"Darbeye karşı mücadele ettim" yalanı tutmadı

FETÖ'nün darbe girişimine karşı mücadele ettiğini ileri süren Genelkurmay Başkanlığı 2. Başkan Koruma Müdürlüğünde görevli eski Astsubay Bingül, 15 Temmuz gecesi elleri ve gözleri bağlı bir askeri götürürken görüntülendi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı mücadele ettiğini ileri süren Genelkurmay Başkanlığı 2. Başkan Koruma Müdürlüğünde görevli eski Astsubay Murat Bingül, 15 Temmuz gecesi elleri ve gözleri bağlı bir askeri götürürken görüntülendi.

Bingül, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 sanık hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde yer alan ifadesinde, 15 Temmuz günü nöbetçi olduğunu ve Genelkurmay Başkanlığındaki mesaisine başladığını belirtti.

Bingül, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in odasının önünde nöbetçi olduğu sırada Güler'in odasına eski Korgeneral İlhan Talu'nun girdiğini söyledi.

Genelkurmay Başkanlığına saat 20.00 sıralarında Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı tam teçhizatlı yaklaşık 30 askerin geldiğini aktaran Bingül, askerlerin bir kısmının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, bir kısmının ise Güler'in odasına yöneldiğini kaydetti.

Güler'in emir subayı Binbaşı Mehmet Akkurt'un "Tatbikat yapıyoruz, 2. Başkan'ı alıp çıkacağız." şeklinde bağırdığını ve askerlerin odaya geçtiğini anlatan Bingül, bağrışma sesleri üzerine odaya girdiğinde Güler'in yere yatırıldığını gördüğünü belirtti.

Bingül, Güler'i kurtarmak için hamle yaptığı sırada ensesine silah dipçiğiyle vurulduğunu, askerlerin kendisini kollarından tutarak dışarı çıkarttığını ileri sürdü.

Kendisinin daha sonra emir astsubaylığı odasına götürüldüğünü, burada da plastik kelepçeyle ellerinin bağlandığını savunan Bingül, eski Binbaşı Abdurrahim Aksoy'un kendisiyle odada bulunanların ellerini çözdüğünü iddia etti.

Gece saatlerinde odada bulunan yaklaşık 9 tabancayı alarak darbeyi önlemek için dağıttığını öne süren Bingül, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ile telefonda görüştüğünü ve Aksakallı'nın kendisine "Darbe yapan isyancıların hepsini öldürün." emrini verdiğini savundu.

Bingül, 16 Temmuz sabahı Özel Kuvvetler askerlerinin olmadığı bir anda diğer odada bulunan rehinelerin ellerini çözdüğünü ileri sürdü.

- GÖRÜNTÜLER İFADEYİ YALANLADI  

Bir süre sonra koruma araçlarından uzun namlulu silahları alarak karşı taarruza geçtiklerini iddia eden Bingül'ün bazı darbecileri teslim ettiği ve darbeye karşı mücadelede bulunduğunu anlattığı ifadesini ise iddianameye giren görüntüler yalanladı.

Darbecilerin imha ettiklerini sandıkları ancak Bilgi İşlem Daire Başkanlığının yedekleme sisteminden ulaşılan güvenlik kamerası görüntülerine göre, Bingül, sivil kıyafetli olarak saat 20.41'de karargah binası katına giriş yaptı.

Kayıtlarda Bingül, saat 22.33'te elleri ve gözleri bağlı bir askeri karargah girişinde yere yatırılan diğer askerlerin yanına götürürken görülüyor. Bingül'ün, saat 23.19, 23.31 ve 23.53'te karargahın içinde rahatça dolaştığı, saat 02.52'de ise komuta katında bir askerle konuştuğu anlar da görüntülere yansıdı.

Sanık Bingül, Genelkurmay Başkanlığı bahçesinde en son 16 Temmuz günü saat 10.00 sıralarında elinde piyade tüfeğiyle görüldü.

İddianamede Bingül'e ilişkin, "Görevi canı pahasına da olsa 2. Başkan'ı korumak olan ve olayın tatbikat boyutunu aşan bir durum olduğunu kavrayabilecek durumda bulunan şüpheli Murat Bingül'ün bu olayı ve darbe girişimini engelleyecek herhangi bir müdahalede bulunmadığı gibi, karargah içinde de serbestçe dolaştığı hatta sabah saatlerinde elinde silahla darbe faaliyetlerini sürdürdüğü anlaşılmaktadır." ifadelerine yer verildi.