Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, İslam Düşünce Enstitüsü konferansında konuştu

"21. yüzyıldaki varlık ve bilgi yolculuğumuza istikamet kazandıracak bir üst metafelsefeye ihtiyacımız var"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "İnsanlık olarak çok önemli bir dilemma ile karşı karşıyayız. Artık kendi elimizle ürettiğimiz araçların, teknolojilerin, enstrümanların esiri haline gelmeye başladık. Modern teknoloji bizi hızla yabancılaşmaya iten bir boyuta sahip. Bunlar üzerinde düşünmemiz gerekiyor." dedi.

Kalın, görüntülü sohbet uygulaması "Zoom" üzerinden canlı yayınlanan, İslam Düşünce Enstitüsü (İDE) Bahar Dönemi "Bilgi Tasavvurumuz: Dün ve Bugün" başlıklı açılış konferansına katıldı.

Klasik düşüncenin ortaya koyduğu varlık ve bilgi tasavvurunun doğru bir zeminde nasıl inşa edilmesi gerektiği sorusunun önem arz ettiğini vurgulayan Kalın, "Bugün varlık kelimesinin yerini gerçeklik kelimesi aldı. Bugün vücuttan değil, realiteden bahseder hale geldik. Realite, gerçeklik olarak ifade ettiğimiz bu kavram ise son derece elastik, her şekle girmeye uygun bir tasavvuru ifade ediyor. Öyle ki bugün artık sanal, güçlendirilmiş, karma, genişletilmiş, alternatif gerçeklik derken bütün bunlar bizi metaverseye götürüyor. Tek bir dünya kavramından çoklu dünyaların olduğu sonsuz evren tasavvuruna geçmişken, şimdi bir başka gerçeklik tanımı olan metaverse ile karşı karşıyayız." diye konuştu.

Kalın, günümüzde sanal, hayali diye bir kenara itilemeyecek bir durum ile karşı karşıya kalındığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bilgi dediğimiz şey artık kodlamayla, sanal deneyimlemeyle, matematize edilmiş formüllerle inşa edilen yeni bir dünyanın kapsını açmış durumda ve bambaşka bir dünya var. Burada bilgiyle birlikte başka sorunlar seti ortaya çıktı ki o da bu sanal gerçeklik dünyasında, insanın iradesi ve özgürlüğü nereye oturuyor? Acaba bu sanal gerçeklik içerisinde bize sunulan sonsuz alternatifler, özgürlük alanlarını genişletiyor mu? Yoksa bu sanal alemleri dizayn eden şirketlerin kontrolünü ve o şirketleri kontrol eden başka güç odaklarının insanlık ve dünya üzerindeki kontrolünü sınırsız bir şekilde genişletiyor mu? Özgürlük, kontrol nedir, kim kimi nasıl ne kadar kontrol ediyor, gelecekte makineler insanları ne şekilde kontrol edecek? Bütün bunlar bilmenin, anlamanın, idrak etmenin, var olmanın değişik biçimleri üzerinde düşünmemizi gerektiriyor."

- "Hakikatin bilgisi malumat değil hikmettir"

Kalın, gerçekliğin yeniden inşa edileceği çağda alemi hayal, gerçeklik ve bilgi arasındaki ilişkinin nasıl oluşturulacağının önem kazandığına dikkati çekerek, "Tüm ilimlerin amacı bizi hakikatin bilgisine ulaştırmaksa ve hakikatin bilgisi de malumattan öte bir şeyse o zaman bilgiye farklı bir anlam yüklememiz gerekiyor. Bu malumat çağında biz malumat ile bilgiyi, bilgi ile hikmeti birbirine karıştırıyoruz. Hakikatin bilgisi malumat değil hikmettir. Cahiliyenin kavramsal manası bilgisizlik değildir, hikmet yoksunluğudur." ifadelerini kullandı.

Bilginin parçalara ayrıldığı bir çağda farklı ilim dalları arasındaki ilişkinin yeniden inşa edilebilmesine vurgu yapan Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün bu farklı mülahazalar ışığında geleneği kendi kavramsal çerçevesi içerisinde doğru bir şekilde anlamamıza imkan sağlayacak yeni bir kavram setine ihtiyacımız var. Bugünün gerçekliğini ıskalamadan, kendimizi bir fanusa kapatmadan, her alanda karşımıza çıkan varlık ve idrak biçimlerini, bilgi teknolojilerini anlamak için de bir başka kavram setine ihtiyacımız var. 21. yüzyıldaki varlık ve bilgi yolculuğumuza istikamet kazandıracak bir üst metafelsefeye ihtiyacımız var. Bütün bunları toparlayacak bir metafelsefeyi inşa edebilir miyiz, bunun için yeni enstrümanlar neler olmalıdır? Bunu da bir soru olarak ortaya koymak istiyorum. "

İbrahim Kalın, metaverse gibi kavramaların çok hızlı değiştiğinin, bu alanda çok daha fazla okumalar yapılması gerektiğinin altını çizerek, "Değişimin hızı artık o kadar arttı ki geçmişte yüz yılda yaşanan değişimleri artık on yıllarda yaşıyoruz, on yıllarda yaşanan değişimleri ise birkaç yılda yaşar hale geldik. Bu inşa edilen yeni kavramlar dünyamızı giderek daha da şekillendiren araçlar haline gelecek. Burada insanlık olarak çok önemli bir dilemma ile karşı karşıyayız. Artık kendi elimizle ürettiğimiz araçların, teknolojilerin, enstrümanların esiri haline gelmeye başladık. Modern teknoloji bizi hızla yabancılaşmaya iten bir boyuta sahip. Bunlar üzerinde düşünmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

Toplantıya, İDE Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in yanı sıra çok sayıda konuk katıldı.