüklendiği krizlerle dünyanın karşı karşıya olduğunu belirtti.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın hassasiyetine dikkati çeken Albayrak, Orta Doğu özelinde yaşanan bu krizler ve savaşlarda ekonomik ve duygusal sebeplerin etkili olduğunu söyledi.
"21. YÜZYIL ZOR BİR YÜZYIL OLACAK"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, "21. yüzyıl zor bir yüzyıl olacak. Yeni yüzyılın kodlarını, sistematiğini, sosyolojik sahadaki etkilerini ve yeni gelen kuşakları, bireysel ve toplumsal okumalarını, bunun ekonomik, siyasi ve ticari yansımalarını çok yakından takip etmemiz gereken bir dönemdeyiz." dedi.
Son 10 yılda Türkiye'nin her yıl farklı şekilde tezahür eden krizlerle tasfiye edilmesi için uğraşıldığını, bu senaryoların 2006'da başladığını ve her yıl başka bir senaryoyla devam ettiğini belirten Albayrak, 15 Temmuz darbe girişimine değinirken, Türkiye'nin, tarihinde çok darbeler yaşadığını ancak 15 Temmuz'daki gibisini şimdiye dek görmediğini söyledi.
15 Temmuz gecesi şehit olan bakanlık çalışanlarından Cuma Dağ'ın eşinin o geceye ilişkin anlattıklarını katılımcılarla paylaşan ve Cuma Dağ'ın kafasının bedeninden ayrılmış olduğunu hatırlatan Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü
"Tarih boyunca hiçbir düşman kuvveti istila ettiği bir toprakta sivil insanlara böyle büyük bir zulüm yapmadı. Bin yıllık tarihimizde böyle bir ihanet olmadı. Kimdi bu ihaneti yapanlar? Birçoğu benden daha zeki birçok insan vardı bunların içinde... Sizinle aynı havayı tükettiler, aynı memleketlerde doğdular, büyüdüler, aynı memleket sevdasını taşıyan ebeveynlerin çocukları olarak doğup büyüdüler ama sonunda ortaya çıkan; tarihin görmediği bir ihanet şebekesi... Beyinleri öyle yıkanmış bir ihanet şebekesi ki, kendi her kutsalına ihanet edecek insanlar çıktı. Bu ihanet yapısı şu an itibarıyla artık dünyanın dört bir yerinde. Bu ülkeyi, bu milleti, bu dini karalamak için, ihanet etmek için iğrenç bir diaspora network'ü ile her gün zehrini ve ihanetini yurt dışında da akıtıyor. Gittiğiniz ülkelerde görüyorsunuzdur. Yerinizde olsam ben zor sabrederdim, gördüğüm yerde boğazlarım yani...
Kaçaklar, vatansızlar, hainler ama çok normal bir şekilde yaşıyorlar. Sabırlı olmak lazım, gördüğün yerde boğmamak için... Ama beyinleri öyle yıkanmış ki, sözde inandıkları kutsal davada, ne idiği belirsiz bir ihanet şebekesi ve onun başındaki terörist başıyla kendilerini kandırmaya devam ediyorlar. Kolay değil tabii, kutsal diye bir şeye ömrünü vakfetmişsin, bir bakmışsın ki bu yapı çökmüş. Bunun boş olduğunun ortaya çıkması şerefli ve haysiyetli bir insanın intiharını doğurur. Onlarda o da yok."
"BU TOPRAKLARDA YAŞAYIP DÜŞMANIN OLMADIĞINI HAYAL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Berat Albayrak, bundan sonraki süreçte Türkiye'nin bekası noktasında her vatandaşa önemli sorumluluk düştüğünü, herkesin en iyisini yapması, akıl ve alın terini akıtması gerektiğini belirterek, bursiyerlere, gittikleri ülkelerde bu sorumluluk ve bilinçle hareket etmeleri önerisinde bulundu.
"Düşman çok... Bu topraklarda yaşayıp düşmanın olmadığını hayal etmek mümkün değil. Bitmiyor, bitmeyecek" diyen Albayrak, Türkiye'yi yeni yüzyıla hazırlama noktasında herkesin büyük sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Kim ne derse desin Türkiye'nin çok güçlü bir ülke olduğunu, daha da güçlü olmak için adımlar attığını kaydeden Albayrak, geri bırakılmak istenen topluluklara sokulan "Bizden bir şey olmaz, yapamayız" türünden hastalıklara karşı uyanık ve dikkatli olmak gerektiğini söyledi.
"BİRİLERİ ÇILDIRSA DA TÜRKİYE HER GEÇEN DAHA DA GÜÇLENİYOR"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, hayalleri farklı olsa da herkesin geleceğinin Türkiye'nin geleceğinde birleştiğini ifade etti. Albayrak, 15 Temmuz sonrası yaşanan birlik ve beraberlik iklimine değinerek, Türkiye'de görüş farklılıkları olsa da her vatandaşın bir, beraber ve kardeş olduğunu vurguladı.
İhanet içinde olan insanlar olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirten Albayrak, bunların azınlıkta olduğunu, sonunda doğruluk ve hakkın kazanacağını, bu anlamda dünyadaki ülkelerle dost olunması gerektiğini söyledi.
Bakanlık bünyesinde yaptıkları çalışmalar hakkında bursiyerlere bilgi veren Albayrak, şunları kaydetti:
"Milli ve yerli politikalar diyoruz. Bunun temelini, ruhunu oluşturacak milli enerji ve maden politikası diyoruz. Bir yere doğru hızla gidiyoruz. Türkiye'nin bağımlılığına, ekonomik anlamda gücüne, bölgesel etkinliğine, diplomasisine, enerjisine etki edecek bir stratejiyle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Her bir kurumumuz, her bir bireyimiz yaptığı işin en önemli iş olduğunu ve bunun en iyisini yapma noktasında vebal ve sorumluluk taşıdığını bir an dahi unutmadan, alın terinin ötesinde akıl terini de akıttığı sürece bu ülkenin, bu milletin sırtı yere gelmez.
Birileri çıldırsa da Türkiye her geçen daha da güçleniyor. Bu ülkenin sizlerden, bizlerden çok büyük beklentisi var, bir an olsun unutmayalım. Hele de 15 Temmuz'dan sonra... Kim ne derse desin, kim ne zihin okumaya çalışırsa çalışsın, kim neyi üzerimize yapıştırmaya çalışırsa çalışsın, dere akar yatağını bulur. Eninde sonunda hak kazanır, doğruluk kazanır."