Doğu Perinçek: Darbe girişimi sonrası Türkiye'yi bekleyen iki tehdit var

15 Temmuz darbe girişiminin ardından, o gecenin detayları, bundan sonra olabilecekler tartışılıyor, değerlendiriliyor.

Türkiye, 36 yıl sonra, 15 Temmuz gecesi ‘darbe’ gündemine geri döndü. TSK içerisinde bulunan FETÖ üyelerinin darbe kalkışmasının sonucunda 240 kişi şehit oldu, yüzlerce kişi yaralandı. Girişimin ardından en büyük deprem kurumlardaki açığa almalar ile sürdü. FETÖ bağlantısı olduğu belirtilen binlerce kişi açığa alındı, bazı kurumlarda gözaltılar yaşandı.

Darbe girişiminin ardından bu sürece nasıl gelindi, bundan sonra Türkiye’yi ne bekliyor gibi sorular da akılları en fazla meşgul eden sorular oldu.

15 Temmuz gecesi, öncesi ve sonrası süreci AjansHaber’e değerlendiren Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, yaşananları Türkiye- Amerika savaşı olarak nitelendirirken bundan sonrası için iki tehdide dikkat çekti.

 Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“TÜRKİYE-AMERİKA SAVAŞI DEVAM EDİYOR”

Türkiye-Amerika savaşı devam ediyor. Bu süreci anlamak için en önemli tespit budur. Bu Ergenekon ve Balyoz sürecinde başladı. Amerika, Türk ordusunu, komutanlarının hapse attı. O zaman bizi ve parti yöneticilerimizi de hapse attılar. Toplumda Atatürkçü, vatansever kesimlerin önderlerini hapse attılar. O bir savaştı. Orada tüfek atmadan yürütülen bir savaş vardı. Türk ordusunu tüfek atmadan teslim alan bir politika izledi.

Doğu Perinçek

“FETHULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ’NÜN ÜZERİNE YÜRÜNMESİ ÇOK ÖNEMLİYDİ”

Silivri duvarlarının yıkılması ile Türkiye topraktan ayağa kalkmaya başladı. Arkasından çok kritik bir olay olarak Fethullah Terör Örgütü’nün üzerine yüründü. Bu Türkiye için çok önemliydi. Yargıdan ve polisten temizlenme konusunda çok önemli adımlar atıldı.  

“EN KRİTİK ADIM 24 TEMMUZ 2015’TE ATILDI”

En kritik atak 24 Temmuz 2015 günü PKK’ya karşı silahlı bastırma harekatının başlamasıdır. Oradan yine ABD bağırdı, PKK’ya PYD’ye dokunmayın ve derhal bu savaşı durdurun dedi. Açılıma tekrar dönün çağrılarında bulundular.

“PKK HENDEKLERE GÖMÜLÜNCE ABD SAVAŞI ANKARA VE İSTANBUL’UN İÇİNE YIKTI”

Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK’yı hendeklere gömünce, ABD bu kez bu savaşı Ankara’nın İstanbul’un içine yıktı. Ankara’da bombalar patlattı, İstanbul’da bombalar patlattı. Atatürk Havalimanı’nda canlı bombalar ile Türkiye’nin üzerine geldi. Bu da yetmedi ve bu kez en önemli kozunu kullandı, Türk ordusu içindeki silahlı gücünü alana sürdü. Bu darbe tamamen Amerikancı bir darbedir ve bizim yıllardır Kontrgerilla ve Gladyo dediğimiz güç bu. Şimdi Türkiye, Gladyo’yu tanıdı. Gladyo’nun ne kadar acımasız olduğunu da gördük.

“TÜRKİYE DAHA ÖNCEKİ DARBELERDE GÖRMEDİĞİNİ GÖRDÜ”

Fethullah Gülen’in yumuşak, barışçı gözüken tavrına bakın bir de buradaki gaddar, şiddet kullanma konusunda gözü kara olan yapıya bakın. Türkiye daha önceki darbelerde görmediğini gördü. Ordu, özel harekat polislerini bombalıyor, halkın üzerine ateş açıyor, Meclis’i bombalıyor. Şiddet kullanmada gözü kara bir güç gördük. Bir Türk-Amerikan savaşı var ve bu savaş daha bitmedi.

BUNDAN SONRA İKİ KOZU SAHAYA SÜREBİLİRLER

Karşı taraf daha neler yapabilir? IŞİD’i Türkiye’nin üzerine salacaktır. Suriye’nin kuzeyindeki koridoru açıyor. Orada Türkiye doğrudan doğruya Amerika ile karşı karşıya gelebilir. Obama daha arayıp da Tayyip Erdoğan’ı geçmiş olsun demiyor. Amerikan kaynaklarında hala bu olayın bitmediğini söylüyorlar.

“BİNALİ YILDIRIM BENİ ARAYIP TEŞEKKÜR ETTİ”

Önümüzdeki dönem, Türkiye’ye ne lazım diye sorarsanız, birincisi; Türkiye’ye ordu lazım. Bugün ordunun itibarını korumak kadar önemli bir şey yok. Sayın Binali Yıldırım beni arayıp teşekkür ettiği zaman da söyledim.  Bana bu darbenin önlenmesinde sizin çok katkınız oldu dedi ve teşekkür etti kendisi. Ben bu konuşmada ordunun ne kadar önemli olduğunu kendisine söyledim. Kendisi de bu açıklamamı çok doğru bulduğunu belirtti ve görüşmenin ardından TRT’de yaptığı konuşmada çok güzel sözler söyledi.

“SAYIN BİNALİ YILDIRIM BU SÜRECİ ŞU ANA KADAR ÇOK İYİ YÜRÜTTÜ”

Sayın Binali Yıldırım, bu süreci şu ana kadar çok iyi yürüttü ama bazı sözlerinde çok çok dikkatli olması gerekiyor. Orduya karşı bir tavır takınmadan açıklamalara dikkat etmek gerekiyor. Binali Yıldırım’ın ordu konusundaki duyarlı ifadeleri de çok yerinde ama tank-halk karşıtlığı üzerinden söylemlere dikkat edilmesi gerekiyor.

IŞİD VE SURİYE’NİN KUZEYİ TEHLİKESİNE KARŞI ORDUNUN ÖNEMİ

IŞİD üzerimize sürüldüğü zaman, Suriye’nin kuzeyinde ABD ile karşı karşıya kalacağımız zaman bize en gerekli olan güçlü bir ordu olacak. Ordudan başka bir şeyimiz yok. Halk kitleleri ile bu işi çözemeyiz bunu öncelikle görelim.

“ORDUSUZ BİR HALK AYAK ALTINDA KALIR”

Önümüzdeki dönem Türkiye’ye olabilecek iki tehdit var. Biri içerde biri dışarda. Öncelikle IŞİD’i öne süreceklerdir. Bu aynı zamanda bir uyanma da getirecektir. Dışarıda da Suriye’nin kuzeyindeki koridordan tehdit gelecektir. Bu darbeyi silahla önledik. Halk çok faydalı oldu evet ama tanksız bir halk da tankın paletleri altında kalır. O halkın tankları vardı. Türk ordusunun bütünlüğü o darbede değildi. Komutanlar da çıktı ve bunun görünce halk cesarete geldi. Türk ordusu ben bu işin içinde yokum demese halk da sokağa çıkmayabilirdi. O yüzden tank edebiyatı çok tehlikeli de olabilir. Tanksız bir halk ayak altında kalır, ordusuz bir halk ayak altında kalır. Burada bu açıdan uyarıda bulunuyorum. Ordu düşmanı bir halk edebiyatına karşı dikkat etmeliyiz.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.