Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Al Jazeera'de soruları yanıtladı
"Şimdi ihtiyacımız olan şey, iki lider, Putin ve Zelenskiy arasında stratejik düzeyde bir toplantı"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye'nin, her iki tarafla da iletişim kanallarını açık tuttuğunu ve iki ülke liderlerini bir araya getirmeye hazır olduğunu belirterek, "Şimdi ihtiyacımız olan şey, iki lider, Putin ve Zelenskiy arasında stratejik düzeyde bir toplantı." dedi.
Kalın, Katar merkezli televizyon kanalı Al Jazeera canlı yayınına katılarak Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin soruları yanıtladı.
Rusya-Ukrayna savaşında bir barış anlaşmasının mümkün olup olmadığına ilişkin soruya yanıt veren Kalın, "Hepimiz bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız bu savaşın başlangıcından beri Zelenskiy ve Putin'le iki telefon görüşmesi yaptı. Elimizden gelen her şeyi deniyoruz." dedi.
Kalın, öte yandan mevkidaşlarıyla görüşmeler yapması için Moskova'ya ve Ukrayna'ya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da gittiğini belirterek, Çavuşoğlu'nun Moskova'ya son zamanlarda giden birkaç dışişleri bakanından biri olduğunu söyledi.
Farklı kanalları kullanarak bu savaşı sona erdirmek için çabaladıklarını aktaran Kalın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy arasında "Donbas" ve Kırım'ın pozisyonu konusunda görüş ayrılıkları bulunduğunu vurguladı.
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya ve Ukrayna liderlerinin görüşmesini sağlama konusunda hazır olduklarını vurgulayarak, taraflar arasında Belarus'ta yapılan müzakerelerin "teknik düzeyde" gerçekleştiğini söyledi.
Siyasi düzeyde ilk toplantının Antalya Diplomasi Forumunda (ADF) yapıldığını hatırlatan Kalın, "Şimdi ihtiyacımız olan şey, iki lider, Putin ve Zelenskiy arasında stratejik düzeyde bir toplantı." dedi.
- Müzakere ekipleri giderek birbirine yakınlaşıyor
Kalın, Rusya ve Ukrayna'nın, tarafsızlık, NATO'ya üye olmama, Avusturya modeline göre silahsızlanma ve Rus dilinin korunması gibi 4 nokta üzerinde fikir birliğine varmasının ardından, "Donbas" ve Kırım'ın toprak ve siyasi-hukuki statüsüne ilişkin konuların da liderler düzeyinde ele alınabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Kalın, "Bu konularda daha fazla yakınlaşma olmasını ve bu toplantının er ya da geç gerçekleşmesini umuyoruz. Çünkü hepimiz bunun sona ermesini umuyoruz." ifadesini kullandı.
Rusya ve Ukrayna arasında bir barış anlaşmasının "mümkün" olabileceğine işaret eden Kalın, "(Barış anlaşması) Mümkün ama ne zaman ve nasıl? Asıl soru bu. Bir noktada olması gerekecek. Bu noktada nihai bir yazılı anlaşma olmamasına rağmen müzakere ekipleri giderek daha da birbirine yakınlaşıyor. İşlerine devam ettikçe ve konumlarını birbirlerine yaklaştırdıkça iki liderin görüşme ihtimalinin artacağını düşünüyorum. Çünkü kalıcı barış anlaşması, kalıcı ateşkes ancak bu stratejik düzeydeki toplantıyla sağlanabilir." dedi.
Kalın, Rusya Devlet Başkanı Putin'in bu taleplerin karşılandığından emin olmak için ne kadar ileri gidebileceğine ilişkin soruya da, savaşın korkunç ve üzücü olduğu ve savaşı meşrulaştırmanın hiçbir yolu olmadığı yanıtını verdi.
En başından beri Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve siyasi birliğini desteklediklerini vurgulayan Kalın, "Ancak biz Rusya tarafıyla da iletişim kanallarını açık tutarak, onların güvenlik endişelerini anlamaya çalışmak zorundayız." dedi.
