Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'dan flaş açıklamalar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Oktay, "Bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var, o bedel güçlü olmayı gerektiriyor." dedi.

Dövizin, doların ve iç politikaların ekonomide silah olarak kullanıldığı bir dönemin yaşandığını belirten Oktay, "Ekonomik, askeri, siyasi ve sosyal anlamda güçlü olmak zorundasınız, yani istikrar sahibi olmak zorundasınız." ifadelerini kullandı.

"ADİL DEĞİL"

Oktay, "Bir ülkenin çıkarları doğrultusunda oluşturduğu yaptırım kararlarına tüm ülkelerin uymasını beklemek, her şeyden önce anlamlı ve adil değil. Yaptırımlardaki tutumumuz ne olacak bunu açıkça ifade ettik. Bugün zaten açıklama olacak, sonuçlarını göreceğiz." şeklinde konuştu.

TÜRKİYE TAVRINI KOYDU

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, "Bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var, o bedel güçlü olmayı gerektiriyor." dedi.

Oktay, "ABD ile ilişkilerdeki sorunumuz aslında bir Brunson sorunu değildi. Böyle bir sorunumuz yoktu. Biz bunun sorun olduğunu da hala düşünmüyoruz." diye konuştu.

ABD'nin İran'a yaptırım kararına değinen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Türkiye tavrını koyduğunu, Türkiye'nin yaptığının bir inatlaşma olayı olmadığını dile getirdi.

Fuat Oktay, şöyle konuştu;

"TOPYEKUN MÜCADELE ETTİK"

"Sistem değişikliği güçlü olmanın gereğini yerine getirdi. Yoğun bir manipülasyon dönemi yaşadık. Üç dört parametre vardır sıkıntılı olunan. Ama toplama baktığınızda dünyadaki birçok ülkeden çok daha iyi şartlarda ekonomik parametrelere sahip bir ülkenin birdenbire bir manipülasyonun içine girmesi. Biz bütün gücümüzle bununla mücadele ettik. Topyekun mücadele ettik. Siyasi anlamda da birçok manipülasyonun olduğunu görüyorsunuz.Topyekun bununla mücadele dip arkada bırakmaya başladığınızda bunu siyasi yansımalarını göreceksiniz.Dövizin, doların ve iç politikaların ekonomide silah olarak kullanıldığı bir dönemi yaşıyoruz. İlk defa böyle bir şey yaşıyoruz.

ABD'NİN YAPTIRIM KARARININ DETAYI BUGÜN BELLİ OLACAK

Bir ülkenin çıkardığı yaptırım kararına bütün dünya ülkelerinin uymasını beklemek adil değil.Bir komşumuza karşı, önemli bir enerji sağlayan bir komşumuza karşı burada bir günde biz her şeyi kesme şansımız yok. Bunu defalarca ifade ettik. Brunson konusu yapay bir gündemdi. Bakanlarımıza uygulanan da yapay bir gündemdi.Duruşumuzu açıkça ifade ettik yaptırımlara karşı. Yaptırımlardan muaf 8 ülkeye ilişkin bugün açıklama olacak büyük ihtimalle sonuçlarını da göreceğiz. Türkiye tavrını koymuştur. Türkiye'nin yaptığı bir inatlaşma olayı değildir.

"NORMALLEŞME ÜMİT EDİYORUZ"

Bizim ABD ile ilişkilerimize baktığımızda bizim asıl sorunumuz, 15 Temmuz’u yaşadık, 251 insanımızı kaybettiğimiz ve bunu katillerinin elini kolunu sallayarak dolaşan bir ülkeden bahsediyoruz.Terör örgütünün ele başının iadesini istiyoruz.

Güney sınırımıza bakın ikinci ana sorun odur.Normalleşme buna da hizmet edecektir. Yapay sorunlarla değil gerçek sorunlarla ilgilenme… Sadece ekonomi değil siyasi anlamda da normal konuların konuşulduğu bir normalleşme ümit ediyoruz."

TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI

Türkiyenin bu konudaki yaklaşımı çok net oldu her zaman. İlk etapta güney sınırımızda olan bu oluşumdan, sınır hattında oluşturulan koridordan ne kadar rahatsız olduğumuz ve PKKnın, adını ne olarak koyarsanız koyun, YPG, PYD deyin, nihayetinde PKKnın uzantısıdır, böyle bir oluşuma izin vermeyeceğimizi başından beri ifade ettik ama ne yazık ki muhataplarımızın bu iletişimi almaktaki güçlüğü bizi başka tedbirler almaya itti.

Münbiç olayında ilk başta ABD, PKKnın veya YPGnin varlığına müsaade edilmeyeceği sözünü vermişti. Çözüm hep bir sonraki aya, yıla ertelenmiştir. Türkiyenin artık bu sorunları erteleme sabrı da tahammülü de kalmamıştır. Sınırımızda Türkiyeyi tehdit eden hiçbir unsurun barınmayacağı noktaya geldiğimiz ana kadar mücadelemiz sürecek.

Türkiye kendisine karşı hiçbir tehdide, hiçbir yerde, hiçbir oluşuma müsaade etmeyecektir. Bu kararlılığı sergilemiş bunun gereğini yapmıştır.