Devlet Bahçeli: Türkiye adı konmamış bir savaş içerisinde

MHP Grup Toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, "Türkiye adeta adı konmamış bir savaştadır. FETÖ ve PKK'nın eş zamanlı saldırıları nasıl bir tehditle karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor" ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında 15 Temuz darbe girşimi ve sonrasını değerlendirdi. Bahçeli, "Türkiye adeta adı konmamış bir savaştadır. FETÖ ve PKK'nın eş zamanlı saldırıları nasıl bir tehditle karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor" ifadesini kullandı.

Bahçeli, "Asker kılığına girmiş teröristler hak ettiklerini almışlardır. Uzun zamandır özlemini çekitğimiz kardeşlik duygusu yıldız gibi parlayarak Tankarlın önnü kesmiştir. Türkiye için düşündükleri bellidir. Türkiye'nin üzerinde oynanan stratejik oyunların farkındayız. Bu konularda duruş ve görüş icraatlarıyla milli meselelerin en yakın takipçisi olduk.  Eğer ABD'de 15 Temmuz'un karşısında yer alıyorsa kendisini mehdi zanneden Gülen'in iade eder. Bunun delile dayandırılması yoktur. Delil 15 Temmuz gecesi bütün Türkiye'dir" ifadelerini kullandı.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN

İşte Devlet Bahçeli'nın konuşmasından öne çıkanlar;

Türkiye, 15 Temmuz FETÖ darbe girşimi sonucu oluşan gerginliği her zaman hissetmektedir. Normalleşme arayışları istenilen seviyeye gelmemiştir. Türkiye, Darbe girşiminen çok çekmiştir. Türkiye'de onyıllar boyunca darbelerin, siyasi ve ekonomik enkazlarını kaldırmakla uğraşılmıştır. Hiç darbe 15 Temmuz gibi vahşice olmamıştır. Biz teröristleri dağlarda ve ovalarda ararken, bunlar TSK'nın içerisinde yapılanmışlardır.

"TÜRKİYE, İLK DEFA FETÖ GİBİ BİR DÜŞMANLA KARŞILAŞIYOR"

Asker kılığına girmiş teröristler hak ettiklerini almışlardır. Uzun zamandır özlemini çekitğimiz kardeşlik duygusu yıldız gibi parlayarak Tankarlın önünü kesmiştir. FETÖ, Türkiye'yi tuzağa çekmiştir. Türkiye, FETÖ gibi bir düşmanla ilk defa karşılaşmaktadır.  Ancak ülkemizin oldukça kırılgan olduğu dönemde siyasi eleştirmeler bize bir şey kazandırmayacaktır. Eski defterlerin sayfalarını kaldırmak bize göre faydasızdır. Siyasi kamplaşma ve çekişmeler bu sıralar en çok uzak durmamız gereken mayınlı alandır. 

"MHP YENİ BİR PARTİ DEĞİLDİR"

Türk milleti kimliğinde buluşulmalıdır. Başkentine ateş yağan bir ülkenin başka yapacağı bir şey yoktur. MHP yeni bir parti değildir. Türkiye için düşündükleri bellidir. Türkiye'nin üzerinde oynanan stratejik oyunların farkındayız. Bu konularda duruş ve görüş icraatlarıyla milli meselelerin en yakın takipçisi olduk. Kamuoyu partimizin ne yapacağına dikkat kesilmiş ve temel meselelerde kritik görevler üstlenmiştir. 

"TÜRKİYE KİMSESİZ BİR ÜLKE DEĞİLDİR"

Hasım ve ihanet ortamlarıyla mücadeleden asla kaçmayız. Bizim sözlerimiz sadece lafta değildir. Biz neysek oyuz. Bu kapsamda Türkiye'mizin ağır ver sancılı ortamında çetele tutmaz, çıkarlarımızı düşünmeyiz. Türkiye, kimsesiz bir ülke değildir. Türkiye'nin ihtiyacı farklılıkları kaşıyan değil birleştiren ve halk edenlere gerekli dersi veren bir yönetim sistemidir.