- Putin seçenekleri değerlendiriyor
Kalın, Rusya için bu savaşın askeri ve ekonomik olmak üzere iki boyutunun olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Putin'in, Rusya'yı güçlü bir konumda tutacak ve aynı zamanda bir barış anlaşmasını kabul etmesini sağlayacak bir tür anlaşmaya varmanın farklı olasılıklarına bakarak, tüm bu seçenekleri değerlendirdiğine inanıyorum. Liderler bir araya gelmeden ve Rusya bir barış anlaşmasını kabul etmeden bunun ne zaman, nerede veya ne kadar ileri gitmesi gerektiğini söylemek zor. Ancak bu ne kadar uzun sürerse, Rus ordusuna ve Rus ekonomisine de o kadar ciddi zararlar vereceğine inanıyorum."
Putin'in görüşmelerdeki ruh halinin nasıl olduğunun sorulması üzerine Kalın, bu konuda psikolojinin değil, siyasi dinamiklerin belirleyici olacağını ifade etti
- "Türkiye bu toplantıya olanak sağlamaya hazır"
Kalın, "Türkiye bu toplantıya olanak sağlamaya hazır. İki lider, Putin ve Zelenskiy kişisel meselelerini veya eğilimlerini bir kenara bırakacak." dedi.
İki lider arasındaki kimyanın uyuşmadığının bariz olduğunu kaydeden Kalın, buna rağmen Zelenskiy ve Putin'in "bu farklılıkları bir kenara bırakıp ülkelerinin ve milletlerinin çıkarlarını her şeyin önüne koyacaklarını" düşündüğünü söyledi.
Kalın, barış anlaşması yapmanın her zaman zor olduğunu belirterek, burada diplomasinin devreye girmesiyle bu sorunların çözümüne yardımcı olabileceklerine işaret etti.
Rusya ve Ukrayna arasında bir barış anlaşması sağlanamaması konusundaki engelin "Donbas"ın durumu olup olmadığının sorulması üzerine Kalın, buna "evet" yanıtını vererek Rusya'nın Kırım'ı ilhakını ve bölgedeki iki cumhuriyetin sözde bağımsızlığının tanınmasını talep ettiğini dile getirdi.
Kalın, bunların diğer dördüne kıyasla en zor konulardan ikisi olduğunu belirterek, "Bunlar Ukraynalılar ve uluslararası toplum için Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve egemenliği açısından kabul edilemez. Bu ilkelerin ihlali olur. Bu yüzden başka fikirlerle gelmeleri gerekecek." değerlendirmesini yaptı.
- "Minsk Anlaşması’na bir şans daha verilmemesi için bir neden göremiyorum"
Öte yandan Kalın, Minsk Anlaşması'na atıfta bulunarak, "Oldukça yıpratılmış ve zayıflatılmış olmasına rağmen Minsk Anlaşması’na bir şans daha verilmemesi için bir neden göremiyorum. Ya da Ukrayna'da özellikle Donbas bölgesinde yaşayan Rus nüfusuna hitap edecek Minsk anlaşması gibi bir şeye. Ancak bunlar, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünde yapılmalı." dedi.
Türkiye'nin aracı rolünü ne kadar ileri götürebileceğinin sorulması üzerine Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ve Zelenskiy ile iyi ilişkileri olduğunu hatırlattı.
Kalın, diğer ülkelerin Rusya'ya karşı çeşitli pozisyonlar aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Diğer ülkelerin duygularını ve aldıkları pozisyonları biliyoruz. Ancak biz Rusya ile iletişimi açık tutmamız gerektiğine inanıyoruz. Herkes Rusya ile gemileri yakarsa, günün sonunda onlarla kim konuşacak? Bu güven kanallarını açık tutuyoruz. Aslında bu doğru. Örneğin bu temaslar sayesinde boğazları ve Karadeniz'i bu savaşın dışında tuttuk. Karadeniz, savaş gemilerinin geçişi açısından oldukça güvenli. Ayrıca Mariupol ve diğer yerlerde en azından ateşkes ve bazı tahliyelerin gerçekleşmesini sağladık."
İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın tahliyeler ve insani yardım konusunda mevkidaşlarıyla sürekli iletişim halinde olduğunu sözlerine ekledi.