Doğu’ya nefes aldıran dev paket! 'Devlet elini taşın altına koyuyor'
Başbakan Binali Yıldırım, Pazar günü Diyarbakır’da 23 ili kapsayan yeni yatırım paketini açıkladı. Bölge halkı devletin bu ilgisini büyük bir coşkuyla karşıladı. Peki, yeni yatırım paketi bölgeye neler katacak veya ne kadar uygulanabilecek?
Başbakan Binali Yıldırım, PKK teröründen yıpranmış Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesini yeniden canlandırmak için kolları sıvadı. Pazar günü Diyarbakır’da temaslarda bulunan Yıldırım, hükümet tarafından hazırlanan 23 ili kapsayan teşvik, destek ve hibe paketini açıkladı. Yeni yatırım paketini açıklayan Yıldırım, "Sur'u tarihi dokuya sadık kalarak yeniden inşa ediyoruz. Anıt niteliğindeki yapıları yeniliyoruz. Toplamda 36 bin yeni konut yapıp hak sahiplerine teslim edeceğiz. 8 ilin her birinde 10 tane fabrika kuracağız. Bu da ortalamada 40 bin istihdam anlamına geliyor. Tarım ve hayvancılığın gelişmesi için 3.7 milyar liralık yatırım yapılacak. Terör nedeniyle hasar gören elektrik tesislerimizin yenilenmesi için de gerekli harcamayı yapacağız. Terörden hasar gören 322 kilometre yolun tamamını yeniliyoruz. 2 kilometrelik 2 köprü, toplam 71 kilometre uzunluğunda tüneller yapacağız” İfadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım’ın açıkladığı yeni yatırım paketinin diğer paketlerden ayrıldığını ifade eden Ekonomist Ali Ağaoğlu, devletin bu pakette elini taşın altına koyduğunu söyledi.
Ekonomist Ali Ağaoğlu, Doğu ve Güneydoğu için açıklanan yeni yatırım paketini AjansHaber’e değerlendirdi.
‘BU PAKETİN DİĞERLERİNDEN FARKI YATIRIMIN DEVLET TARAFINDAN YAPILMASI’
Bu paketi, diğer birçok yatırım ve kalkınma paketinden ayıran fark; yatırımın devlet tarafından yapılıyor ve üretilen malların devlet tarafından alınmasıdır. Bu projede sadece bir taşeron aranıyor ve işleri de iyi yapması isteniyor. Açıklanan yatırım projesi, yeniden kamu iktisadi teşebbüslerine geri mi dönüyoruz sorusunu akıllara getirdi. Yatırımın tamamı devlet tarafından yapılıyorsa, teknik olarak yönetim ve işletmeciliği devlet tarafından yapılıp, mallarda devlet kontrolünde satılabilir. Bunun için özel sektöre gerek olmayabilir. Devletin hangi konularda özel sektörle çalışacağı tam olarak belirtilmeyen bir husus olarak gözüküyor. Koşullar tam belli olmadığı için net olarak bir şey görüp, söylemek doğru değil ama diğer yatırım paketlerinden ayağı yere daha sağlam basan bir paket. Adımların kademeli olarak yapılması, bir anda yapılıp sonuçları alınmadan atıl kalmayacak yatırımların yapılması iyi bir durum.
‘PAKETTE ANA FAKTÖR OLARAK DEVLET ÖN PLANA ÇIKIYOR’
Devletin ana faktör olması yatırım paketini daha önemli kılıyor. Terörden zarar gören yerlerin devletin tamir etmesi çok doğal bir durumu teşkil ediyor. Paketin, bölgeye ekonomik ve istihdam alanında katkısı olacaktır.
‘PAKET NEFES ALMANIN YERİNE UMUT VERİYOR’
Bu pakette fabrikalarda üretilecek olan malların devlet tarafından alınması, Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı 10 maddelik Master Planı’ndan ayrılıyor. Diğer paketler bölge insanının ileriye dönük nefes almasını sağlarken, bu paket umut veriyor. Bütün teşvik paketleri ile açıklanan bu pakette aynı durum var. Asıl önemli olan paketin ne kadar uygulanabildiğidir? Bu paketler gerçek anlamda hayata geçemiyorlar veya geçtikleri zaman da istenilen etkiyi yapıp, yapmadıklarını ilişkin test yapma gereği de duymuyoruz. Paketlerin performansını ölçmediğimiz için yeni paket nasıl oluşturulması gerektiğini de bilmiyoruz.
‘DEVLET ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU’
Diğer paketler devletin alacakları konusunda rahatlatma sağlıyordu. Devlet bu pakette biraz elini taşın altına koyuyor. Bu paketi biraz daha pozitif görüyorum. Somut veriler olmadıkça ne kadar başarılı veya başarısız olduğu noktasında yorum yapamayız.
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.