Diyanet şehit annesinin yüzünü güldürdü

Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz darbe girişiminde iki oğlu ve bir damadını şehit veren 87 yaşındaki Muzaffer Gülşen, çok istediği kutsal topraklara Diyanet İşleri Başkanlığının şehit ailelerine sağladığı umre hizmetiyle gitti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı üzerine, FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Kızılcahamam'dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne gelen Mehmet Gülşen (61), kardeşi Hakan Gülşen (43) ile kuzenleri ve enişteleri olan Lütfi Gülşen (63) darbeciler tarafından F16'dan atılan bomba nedeniyle şehit oldu.

Evlat acısı yaşayan 87 yaşındaki Muzaffer Gülşen'e Diyanet İşleri Başkanlığı el uzattı. Kutsal topraklara gitmek istemesine rağmen bunu gerçekleştiremeyen Gülşen'in arzusu, şehit ailelerine sağlanan umre hizmetiyle yerine getirildi. Gülşen, kızı ve torunuyla kutsal topraklara umre yaptı.

Anne Gülşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da yaşananları bir türlü unutamadığını belirterek, "Gözümün yaşı dinmiyor. iki yavrum, damadım öldü. Küçük yavrum kaldı. Tek bir oğlum kaldı, ona da kıyamıyorum. Allah bu acıyı kimse göstermesin. Vatan sağ olsun, Cumhurbaşkanımız, başkanlarımız sağ olsun." dedi.

Kutsal topraklara gitmeyi uzun süredir arzu ettiğini dile getiren Gülşen, bu isteğini gerçekleştiren yetkililere dua etti.

"ONUN İÇİN MORAL OLDU"

Muzaffer Gülşen'in kızı Emine Gülşen de 15 Temmuz'un karanlık bir gün olduğu belirterek, "Şehitlerimiz de olmasa bu birlik, beraberlik devam etmeyecekti. Bizim aile için çok büyük bir kayıp oldu ama vatanımız için hayırlı oldu. Vatan sağ olsun diyoruz." şeklinde konuştu.

15 Temmuz gecesi aynı evden üç kişiyi kaybetmenin acısını hala yüreklerinde hissettiklerini dile getiren Gülşen, "Kızılcahamam'dan, evden helalleşerek ayrılmışlar 'Ya döneriz ya dönmeyiz' diye. Telefonda, 'Gelin artık' dediğimizde, 'Buraları böyle nasıl bırakıp gelelim.' dediler. Sabaha kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde beklemişler. En son sabah atılan bombada vefat ettiler." diye konuştu.

Gülşen, iki kardeşinin şehit olmasının ardından geride üç kardeş kaldıklarını ifade ederek, "Bir erkek kardeşimiz kaldı. Bizim için acı her gün tazeleniyor. 15 Temmuz ismi geçtiği zaman yüreğimiz kan ağlıyor. Annemi umreye götürdük. Onun için bir moral oldu. Psikolojik olarak oranın maneviyatı yüreğimize su serpti." ifadelerini kullandı.