'FETÖ VE PKK AYNIDIR'

Bu arada FETÖ'nün ihanet yoldaşı PKK faaliyet başındadır. FETÖ'nün boşluğu PKK tarafından doldurulmaktadır. Terörizmin soğuk nefesi Türkiye'nin ensesindedir. FETÖ darbe girşiminden sonra 18 polisimiz, 17 askerimiz şehit düşmüştür. FETÖ'nün ihanet partneri PKK tarafından şehit edilmiştir. FETÖ ne ise PKK'da o dur. Türkiye'de teröristler cirit atmaktadır. Son terörist teslim olmadıkça bu ülke huzur ve rahat yoktur. 15 Temmuz kalkışması PKK tarafından nağmertçe sürdürülmektedir.

"TÜRKİYE ADI KONMAMIŞ SAVAŞ İÇERİSİNDEDİR"

Türkiye adeta adı konmamış bir savaştadır. FETÖ ve PKK'nın eş zamanlı saldırıları nasıl bir tehditle karşı karşıya kaldığımızı gösteriyor. Gerçekten bir felaket tablosu karşımızda durmaktadır. Yunanistan'a sığınan gizli bir kişi vardır. ABD, 15 Temmuz girşimine sert tepki vermek yerine çelişkili mesajlar vermiştir. Neden CIA mensubu Gülen'e kefil olmuşlardır. Papa'nın 15 Temmuz'da Türkiye'de 'ne odluğunu bilmiyorum' açıklamsı nasıl yorumlanmalıdır.

FETÖ'nün darbe girşimi nedeniyle 235 vatan evladı şehit düşmüştür. Bunlarda yüz yoktur. Eğer ABD'de 15 Temmuz'un karşısında yer alıyorsa kendisini mehdi zanneden Gülen'in iade eder. Bunun delile dayandırılması yoktur. Delil 15 Temmuz gecesi bütün Türkiye'dir. Delil ceplerinde taşınan 1 dolardır.

Türkiye'nin bugünkü ortamında KHK'larla ortaya çıkarılan hükümler uygulanmakta ve MHP bunları yakından takip ediyor. FETÖ darbe girşimine adı karışan veya olumlu bakan kim varsa ihraç edilmelidir. Ancak FETÖ'yle bağlantısı olmayan askerlerin ihraç edilmesi doğru olmaz. Terör örgütüyle kim bağlantısı varsa kamudan atılmalıdır. Hukuksuz ve kanıtsız yere kimse mağdur edilmemelidir. Boşu boşuna kızgınlıkla kamu çalışanlarının itibarıyla oynanmamalıdır. Mahkeme karar vermeden kimseye suçlu muamelesi yapılmayacaktır.

"İSTİŞARE YAPILMADAN BU KARARLAR ALINMIŞTIR"

TSK'nın yapısında radikal birçok değişiklikler yapılmıştır. Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri Bakanlığı'na bağlanmış, Yüksek Şura'nın yapısı değişmiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın komutanlara direk emir vermesi durumu sağlanmıştır. Bu adımlar aceleye getirilerek yapılmıştır. İstişare yapılmadan bu kararlar verilmiştir. TSK'da emir-komuta sistemi bozulacaktır.

'ASKERLERİN SUÇSUZ OLDUĞU BUGÜN ORTAYA ÇIKTI'

TSK topyekün darbeci gösterilmeyecektir. Bundan yıllar önce başlatılan davalarda mahkum edilen askerlerimizin bugün suçsuz olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Askeri itibarı linç edilmesin, vatan nöbeti bekleyenlere parmak sallanmasın. TSK'nın yapısal sorunlarını çözeyim derken asırlardır oluşan gelenekleri çiğnenirse, TSK, Kaddafi ve Saddam ordusu olur. Balkanlarda kaybetmemizin sebebi ordunun birbirine düşmesi ve siyasallaşmasıdır. Milletlerin ve devletlerin yenilgileri iç sebeplerde aranmalıdır. Panik ve ricat cephede değil, cephe gerisinde başlar ve tüm orduyu sarar.

Türkiye, stratejik halkaların ortasında yer almaktadır. TSK, bölgesel krizlerin yanında politika sonucu ortaya çıkan dünyanın her yerindeki olaya müdahale edecek durumda olmalıdır. Bize göre söz konusu değişiklikler, Türkiye'nin normalleşme süresinde yapılsaydı daha kalıcı olurdu. Genelkurmay Başkanlığı ile MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na bağlanma arayışı zamansızdır.