Devlet Bahçeli: "İmralı zaten turistik ziyaret alanına döndü"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Kırşehir Kaman'da halka hitap etti.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları:
Kerameti kendisinde görmüştür. Ne işçinin meselesi, ne çiftçinin meselesi ne memurun meselesi aklında yoktur. O diyor ki ben hem yasamada varım hem yürütmede varım.
90 yıllık cumhuriyetimizin son 10 yılı ona göre var, 80 yılı ise neredeyse hiç gözükmüyor. Böyle bir güç sahibi olma onu daha da hırslandırıyor. Madem ki yasama bende diyor, madem ki yürütme benim diyor, o halde yargıyı da almalıyım diyor.
"GÜÇ ALANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'I ŞAŞIRTMIŞ, ŞIMARTMIŞ"
Recep Tayyip Erdoğan şimdiden beri yoğunlaşmıştır. O yoğunlaşma da basın ve medyadır. Yandaş medya kuruyor hem de baskı ile medyayı yanına çekiyor. Kimleri benimsemiyorsa patronlara talimat veriyor. Filan mubabiri görevden alın diyor. Böyle bir güç alanı Recep Tayyip Erdoğan'ı şaşırttırmış, şımartmış. Bu gidiş ülkeyi felakete sürükler.
Tunus'taki hali görün Binali'nin kaçışını görün. Ardından Mısır'a bakın Mübarek'i görün. Libya'ya bakın, Kaddafi'nin sonunun ne kadar acıklı olduğuna bakın. Irak'a bakın Saddam'ı görün. Şimdi de Esad'ı görün.
"İMRALI ZATEN TURİSTİK ZİYARET ALANINA DÖNDÜ"
Böyle bir ülkeyi düşünebilir misiniz? Orta Doğu'ya bakınca Türkiye de böyle olsun ister misiniz? Bu gidişata evet diyor musunuz? Türkiye iyi yönetilmiyor, sosyal dokusu parçalanıyor. PYD özerk yönetimini kurdu.
Şimdi PKK diyor ki; 2014 yılı özerklik yılı olacak. Türkiye'nin bu durumu yürekler acısıdır. Bu yönüyle Türkiye bölünmenin eşiğindedir. Birileri bu ülkeden toprak almaya çalışırsa birileri de bu ülkeden toprak vermek istemez. Bu iktidar Türkiye'yi kardeş kavgasına götürüyor. İmralı zaten turistik ziyaret alanına döndü.
Bu milletin aziz evlatları kendi görüşlerine göre istediği partiyi kurabilir. Şimdi soruyorum 2002 yılında AKP'ye oy vermiş kardeşimizn ekonomik şartları o güne göre daha iyiyse güzel ama değilse o zaman düşünmek lazım.
Bugün 17 Aralık'ın üzerinden tam 65 gün geçmiş. Çiftçi kardeşime sesleniyorum. Ne sıkıntılar çekiğini sen hepimizden daha iyi biliyorsun. İşsizlik yüzde 9.9 olmuş. İşsizlerin içerisinde genç işsizler daha fazla gözüküyor. 65 günden bu yana televizyon dinliyorsunuz. Bu 65 gün boyunca Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzından al ananı da git lafından başka bir şey duydunuz mu?
Yolsuzluk ve rüşveti örtmek, hakaret etmek, tehdit etmek. Yolsuzluğun üzerine giden savcıları ise perişan etmek.
Yolsuzluk olayının içerisinde 4 tane bakan uşağı var. Öbür taraftan belediye başkanı ve kardeşi, bazı işadamları var. Bu tutuklamaların hemen arkasından Recep Tayyip Erdoğan'da bir panik başlıyor. Hemen bunun üstünün örtülmesi gerektiğini söylüyor. 2. dalga operasyonunun üzerine gitmiş bir savcı var ama gizli bir emirle kolluk kuvvetleri onu dinlemiyor. Bu savcı sıkıntısını anlatmak için görüşlerini adliyenin önünde yazı dağıtıyor. Recep Tayyip Erdoğan bir anda parlıyor. Sonradan görüyoruz ki bu savcının iddianamesinin içinde Bilal Efendi var. Recep Tayyip Erdoğan bunu da görünce gözü dönüyor.
Kalkmış herkesi suçluyor. Bu böyle devam etmemeli. Bugün için böyle olabilirsin. Ama Milliyetçi Hareket Partisi iktidar olduğunda bunun hesabını 7 sülalenden sorar. Nereye gidersen git, bu millet iradesi kulağından tutar, Ankara'ya getirir bunun hesabını sorar.